Büyükşehir tarafından alt yapı için kazılan yollar ile müteahhitler tarafından kazılan kaldırımlar, daha sonra kapatılmıyor veya en acemi, en iptidai şekilde kapatılıyor.

(Bundan öncede konuyla ilgili olarak 2009 ve 2015 yıllarında olmak üzere aynı başlıkla iki makale yazmıştım. Ama kimsenin umurunda değil, yetkililerin bir kulağından giriyor, diğerinden çıkıyor) . Olan devletin ve vatandaşın parasına oluyor. Paralar boşa gidiyor. Yöneticilerin umurunda değil... hani bir söz vardır; “Devletin malı deniz...”

Böyle eğiri-büğrü, ilkel yaya kaldırımları ve yollar bir turizm beldesine hiç mi hiç yakışmıyor.

Gerçi ilçenin turizm vasfı da şimdilerde yerlerde sürünüyor, sizlere ömür...

Alt yapı çalışmaları kontrolsüz ve denetimsiz yapılıyor. Netice de asfalt sürekli kazılıyor...

Alt yapı çalışmaları plansız, programsız, kontrolsüz ve denetimsiz yapıldığı için, atılan asfaltlar da boşa gidiyor.

Bu yüzden de kanalizasyonlar iki de bir tıkanıyor. Aynı zamanda çevre inşaatların kum, çakıl ve atıkları da kanalizasyonları dolduruyor. Tüm şikâyetlere rağmen bu çalışmalar hala kontrolsüz ve denetimsiz yapılmaya devam ediyor. Buna yetkililer ve etkililer de seyirci kalıyor. Çubuk İlçesi sahipsiz... Sahip çıkmaya çalışanlar da ya engelleniyor, ya da destek verilmiyor. Ve hatta hedef gösteriliyorlar...

Atılan asfaltlar her altyapı çalışmasında sürekli kazılıyor...

Bugün ilçede her apartman önünün 2-3 kez kazılmış olduğunu görmek mümkündür. Yetkililer bunu nasıl açıklayabilir?

Elektrik kabloları yeraltına alınacak, haydi bakalım kazın asfaltı...

Yollarda baca ve ızgara yükleme işi için asfalt kazılıyor.

İnşaatlara kanalizasyon ve içme suyu bağlantısı yapmak için asfalt kazılıyor.

İnşaata doğalgaz almak veya yoldaki doğalgaz hattının bulunması için asfalt kazılıyor. (Çubuk Devlet Hastanesi-Poliklinikler önündeki Başak Sokak üzerinde yapılan çalışma)

Geçtiğimiz aylarda 4.5G için yollar 20 cm. genişliğinde 30. cm. derinliğinde ihaleyi alan Vodafone Şirketi tarafından 300-500 m. kazıldı. Açılan çukurlar kapatıldı ama yerleri belli ve çukurlar tekrar açılmaya başladı...

Müteahhit veya mesken sahibi herhangi bir alt yapı çalışması yapacaksa yol yarma parasını AYKOME ( Alt Yapı Koordinasyon Merkezi) ‘ ye yatırıyor. Ancak bundan sonra gerekli alt yapı çalışması yapılıyor.

Mesken sahibi alt yapı arızası için bir çalışma yapacaksa yine yol yarma parasını AYKOME’ye yatırıyor. Kepçeyi kendisi kiralıyor, işçileri ve işçileri kendisi tutuyor. Dünyanın masrafını yapıyor. Oysa alt yapı hizmetleri zamanında sağlam yapılsa vatandaş böyle bir masrafa girmez.  

Kanalizasyon tıkandığında ASKİ’yi çağırıyorsunuz. ASKİ’nin kanal açma aracı bedava gelmiyor, önce para yatırmanız ve yetkililere makbuzu göstermeniz gerekiyor. Daha önceleri 112 lira olan kanal açma parası şimdilerde 177 lira...

 Alt yapı çalışmalarında koordinasyon yok...

Oysa iktidar, Büyükşehir ve Belediye aynı partiden... O halde alt yapı hizmetleri neden bir program dâhilinde, kurumlar arası koordine ile ve aynı anda yapılamıyor?

Alt yapı çalışmaları kurumlar arasında koordineli (planlı ve programlı) olarak yapılsa milyonlarca liraya mal olan asfalt kazılmaz, Milli gelir heba olmaz...

Modern kentlerde (Metropollerde) önce parselasyon yapılır, her arsanın önüne alt yapı hizmetleri (içme suyu, kanalizasyon, pis su), elektrik, telefon ve doğalgaz noksansız olarak, bir daha kazmamak üzere mükemmel bir şekilde yapılır, sonra da asfalt atılır. Buralarda yıllar sonra tamir veya restorasyon (yenileme) yapılır.

Bizde ise tam tersi bir uygulama vardır. Bizde vatandaş asfalt istiyor diye altyapıdan önce asfalt atılır, sonra inşaat yapılır, daha sonrada da alt yapı hizmetleri asfalt kazılarak yapılır.

Alt yapı çalışmaları yapıldıktan sonra açılan çukurlar bazen bir aya yakın süre bekletiliyor.

İlçede bu amaçla kazılıp bir ay bir süre kapatılmayan çukurlar bile vardı...

Yeni atılan asfaltlar bile doğalgaz, kanalizasyon, içme suyu, pis su veya elektrik kablolarını yer altına almak için hiç acımadan sık sık kazılır. Yol yarma parası da  inşaat sahiplerinden alınır. Bu yüzden ilçede kazılmadık yol dolaysıyla asfalt yok. Bu nedenle yollar bir çeşit bubi tuzağı oluyor.  Netice de vatandaşın arabası da tamirciden çıkmıyor.

Üstelik bu asfalt bedava da değil, paralı... Vatandaşlar dünyanın parasını yatırdı. Yatırmayanların ise tapularına haciz konuldu. Tapuda bir işiniz olduğunda karşınıza çıkıyor.

İlçenin“’Yılan Hikâyesi’ne dönüşen altyapısı bitmeden yollara asfalt dökülmemeli. Bunu yapanlar hem ilçeye ve hem de ülke ekonomisine ihanet etmiş olurlar.

İlçenin altyapısı plansız ve programsız ve genellikle de seçim yollarıyla köstebek yuvası haline geldi. Yollar eskisine göre 80-100 cm. yükseldi. Hangi yolu kazarsanız kazın alt yapı katmanları; Toprak, Arnavut kaldırım taşı (küp taş), asfalt, bordür taşı, kilit taş ve yine bordür taş, asfalt’tan oluşmaktadır.

İlçenin en önemli sorunlarından birisi, hiç şüphesiz  ‘ALTYAPI’..

Özellikle 23 Temmuz 2004 tarihi itibariyle“”Metropol İlçe” olmamızdan sonra ilçe nüfusu dengesiz bir şekilde artmaktadır. Dolaysıyla alt yapı hizmetleri de ilçeyi taşıyamaz hale gelmiştir. Bir başka ifade ile iflas etmiştir. Yağmur yağdığında ana arterlerde göçükler oluşuyor. Bodrum katlarını su basıyor. Tuvaletler doluyor ve hatta patlıyor, evleri pislik götürüyor. Vatandaş, görevlileri arıyor, maalesef ulaşamıyor, ilkel usullerle evini temizlemek zorunda kalıyor... Bu konuda vatandaşlardan oldukça fazla şikayet var.

Ama bunlara rağmen birileri ilçede alt yapı çalışmalarını öve öve bitiremiyor. Asli görevlere hala şak şak yapıyoruz. Bir taraftan da daha yeni asfalt dökülen yolları kazıyoruz. Hani alt yapı çalışmaları bitmişti.

Asfaltlar tekrar kazılmaya başlandı...

Şimdilerde bazı sokak ve caddelerde elektrik kablolarının yeraltına alınmasına tekrar başlandı.

Elektrik kablolarının yer altına alınması bu defa da Hastane arkasındaki sokak ve caddelerde başladı. Buralara asfalt atılalı 3 yıl bile olmadı. Madem elektrik kablolarını yer altına alacaktınız ne diye asfalt attınız? Çok mu zengin bir ülkeyiz?

Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş adına Yüklenici Firma Ayduran Elektrik, Cumhuriyet Mahallesinin cadde ve sokaklarında kaldırım kenarlarından 70-100 cm. genişliğinde ve yaklaşık 1 metre derinliğinde asfaltı kazıyor ve elektrik kablolarını yer altına döşüyor. Sonrada üzerini bir çeşit toprak ve kum karışımıyla kapatıyor. Ama asfalt ortadan kalkmış durumda ve artık eskisi gibi olmayacak. Ayrıca trafoları yerleştirmek için de daha yeni yapılan kaldırımlar sökülüyor. Bozulan kaldırımlar uzun müddet öylece bırakılıyor.

Asfaltı Büyükşehir bütün işlemler bittikten sonra atacakmış. Şirket bağlantıların çoğunu bir müddet sonra yapıyor, dolaysıyla orası bir bubi tuzağı haline geliyor, buralara insanlar düşebilir, yaralanabilir..

Yollar da çukurlar oluşmuş durumda, yağmur yağdığında burada gölcükler oluşuyor. Buralardan geçen araçlar altlarını vuruyor. Etrafa su sıçratıyorlar. Ama yetkililerin umurunda  değil...

Çevrede oturan hasta ve hasta yakınları bu çalışmalardan özellikle de çalışmalar esnasında yapılan elektrik kesintilerinden rahatsız ve tedirgin...

Çalışmanın yapıldığı çevrede oturan ve evde tedavi gören hastalar var, vardiyadan gelip istirahat eden insanlar var, özellikle de Kolostomi tedavisi gören hasta var. Hastaya zaman zaman oksijen tedavisi uygulanıyor, vantilatör veya oksijen kaynağı takılıyor. Elektriklerin uzun zaman kesintiye uğraması, hastayı güç durumda bırakıyor, bu durum ise hasta yakınlarını telaşlandırıyor, rahatsız ediyor.

Hasta yakınlarının 5-8 saat elektrik kesintisinin ardından 186 Elektrik Arıza ihbar hattını aradığında, görevlinin elektrik kesintisinden haberi olmaması garip değil mi? 186 ihbar hattında çalışanların görevi nedir?

Ayrıca elektrik kesintileri sonucu çevredeki maket ve mesken sahipleri de buzdolabındaki ürünlerin bozulmasından şikâyetçiler...

Yine bu çalışmalar sonrası meydana gelen arızlar sonrası Cumhuriyet Mahallesi şehit Ali Çakır ve Başak Sokağın bir kısmında sokak lambaları hala yanmıyor. Akşamları zifiri karanlık oluyor. Mahalle sakinleri şirket yetkililerinin sorumsuzluğundan şikâyetçi...

İlçe Belediyesi’nin bu çalışmalardan maalesef haberi yok? Olsa vatandaşları bilgilendirir. Ama ne ile bilgilendirecek? İlçenin belirli yerlerinde hoparlör sistemi var. Bunlarda arızalı çoğu zaman ne söylendiği bile bilinmiyor, vatandaş, “ne diyorlar” diye birbirine soruyor.

Çevre evlerde ve işyerlerinde bulunan buzdolaplarındaki hassas ürünler zarar görüyor.

Ama bunlar ihaleyi alan şirketin hiç mi hiç umurunda değil... Onların amacı rant...

Yollar sanki bedava yapılıyor gibi acımasızca kazılıyor. Yollar kilit taş olsa, hadi yeniden döşenir. Ama asfaltı, yeniden nasıl döşeyip eski haline getireceksiniz. Mümkün değil.. Yama yapacaksınız. O da hemen belli olur. Zamanla da buralar çukurlaşır, bubi tuzağı olur. Araçlara zarar verir.

Elektrik kabloları yer altına alındıktan sonra bu defa da doğalgaz, kanalizasyon ve içme suyu için tekrar kazacaksınız.

Sonra eski kanalizasyonu yeniye bağlayacak veya içme suyu şebekelerini değiştireceksiniz. Yağmur suyu, pis su için tekrar kazacaksınız. Her defasında yollar tekrar tekrar kazılacak. Çünkü bu çalışmalar plansız, programsız ve denetimsiz yapılıyor. Her kurum farklı zamanlarda çalışma yapıyor. Bu kurumlar arasında koordine yok.

Şimdilerde yollar yine birileri için bir çeşit Kazı Kazan’a dönüştü. Bu çalışmalar esnasında hem Belediye ve hem de vatandaş kaybedecek.

Hatırlarsanız bir zamanlar Belediye’nin mazot parası bile yoktu. Çoğu öncelikli hizmet aksamıştı.

Vatandaş yapacağı her alt yapı çalışması için yolun her yarılmasında Belediye’ye ’yol yarma parası’ ödeyecek. Dolaysıyla birilerinin yanlış icraatlarının cezasını ödeyecek. Yani yırtılan vatandaşın yakası...

Çubuk"ta alt yapı çalışmaları bitmeden yollara asfalt atmak ilçeye ve Milli gelire ihanetten başka bir şey değildir.

SONUÇ:

Çağdaş ve modern kentlerde (Metropollerde) parsel çalışmalarının ardından; yerel yönetim her parselin önüne; kanalizasyon, içme suyu, yağmur suyu, pis su, doğalgaz bağlantılarını, elektrik idaresi elektrik bağlantısını, telefon idaresi telefon bağlantısını sanki inşaat yapılacakmış gibi yapar.

Sonra da buraya asfalt atılır. Olağanüstü bir durum olmazsa bu asfalt evladiyeliktir. Vatandaş altyapısı biten arsaya inşaat yapacağı zaman da, yukarıdaki işlemleri yapan kurumlar ne masraf yaptılarsa bunları vatandaştan tahsil ederler. Vatandaşta arsasına kazmayı vurur.

Mantıksal olarak yapılması gereken de bu iken bizdeki çalışmalar plansız, programsız ve denetimsiz olduğu için, alt yapı konusunda bir koordine sağlayamıyoruz Bunun için de her alt yapı çalışmasında yolları yeniden kazarız.

“ÇAĞDAŞ VE MODERN ÇUBUK”” sağlam bir alt yapı ile olur. Temizlikle olur. Herkese eşit ve adaletli yaklaşımla olur.

Belediye Başkanı Dr Tuncay Acehan seçim öncesi basın mensuplarına hitaben yaptığı bir açıklamada, “İlçeyi siz basın mensupları ve sivil toplum örgütlerinin destekleri ile yöneteceğim””demişti.  Ama unutuldu...

“Cemaat ne derse desin İmam bildiğini okuyor.”

Başkan ve yönetimi bildiklerini okumaya devam ediyor, yazılanları, söylenenleri hiç dikkate almıyor, almaya da iç niyetli değiller... Netice ortada...

Büyük bir hevesle girmeye can attığımız Avrupa Birliği ülkeleri, alt yapılarını 100 yıl öncesinden halletmişler.

Avrupa ülkelerinde parsellerin önüne önce alt yapı hizmetleri gelir, sonra inşaat yapılır. Biz de ise durum tam tersidir, parseller üzerine bina yapılır, sonra da her altyapı hizmeti için yol birkaç defa kazılır.

Bizde altyapı yaz-boz tahtasına bir başka ifade ile kazı kazana dönüşmüş durumdadır. Her bina yapılışında alt yapı bozulur yeniden yapılır.  Bu nedenle bu ilçede alt yapı sorunu tamamen halledilmeden yollara asfalt dökmek çok büyük israftır, israfta dinimizce haramdır. Milli gelire zarardır

Yani Büyükşehir yollara asfaltı bedava atmadı. İlçede kazılmayan yol yok. Bu yolların çoğuna tekrar asfalt atmak gerekecek. Ama hangi parayla? Yarın Kış kapıya dayanınca bu kazılan yerlerin hepsi bubi tuzakları ile dolacak...

Büyükşehir’in başka işi yokta Çubuk’a sürekli asfalt mı atacak? Gerçi atılanlar da alt yapı çalışmaları için sürekli kazılıyor...

İlçe Belediyesi’nin ise parası yok ve borç ödemekle meşgul. Pardon borçlarını ödemiş, şimdilerde para biriktiriyormuş!!!

İlçenin sorunları dağ gibi... Çözülmezse sıradağlar gibi olacak.

Belediye asli görevlerini bırakmış (yapılanlar da adet yerini bulsun gibilerden yapılıyor. Yani formaliteden öteye geçmiyor); dernekçilik yapıyor, mangala kursu açıyor, cafe ve restoran açıyor, şarkı ve türkü korosu kuruyor, Agat taşı işletmeciliği yapıyor, spor kulübü kuruyor.  Yani günü kurtarmaya yönelik işlerle uğraşıyor.

Birileri de bunları alkışlıyor. Böyle belediyeciliğe can kurban... Diyeceksiniz ki “yapacak bir iş olmayınca (her şeyi Büyükşehir yapıyor), Belediye ne iş yapsın?”

Oysa ilçede bunları yapan veya yapacak olan sivil toplum örgütleri (dernekler) var. Bu dönemde bu kuruluşlara yaşam hakkı yok, üstelikte bun derneklerin önü kesilmeye çlaışılıyor ve sürekli zorluk çıkartılıyor...

Asli görevler Büyükşehir’e havale ediliyor. İyi ki Büyükşehir var...

Belediye personeli (birkaç birim hariç) şimdilerde en rahat olduğu bir dönemi yaşıyor...

Halkın çoğunluğu da bundan çok memnun... Hala birtakım yağcılar, yağdanlıklar ve dalkavuklar İlçe Belediye’nin icraatlarını öve öve bitiremiyorlar...

Bu ilçede insan gibi yaşamak için hizmetlerin en güzelini hak eden sağduyulu, sorumluluk sahibi insanlar da var. Ben onlar için yazıyorum... Diğerleri zaten sadaka kültürü ile yaşamlarını sürdürerek kaderlerine razı olmuş durumdalar (onları bu duruma getirenler utansın)... Onlara bir lafım yok.

İlçede Yaz ve Kış demeden plansız, programsız, kontrolsüz ve denetimsiz birtakım alt yapı çalışmaları yapılıyor. Birileri de buna “ilçe bir şantiyeye döndü” şeklinde yorumlar yapıyor. Allah aşkına kırıp-dökmeden, yıkıp-bozmadan, ayrıştırmadan bu ilçede doğru dürüst bir alt yapı hizmeti verilemez mi? yarın Kış gelince yolların halini göreceğiz...

Bu ilçede planlı, programlı, kontrol ve denetimli bir alt yapı çalışması ne zaman yapılacak? Çubuklular ne zaman derinden bir “ohhh” çekecek?

“Bu zihniyetle ve bu kadroyla çok zor” dediğinizi duyar gibiyim...