Ülkemizde son günlerde Fethullah Gülen Cemaati ile Ak parti arasında bir husumet yaşandığı malumunuz.Dilerseniz biraz daha geriye gidelim. Yaklaşık 12 yıl kadar geriye. O yıllarda Ak parti iktidara gelmiş Fethullah Gülenin başında olduğu Hizmet hareketi de bundan çok memnun olmuştu. Sn Başbakan bu oluşumu sevdiğini ve desteklediğini gizlemiyordu. Dış seyahatlerde yabancı ülkelerde okullar açılması için Türkiye’nin garantör olduğunu bildiriyordu. Hizmet hareketi son 12 yılda çok daha hızlı bir büyüme içerisine girdi. Gerek okullarıyla gerek farklı şirket gruplarıyla dev bir yapıya dönüştü. Sevenleri ve takipçileri de milyonları geçmiş oldu.

      Güneydoğu’da açılan okullar ile Pkk oluşumuna da büyük bir darbe vuruluyordu.Bu yönüyle de Hükümet destekliyordu Cemaati. Gençlerin komünist olan bu örgüte katılmaması için Fethullah Gülen büyük çaba içindeydi. Ve nitekim de kısmen başarılı olmuşlardı. Bir çok yönüyle bu Nur cemaati Türkiye’nin en büyük gruplarından biri durumundaydı.

      17 Aralık ve sonrasında Türkiye’de birçok gelişme yaşandı. Yolsuzluk,hırsızlık,paraleldevlet,Derin Darbe gibi isimlerin verildiği bu olaylar sonucunda Türkiye’de birçok değişim yaşandı. Örneğin Hükümet kendisine darbe yapıldığı düşüncesiyle birçok reflekse girdi. Binlerce personelin tayinleri oldu yerleri değişti. Başbakan sert açıklamalarda ve serzenişlerde bulundu. Fethullah Gülen tarafında ise kendilerine ait çeşitli medya kurumları vasıtasıyla hükümet aleyhine bir dönüş oldu. Yani adı her ne ise, bu olay sonucunda Müslüman iki grup ayrılığa düştü. Ve maalesef birbirlerine taraf oldular. Aradan geçen 1,5 ay zarfında tansiyon da azalmadı.

      Peki bizlere düşen nedir burda ? Bunca yıldır olan gönül dostluğunun ,mümin kardeşliğinin yıkılmasına göz mü yummalıyız ? Husumetin ayrılığın devam etmesini mi izlemeliyiz. İki grupta tertemiz müslüman muttaki kardeşlerimizdir oysa ki.Müslümanların taraf olması vicdanlara çok ters durmakta.  Bir elin iki parmağı nasıl yan yanaysa aynı şekilde yan yana kol kola sevgiyle girmeli kardeşlerimiz. Vefa göstermenin tam zamanı değil mi şu an ? Affetme ibadetinin şefkatle yaklaşmanın zamanı işte şimdi tam zamanı. Çok açık görüyoruz ki şeytan büyük bir fitne peşinde. Bizler bu oyunu bozmalıyız.

Elimizdeki tüm imkanlarla kardeşlerimizin arasını bulmak için çaba göstermeliyiz. Dargınlık Müslümana yakışan bir tavır değildir. Sosyal Medya olsun , çevremizde olsun her fırsatta sakinleştirici,  itidalli, sabırlı, barışı teşvik eden, şefkat dolu çağrılarda bulunmalıyız. Türkiye’nin ilerlemesi, daha modern, daha demokratik, daha kaliteli, daha dindar bir şekilde yolunda ilerlemesi için elimizden geleni yapmalıyız. Rabbimizin bizlere buyurduğu gibi ;

Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz. (Hucurat Suresi, 10)