Şuayip Yaman       Görünen Köy

Şuayip Yaman Görünen Köy

BİR KERE DE ÇUBUK HALKI SİZLERE TEŞEKKÜR ETSİN!..

16 Nisan ‘Referandumu’ndan sonra AK Parti İlçe Başkanı Av. Baki Demirbaş ve İlçe Belediye Başkanı Dr. Tuncay Acehan, Çubuk halkına birer teşekkür mesajı yayınladılar...

Bu mesajlar ne ilk ve ne de son olacak...

İlçe Başkanı Av. Baki Demirbaş’tan Çubuk Halkına Teşekkür...

dscn0252.jpg

 

AK Parti Çubuk İlçe Başkanı Baki Demirbaş, Çubuk’ta Ak Parti’ye ve Cumhurbaşkanına verilen destekten dolayı seçmenlere teşekkür etti.

 

Ak Parti Çubuk İlçe Başkanı Av. Baki Demirbaş yaptığı açıklamada, Ankara’da AK Parti'nin en yüksek oy aldığı ilçelerden birinin Çubuk olduğunu belirterek, bu destekten duydukları memnuniyeti dile getirerek şöyle konuştu: ‘’Yaklaşık 70 günlük seçim çalışmamızda teşkilatımız ve milletvekillerimiz ile beraber Çubuk’un bütün mahallerini gezdik. Seçim çalışmalarımızda gördüğümüz teveccüh Allah’a şükür sandıklara da yansıdı.

Çubuk yüzde 77 gibi ‘Evet’ oyu ile 25 ilçe arasından Ankara’da en yüksek destek veren ilçeler arasında olmuştur. Çubuk İlçe Teşkilatı olarak, halk oylaması için yoğun bir şekilde çalıştık.

Tüm teşkilat mensuplarımızın aynı gayreti gösterdiğini bu milli meseleye sahip çıktığını biliyorum. İlçe yönetim kurulundaki arkadaşlarımız, bizler için önem arz eden geleceğimiz olan gençlerimize, gençlik kollarımıza, her zaman sahada olan kapı kapı gezerek Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ve değişen anayasa maddelerini anlatan Kadın Kollarımıza ve vatandaşlarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Çubuk halkını AK Parti’ye sahip çıktığı gibi AK Parti’de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Çubuk’a sahip çıkacaktır. İlçemizin gelişmesi için teşkilat olarak var gücümüzle çalışacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Artık ayağındaki prangalardan kurtulan yeni Türkiye, daha hızlı bir şekilde gelişecektir.

Yeni Türkiye 2023 hedefleri doğrultusunda hızla ilerleyecek; savunmadan, enerjiye vizyonumuzdaki büyük hedefleri bir bir gerçekleştirecektir. Bu anlamda ben, halk oylamasında bizlere destek veren herkese teşekkür eder, yeni sistemin ilçemiz, bölgemiz, ülkemiz ve bütün alem-i İslam için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum’’ dedi

Başkan Dr. Tuncay Acehan’dan Çubuk Halkına Teşekkür...

dscn0239.jpg

 

Çubuk Belediye Başkanı Tuncay Acehan, halk oylamasında anayasa değişikliğine yüksek oranda ‘evet’ çıkması nedeniyle yayınladığı teşekkür mesajında, ‘’Çubuk halkı her zamanki gibi feraset ve basiretini bir kez daha göstermiştir.

 

Yeni sistemle devlet ve milletin daha güçlü olacağını vurgulayan Başkan Acehan,

‘’16 Nisan 2017 tarihi ülkemiz için unutulmayacak bir tarihtir. Halk kendi iradesini geçtiğimiz 15 yılda olduğu gibi yerel ve genel seçimlerde olduğu gibi; halk oylamasıyla sistem değişikliğine giderek, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini de içerisine alan anayasa değişikliği seçiminde de göstermiştir. Çubuklular feraset ve basiretini bir kez daha göstermiştir.

Alınan bu sonuçla Türkiye’nin ilerlemesinin, aydınlığının devamını sandıkta oylamış ve milli irade kazanmıştır. Halk olarak bizim verdiğimiz bu destekle devletimiz de milletimiz de şimdi daha güçlüdür.

Reisimiz başkanlığındaki Türk Milleti şimdi daha gür bir sesle dünyadaki adaletsizliğe, haksızlıklara, sömürgecilere, ‘dur’ diyebilecektir. Milletimizin iradesi büyüyen, güçlenen Türkiye’nin yanında olduğu sürece ülkemiz bölgesinde lider ülke olmaya devam edecektir. Seçimlerden galibiyetle çıkan başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm dava arkadaşlarını, seçim sürecinde çalışan tüm teşkilat mensuplarını, sandık başına giderek oylarını kullanan tüm vatandaşlarımızı tebrik ediyor, sonuçların  ve yeni sistemin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum’’dedi.

 

Çubuk Halkı Bu Tür Mesajlara Yabancı Değil...

 

AK Parti İlçe başkanları ve belediye başkanları her seçimden sonra Çubuk halkına teşekkürlerini iletiyorlar.

 

Çubuk halkı “feraset ve basiretini” sadece bugün değil, 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinden beri gösteriyor...

 

Çubuk Halkı, 3 Kasım 2002’den günümüze dek verdiği oylarla AK Parti’ye olan vefasını fazlasıyla göstermiştir. Göstermeye de devam etmektedir.

 

AK Parti, 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan Genel Seçimlerde % 34,28 oy oranı ile iktidar olduğu tarihten bu yana Çubuk’tan:

 

  • 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde geçerli oyların % 64,85’ini,

 

(Çubuk İlçesi bu oy oranıyla, Türkiye genelinde Konya-Karatay’dan sonra AK Parti ye        en fazla oy veren ilçe unvanını aldı.)

 

  • 28 Mart 2004 Yerel Seçimlerinde (Adem Tuğluca) geçerli oyların % 56,00’sını,

 

  • 22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerinde geçerli oyların % 72,70’ini,

 

  • 21 Ekim 2007 Cumhurbaşkanlığı referandumunda geçerli oyların % 87,33’ünü “Evet”  oyu olarak,

 

  • 29 Mart 2009 Yerel Yönetim seçimlerinde:

Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde AK Parti adayı Melih Gökçek, Çubuk’taki geçerli oyların  %  63,75’ini,

 

Çubuk Belediye Başkanı Lokman Özden ise geçerli oyların  % 48,12’ini,

 

  • 12 Eylül 2010 referandumunda  geçerli oyların % 81.80’ini “Evet” oyu olarak Bu suretle Çubuk’un verdiği oy, orana göre O yıllarda “üniversite” isteyen diğer ilçelerden daha fazladır. Bu oranlar; Mamak’ta % 53,95,  Keçiören’de 59,98, Polatlı’da % 60,54, Sincan’da % 69,00, Kazan’da % 74,57’dir.

 

  • 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinde geçerli oyların % 73,70’ini,

 

  • 30 Mart 2014 Yerel Yönetim seçimlerinde: Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Çubuk’taki geçerli oyların % 70,68’ini,

 

Çubuk Belediye Başkanı Dr. Tuncay Acehan ise geçerli oyların 56.67’ini,

 

  •  2014 Cumhurbaşkanlığı (Recep Tayyip Erdoğan) seçiminde geçerli oyların 78,60’ını,

 

  • 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri geçerli oyların % 66,59’unu,

 

  • 1 Kasım 2015 Genel Seçimlerinde geçerli oyların % 75,72’sini,
  • 16 Nisan 2017 Referandum oylamasında ise geçerli oyların % 76,96 “Evet” oyu  olarak almış;  Çamlıdere (84,4) Akyurt (79,4)’tan sonra Ankara ilçeleri arasında oy oranına göre üçüncü sırda yer almıştır..

 

Böylece Çubuk Halkı, AK Partiye olan sadakatini ve vefasını bir kez daha kanıtlamış ve göstermiştir.

 

Bu oyları ne bölge milletvekilleri, ne Ankara il ve ne de ilçe teşkilatları almıştır. 

Vatandaş bu oyları sadece ve sadece “REİS’ e, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a vermiştir...

 

Her seçim sürecinde iktidarlar yerleşim yerlerine birtakım hizmetler götürürler.

 

Çubuk İlçesi bu konuda, maalesef hep üvey evlat muamelesi görmüştür. Çubuk iktidar partilerinin hep “OY DEPOSU” olmuş, şimdiye kadar da maalesef gözle görünür, dişe dokunur bir hizmet alamamıştır.

 

Şimdilerde ilçede yapılan hizmetlerde kontrolsüz ve denetimsiz olarak yapılan Büyükşehir tarafından yapılan asli görevlerdir. Ama yine de ilçeye bir çivi çakandan Allah razı olsun... Ne yapalım buna da şükür...

 

 İlçenin Sorunları Dağ Gibi...

Çubuk; 23 Temmuz 2004 tarihinde “Metropol İlçe” oldu. Koskoca Çubuk Ovası “Konut Bölgesi” ilan edildi. İlçenin en önemli tarım arazileri (Yazır Köyü ile eski Serum Çiftliği (şimdiki Otonomi) arasındaki güzergâh) birilerine peşkeş çekildikten sonra, tarımsal potansiyeli hızla kaybolan Ömercik ile Saracalar arasındaki araziler) yine birilerine rant için Tarımsal Sit Alanı ilan edildi.

İlçe Konut Bölgesi ilan edildikten sonra;

Tarım bitirildi...

Sözde kötü koku yüzünden; Hayvancılık bitirildi. Oysa bu kötü kokular paranın kokusu idi. (Bunu çeşitli yazılarımda dile getirmiştim.)

Turizm bitirildi...

İlçe esnafının dört gözle beklediği Festivaller 3 yıldır yapılamıyor. Ama dışarıdan gelenlere Atatürk Parkı’nda panayırların kurulmasına izin veriliyor.  

İlçenin işsizlik, imar ve çarpık kentleşme, ulaşım, otopark ve trafik, asayiş ve güvenlik, elektrik, su, doğalgaz, yol, altyapı, temizlik (çöp alma ve rögar ve kanal temizliği) eğitim, sağlık, spor tesisi ve spor kompleksi, gençlik (madde bağımlılığı) gibi ana sorunları dururken etkililer ve yetkililer açılış ve ziyaretler peşinde koşuyorlar...

Belediyemiz ise ilçenin dağ gibi sorunları dururken, bankadan kredi çekerek (borçlanarak) eski terminalin olduğu yere 3 katlı başkanlık, 5 katlı hizmet binası yaptıracak. Bunun için de çevrede yıkımlara başladı.

Peki, bu binalar yapınca ilçenin dağ gibi birikmiş sorunları çözülmüş olacak mı?

İlçenin ahlaki, manevi, sosyal ve kültürel değerleri hızla dejenere oluyor.

·         İlçede Gençlik Merkezi yok,

·         Kültür Merkezi yok,

·         Elverişli onlarca arazi olmasına rağmen gençlerin doğru- dürüst spor yapabileceği; spor tesisleri ve spor kompleksleri yok. (İlçenin dört bir yanı doğal çayırlarla dolu iken, sentetik halı sahalar yapılıyor.)

Gençler madde peşinde neredeyse dörtnala koşuyor, önlem alınmazsa sayıları hızla artabilir. İlçenin en kısa sürede ve ivedi olarak “AMATEM” e ihtiyacı var.

3 yıldır yatan Belediye yetkilileri,  ilçenin asli sorunları ile uğraşması gerekirken, Başkanlık ve Hizmet binası yapmak için kolları sıvadı?

Oysa ilçemizin şimdiki Belediye’nin başkanlık ve hizmet binalarının nesi var? Bu binalar dururken yenilerini yapmak ilçeye ne kazandıracak?

Belediye Hep Kendini Düşünüyor...

Belediye “Önce can, sonra yine can diyor” . Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” diyor.

Ne diyelim “Herkes kendine yakışanı yapar.”

Eski Terminal’in bulunduğu alana yapılacak başkanlık binası ve hizmet binası ile sorunlar daha çabuk ve kolay mı çözülecek? İlçede neler değişecek? İlçenin hayati sorunlarını çözemedikten sonra, bırakın Türkiye’yi, dünyanın en muhteşem hizmet binalarını yapsanız kaç yazar?

Örnek vermek gerekirse;

Hatırlarsanız birkaç yıl önce ilçemizde çağdaş ve modern ölçülerde bir hastane hizmete girdi.

Gerçekten bölgeye hitap eden, güzel bir hastane idi. Şuan Hastane’nin fiziki şartları da çok iyi, hastane personelinin çalışma şartları da iyileştirilmiş sayılır!..

Fiziki yönden belki de Ankara’da böyle bir hastane yok. Ama içinde yeterli ve uzman sağlık personeli ile tıbbi araç ve gereç (özellikle Emar) olmayınca buna ancak nasıl hastane diyebilirsiniz?

Keşke bu hastane hizmetleri çadır (sahra)’da verilseydi de içinde güler yüzlü uzman doktorlar ve gerekli tıbbi araçlar olsaydı. Daha iyi olmaz mıydı? 

Vatandaşlar fiziki olarak sadece güzel bir Hastane değil,  Hastane’de insan haklarına saygılı, hastalarına güler yüzlü yaklaşan ve hastalığına çare olabilecek, doktor ve sağlık personeli istiyor.

Evet keşke Belediye yetkilileri de konteynır veya çadırda hizmet verseydi de ilçenin sorunları çözülseydi!..

Oysa hali hazırdaki Belediye Başkanlığı ile çeşitli yerlere dağılmış hizmet binalarının nesi var? 

Hani ne derler; “Ayranı yok içmeye tahterevalli ile gider tuvalete.”

Bir işi yapmayı beceremeyen insan kendine bahaneler bulur.' Anlamında bir atasözümüz vardır; “Oynayamayan gelin yerim dar dermiş”.

 

Belediye’nin öncelikli sorunu bina mı?

 

Belediyenin yeni binaları yapılınca ilçenin tüm sorunları çözülecek mi?

Oysa ilçemizde üniversite mezunları işsiz, feleğe kahredenler (asgari ücretle ve hatta açlık sınırının altında bir ücretle) vasıfsız işçi olarak ve mecburen çevre ilçelerdeki fabrika ve işyerlerinde karın tokluğuna çalışmak zorunda kalıyorlar.

Askerden gelen gençler de öyle...

Paspasçılık, tuvalet temizleyiciliği, askıcılık, getir-götürcülük işleri için bile milletvekili, bakan torpili gerekiyor...

Yine bazılarına “İŞKUR” kapsamında öğretici (5-6 aylık) kurslar açılıyor. Kursiyerler, kurs müddetince 700 TL. Ücret alıyorlar. Bundan sonra da Parti’ye yakın olanlara asgari ücret karşılığı iş bulunuyor...

 Ama iktidara yakın olanlar için (Çubuk halkı hariç), tahsilleri ne olursa olsun “ballı kaymaklı işler” ve kadrolar havada uçuşuyor...

En önemlisi de; ilçe de milletvekilinden geçtik, bir bürokratımız bile yok. Olsaydı bir yerlerde belli olurdu...

Hep Çubuk Halkı Tarih Yazıyor...

 

Çubuk Halkı 14 Mayıs 1950 seçimlerinden beri, verdiği oylarla hep tarih yazmıştır.

 

Şimdilerde ise tarih yazma sırası;

 

Ak Parti Hükümeti’ndedir...

 

AK Parti Büyükşehir Belediyesi’ndedir...

 

Çubuk İlçe Belediyesi ve Çubuk İlçe Teşkilatındadır...

 

AK Parti kurmayları, kendi yörelerinde mikro milliyetçilik yapıyorlar. Çubuk’a seçimden seçime geliyorlar. Bunun dışında ilçeye açılış ve ziyaretler için geliyorlar. Çubuk’a üvey evlat muamelesi yapıyorlar.  İlçenin en büyük dezavantajı ise şimdiye kadar bir vekilimizin olmamasıdır...

 

Hizmetler en son Çubuk’a geliyor. Tabii ki kalırsa Çubuk hala çıkmaz bir sokak...

 

Daha dün bizden ayrılan (1900 yılından önce) Pursaklar ve (20 Mayıs 1990) Akyurt ilçeleri bizi fersah fersah geçerken biz hala yerimizde sayıyoruz. Bu ilçeler AK Parti İktidarı ve Büyükşehir’den hizmet alırken, biz bunlar kadar hizmet alamıyoruz. Bu yüzden bu ilçe belediye başkanları da 3. kez seçildiler. Bu gidişle bir dönem sonra da seçilirler...

 

Biz de ise bir belediye başkanı üst üste ikinci kez seçilemez neden acaba?

 

Çünkü biz düne kadar Sünlü’ye kadar siyaset yaparken, şimdilerde ise geriye çekildik ve Çoşkun Petrol’e kadar siyaset yapıyoruz...

 

İlçedeki iktidar yanlıları 3 Kasım 2002’den beri,  “Üçlüyüz, Güçlüyüz” sloganı ile gurur duyuyorlar.

 

İktidar, Büyükşehir ve İlçe Belediyesi önümüzdeki günler, aylar ve yıllar içerisinde ilçeye hizmetleri yağdırırsa;

 

Çubuklulara hem vefa borcunu ödemiş olur ve hem de ismini Çubuk’un tarihine altın harflerle yazdırır. Çubuklular da onların heykelini diker…

 

 Yoksa AK Parti kurmayları çok büyük bir vebal altında kalır, Çubuklular onları affetse bile, önce Allah sonra da tarih affetmez…

 

Çubuk halkı hala elma şekeri ve horoz şekeri ile kandırılmaya devam ediliyor...

 

Çubuk İlçesi’nin artık ayağındaki prangalardan kurtularak, daha hızlı bir şekilde gelişeceği günleri umutla ve hasretle bekliyoruz...

Buradan AK Parti İlçe Başkanı Sayın Av. Baki Demirbaş ve İlçe Belediye Başkanı Sayın Dr. Tuncay Acehan’a sesleniyorum:

Ankara’da “DENİZ” bitti. Oysa Çubuk’ta “OKYANUS” var. Öncelikle Çubuk’a sahip çıkmalısınız...

Her seçim sonrası sizler Çubuk halkına teşekkür ediyorsunuz. Bu doğal hakkınız...

Allah rızası için artık sizler de “elle tutulur, gözle görülür” bir hizmet yapın da Çubuk halkı da sizlere teşekkür etsin...

 

Sayın Başkanlar; “Yağcı, yalaka, yağdanlık ve tetikçilerden uzak durmalısınız!..”

Bu türler dün olduğu gibi bugün de hep gündemdedirler. Birileri tarafından itibar da görmüyor, değiller hani...

 

Oysa bunlar hangi siyasi görüş iktidar ise (sağcı, solcu veya dinci fark etmez) hep o iktidarın yanındadırlar. Dönektirler, devrin adamıdırlar, menfaatleri bitince karşı tarafa geçerler. Yani giden ağam, gelen paşam zihniyeti...

 

Bunlar bir bardak çaya, bir dilim pideye bile oylarını satanlardır...

 

Bunların hangi karakterde olduğunu, yarın görevlerinizden ayrıldığınızda görecek, asıl kimlikleri (sahte yüzleri) ile karşılaşacaksınız. Sizleri gördüklerinde yol değiştirecek, zorunlu olarak karşılaştığınızda ise yüzünüze bile bakmayacak, sırtlarını döneceklerdir...

 

Sayın başkanlar bu türlerin örneklerinden ilçemizde çok var, bunlara karşı çok dikkatli olmalısınız.

 

Bu türlerin alkış ve pohpohlamalarına aldırış edip, inanarak hareket ederseniz, sonuç sizler için hüsran olur, bir bakmışsınız etrafınızda kimse kalmamış..

 

Adaylıktan bir çekilin, bir düşün bakalım ne olacak, sizleri kimler tanıyıp, kimler tanımayacak?

 

 Bir bakacaksınız ki; İyi gün dostlarınız ortadan kaybolmuş, karşı tarafa geçivermiş...

 

O zaman gerçek dostlarınız ortaya çıkacak.

 

Evet o zaman ne acıdır ki sizlere; başkanken selam vermediğiniz, tanımayıp, sırtınızı döndüğünüz, o gerçek (kötü gün) dostlarınız sahip çıkacak. Tabii ki o zaman sizin için iş işten geçmiş olacak. Çünkü çok şeyler kaybetmiş olacaksınız...

 

(İlçemizde ve ülkemizde bunun çok örnekleri mevcut)...

 

Ha bir de;

 

İnsan makam, mevki, şöhret ve maddiyatta ne kadar yükselirse, o kadar alçalmayı ( mütevazı-alçakgönüllü olmayı) bilmelidir ki bu onu yüceltir ve daha çok saygınlaştırır.

 

İnsan Ne Kadar Yükselirse, Gönlü O Kadar Alçalmalıdır.

 

İnsan ne kadar kazanırsa, elindekini o kadar paylaşmalıdır.  İnsan ne kadar başarırsa, içindeki kibri o kadar yenmelidir.

 

Dost acı söyler...

Bu yazı toplam 3543 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum