TÜRKİYE KYOKUSHİN MİLLİ TAKIMI’NDA 4 ÇUBUKLU...
Çubuk Halk Eğitim Merkezi bünyesinde ‘Amasya’da düzenlenen 2. Avrasya Kyokushin Şampiyona’sında dereceye giren 4 öğrenci Milli Takım formasıyla ter dökecek.
Şuayip YAMAN
Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonu’nun organize ettiği ve Amasya Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde gerçekleştirilen “2. Uluslararası Şehzadeler Kenti Türkiye Açık Kyokushin Kata ve Kumite Şampiyonası” Yeni Amasya Spor Salonu’nda 3-4 Ağustos tarihlerinde yapılan Kata ve Kumite müsabakaları ile sona erdi.
Müsabakalara Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Irak, İran, Suriye, Bangladeş, Pakistan, Rusya, Tunus ve Dağıstan olmak üzere 10 ülkeden toplamda 480 sporcu katıldı.
Organizasyonda Türkiye’yi 157 sporcu temsil etti. Organizasyonun ikinci gününde yarı final ve final karşılaşmalarının ardından düzenlenen ödül töreni sonrası organizasyon son buldu.
Bu sporda önemli olanın birinci olmak değil bir hayat felsefesi kazanmak olduğunu belirten Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Abdullah Kodek, konuşmasında şunları kaydetti; “10 ülke burada şampiyonaya katıldı. Sporcuların hepsi ahlaklı ve disiplinli.
Bizde Amasya olarak misafirlerimizi rahat ettirmek için elimizden geleni yaptık. Wushu ferdi sporlardan bir tanesi ve ferdi sporlarda başarı çabuk geliyor. Alt yapıya önem verilirse uluslararası turnuvalarda başarılı sporcular çıkartmamız içten bile değil. Türk milletinin yapısı olarak bunlara çok müsaidiz.”
Organizasyonun sonunda dereceye giren sporculara kupa ve madalyaları Amasya Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Abdullah Kodek tarafından verildi.
Şampiyonaya Çubuk Halk Eğitim Merkezi sporcularından dördü dereceye girdi.
Çubuk Halk Eğitimi Merkezi sporcuları kategorilerinde;
- Fahriye Erdemir birinci olarak altın madalyanın sahibi oldu.
- Ethem Gökmen ve Nihat Bağ ikinci olarak gümüş madalya,
- Onur Çelik ise üçüncü olarak bronz madalya kazandı.
Çubuk Halk Eğitim Merkezi Antrenörü Halit Erdemir yaptığı açıklamada, “11 ülkeden 480 sporcunun katıldığı turnuvada elde ettiğimiz başarı bizim için çok önemli.
Maddi imkânsızlıklar nedeniyle dört sporcu ile katılabildiğimiz ‘Uluslar arası 2. Avrasya Kyoksin-Karate Turnuvası’nda 4 madalya ile dönmek bizleri çok sevindirdi. Hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz.
Bundan sonra ilçemizin ve ülkemizin adını dünya çapında duyurmak istiyoruz ve bunun içinde var gücümüzle çalışmalarımıza devam ediyoruz.
İlçemizden sporcularımıza maddi ve manevi destek geldiği müddetçe bu başarılar dünya çapında olacaktır.
Önümüzde “Balkan Şampiyonası” var. Büyük bir ihtimalle Edirne’de yapılacak.
Kyokushin-Karate Şampiyonası önce Rusya’da sonrada Avrupa ve ardından Kazakistan’da yapılacak. Dünya şampiyonaları çalışmalarına şimdiden başladık.
Şampiyonalara katılımların maliyetleri çok yüksek. Bir öğrencimizin turnuvalara katılımı neredeyse 8-10 bin lirayı buluyor. Bu yüzden acilen sponsorlara ihtiyacımız var.
Şimdiye kadar en büyük desteği İlçe Kaymakamlığı ve İlçe Halk Eğitim Merkezi’nden aldık. İlçe Kaymakamımıza ve İlçe Halk Eğitim merkezi Müdürümüze teşekkür ediyorum ” dedi.
Amasya da düzenlenen Şampiyonada birinci olan Milli Sporcu Fahriye Erdemir yaptığı açıklamada; “Müsabakaların çok çekişmeli geçti. İyi bir antrenman dönemi geçirdik. Uluslararası bir turnuva olması nedeniyle buradaki maçlar bizim için çok önemliydi. Birinci oldum, mutluyum. Gelecekte ilçemi ve ülkemi daha iyi yerlere taşımak istiyorum.” Dedi.
Kyoksin-Karate Türkiye birincisi olan Fahriye Erdemir’in daha önce de Türkiye birinciliği var. Geçtiğimiz yıllarda düzenlenen Wushu Sanda Turnuvası’nda Türkiye üçüncüsü olmuştu.
İlçemiz Yunus Emre Anadolu Lisesi öğrencisi olan Fahriye Erdemir’in öğrenim hayatı da başarılı. Bu yıl 10. sınıfa geçti.
Dereceye giren bu dört sporcumuz Avrasya Şampiyonası’na Türkiye’yi temsilen katıldıkları için Milli Sporcu unvanına da sahip oldular.
Kursiyer sporcularının başarılarından son derece onur ve gurur duyduğunu ifade eden İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürü Recai Özdemir, “İlçemiz Aile Yaşam Merkezi ile Aile Yaşam Merkezi Spor Salonu’nda birlikte düzenlediğimiz Wushu-Sanda kursu sonucu ülkemizde düzenlenen müsabakalarda da yüzümüzün akıyla çıktık.
Kurslara katılan sporcularımızın çalışmalarının semeresini madalyalarla süslemeye devam ediyorlar. Bu da bize büyük bir onur ve gurur veriyor.
Burada maddi ve manevi her türlü olumsuzluğa rağmen Halit Hoca (Erdemir) ve öğrencilerinin büyük bir özverisi var.
Özellikle kurs öğrencilerinin de kararlılıkları bu başarıları getirdi.
Kurum olarak Hocamız ve öğrencilerimizle gurur duyuyoruz.
Kursa katılan öğrencilerimize Çubuk İlçesi olarak sahip çıkıldığında onların ilçemizi ve ülkemizi başarı ile temsil edeceklerine inancım tamdır.
Başarılarından dolayı başta Halit (Erdemir) Hocamız olmak üzere tüm sporcularımıza teşekkür ediyorum” dedi.
İlçede Spora ve başarılı sporculara destek şart...
İlçe gençliği sahipsiz ve başıboş. İlçede spor yapacak yerler oldukça fazla. Fakat yeterli tesis yok. Bu yüzden ilçe gençliği zamanlarının çoğunu zararlı mekânlarda geçiriyor.
.
Yetkililer ve etkililer ne hikmetse gençliğe bu konuda yeterli desteği vermiyorlar.
Son yıllarda ilçemizde maalesef başarısızlıklar taltif ediliyor. Başarılar ise neredeyse cezalandırılıyor...
Böyle bir uygulama nerede görülmüş?
Varsa yoksa Çubukspor... Her şey Çubukspor için. Tamam, iyi güzel de kardeşim bu zihniyetle olmuyor.
Geçtiğimiz sezon (2017-2018) BAL Ligi 6. Grup’ta mücadele eden Çubukspor’un “Şampiyon” olması için yaklaşık bir milyon liralık transfer yapıldı. Sonuç; hayal kırıklığı. Aynı hata bu yıl da yapılıyor. Aldığım duyumlara göre bu kez 1,5 milyon liraya 20 futbolcu transfer edilmiş.
Ya kardeşim Bal Ligi, amatör bir lig.
“Elimizde 500’e yakın sporcu var” diyorsunuz. Birkaç yıl önce de 120 futbolcu vardı. Bunların çoğu sahip çıkılmadığı için futbolu bıraktı. Neden acaba?
Bunlardan neden istifade edilmedi? Bu çocuklar şimdi neredeler?
Çubukspor’a öz evlat, diğerlerine ise üvey evlat muamelesi yapılıyor...
Başarılı sporculara katkı ve destek onların diğer müsabakalardaki başarı ve derecelerini bir kat daha artırır.
Oysa ilçemizde sadece futbol branşına değer veriliyor. Gerçi futbol takımları arasında da ayrım yapılıyor.
İlçede Çubukspor’un: Bölgesel Amatör Lig (BAL Ligi 6. Grup’ta oynayan takımı ile birlikte 1. Amatör Lig’de oynayan takımı ayrıca alt yapı ile birlikte 13, 15, 16,19 U- Genç futbol takımları var.
İlçede Çubukspor’dan ayrı olarak kendi olanakları ile yaşam savaşı veren bir takım daha var; Çubuk Gençlik Spor.
Bu takımlardan ‘BAL Ligi’nde mücadele eden Çubukspor takımı öz, diğerleri üvey evlat muamelesi görüyor.
Yani Bölgesel amatör Lig’de oynayan Çubukspor bir yana, diğerleri bir yana..
Bu takımda oynayan futbolculara sanki profesyonel ligde oynuyormuş gibi muamele yapılıyor.
Bu futbolcuların çoğu profesyonel bir futbolcu gibi binlerce liraya transfer edilmiş. Kampları, yemeleri, içmeleri bile profesyonel...
Çubuklu Futbolseverler bile bu takımın maçlarına çok büyük ilgi gösteriyor (maçlarında stat yarım saat önceden doluyor).
Diğer takımların maçlarına ise oldukça az ilgi gösteriliyor. Bu takımların maçlarına ilgi o kadar az ki, Bal Lig’i maçlarında tıklım tıklım dolan karşı tribün bile seyircilere kapatılıyor.
Sezon açılırken Çubukspor’un İlçedeki reklam afişlerini görenler bu takımın profesyonel lig’de oynadığını zanneder.
Oysa bu takım amatör ligde oynuyor.
Geçtiğimiz sezon Lig başında 3. Lig yolunda başarılı maçlar çıkartan ve “şampiyonluk” mücadelesi veren bu takım, ne olduysa sonraları düşüşe geçti. Hatırlarsanız neredeyse küme düşmeme mücadelesi verir konuma gelmişti.
Alt yapıya gereken önem ve değer verilmediği için başarıda sınırlı oluyor. Çünkü böyle takımlara alt yapıdan futbolcu desteği olmadan başarı gelmez, gelse de birkaç haftalıktır. Bir müddet sonra kendiliğinden kaybolur.
“Efsane Çubukspor”
Örnek vermek gerekirse “Efsane Çubukspor” ile başlayan ve devam eden başarıların temelinde alt yapı yatar.
Ne zaman alt yapıya önem verilmedi, başarı da bitmiştir.
Efsane Çubukspor’un 36 futbolcusundan sadece 3’ü Ankara’dan geliyordu. Bu takım ilk yıl amatör Lig üçüncüsü, takip eden sezonlarda ise üst üste 2 sezon “Na mağlup” olarak bitirmişti.
O futbolcular amatör ruhla, forma aşkıyla oynuyorlardı. Para ve transfer gibi profesyonelce
davranışlar hiçbir zaman akıllarına gelmemişti. Şimdilerde ise sporcuların çoğu 3 lira alacakları için bırakın maçları, antrenmanlara bile çıkmıyorlar.
Parasız-pulsuz oynayan Efsane Çubukspor’un sporcuları keriz veya enayi mi idi?
O sporcular öylesine ruhla oynuyorlardı ki; Kış aylarında oynanacak bir maç öncesi sabah saatlerinde stada giderek sahadaki karları küremişler, öğleden sonraki maça da çıkıp aslanlar gibi oynayıp galip gelmişlerdi.
Taşıma suyla değirmen dönmez...
Ya da el elin eşeğini türkü çağırarak arar...
Birileri zaman zaman “Efsane Çubukspor’dan bahsediyor, onunla övünüyor...
İyi güzel de. O takım da oynayan futbolcuların hepside Çubuklu idi. Her maça amatör ruhla ve forma aşkı ile çıkıyorlardı. Üsteli 1972-1973 ve 1973-1974 sezonlarında üst üste “Na mağlup” şampiyon olmuşlardı. Türkiye’de o rekoru egale eden takım henüz yok gibi.
O sporcular bir kuruş almadan top oynadılar... Şimdikiler ise para almadan oynamıyorlar. Oynasalar da öylesine, başarı gelmiyor...
Sadece o yıllarda hiç yenilmeyen Beypazarı’nı, Çubuk Şehir Stadı’nda oynanan maçta Sadullah Acele’nin attığı kafa gölüyle 1-0 yendiğimiz maçtan sonra seyirciler tarafından toplanan paralardan 125’er lira prim verilmişti. 10 yılda aldığımız para bu kadar. Ha birde yöneticiler maç sonrası yemeğe götürürlerdi.
Üstelik o ‘Efsane Çubukspor’un hemen hemen tüm futbolcularına profesyonel takımlardan ardı ardına transfer teklifleri yapılmıştı. Bu teklifleri sadece Sadullah Acele, Nurettin Türkşen dğerlendirmişti.
Spora ve sporculara destek vermemiz şart...
Her yıl gerek Türkiye, gerek Avrupa ve gerekse Balkanlar da düzenlenen turnuvalarda aldıkları başarılı derecelerle ilçemizi ve ülkemizi gururlandıran; Kulüplerimiz, sporcularımız ve çok değerli antrenörlerimiz var.
Örneğin:
- Halk Eğitim Merkezi Wushu Sanda Takımı. Antrenörü Halit Erdemir.
- Yücelhan Spor Kulübü. Antrenörü Raziye Akgül.
- Bekir Yılmaz İlköğretim Okulu Gençlik Spor Kulübü Eskrim Takımı. Antrenörü Mustafa Kalender.
Her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz festivallerde; İlçemizi ve Türkiye’yi aldığı dereceler ile gururlandıran kulüp, sporcu ve antrenörlerin ödüllendirildiği “Başarılı Sporcular Ödül Töreni’ gerçekleştirilmeli...
İlçe olarak spora ve sporculara her zaman destek vermeliyiz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün dediği gibi, “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.”
Bu sözden ilham alarak gençlerimiz ve çocuklarımız başta olmak üzere bütün toplum kesimlerine yönelik spor altyapısını güçlendirmeliyiz.
Sporu günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline getirebilmek için pek çok etkinlik düzenlemeli spor kültürünü yaygınlaştırmalıyız.
Başarılı sporcularımızı bu anlayışla ödüllendirerek motivasyonlarını artırmaya çalışmalıyız.
Bu kapsamda amatör spor kulüplerimize yönelik nakdi ve ayni desteklerimizi artırmalıyız.
Sağlıklı, mutlu, başarılı, verimli ve kaliteli bir yaşamın anahtarı olan sporun kardeşlik kültürü geliştirdiğini unutmamalıyız.
Spor ile insanlar aynı amaçlara yönelmeye, birlikte hareket etme duygusunu yaşamaya başlarlar. Sporun yaygın ve etkin olduğu toplumlar, güçlü ve mutludurlar.
Bu bağlamda spor, sadece bir yarışma ve fiziksel üstünlük kurma aracı değil, önemli bir sosyal olgudur. İnsanı her yönüyle olgunlaştırır.
Yine Atatürk’ün, “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim” sözleri, tam da bunu anlatmaktadır. Biz de aynı anlayışla hareket etmeliyiz.
Hayata geçirilecek proje ve organizasyonlarla, ilçemizi hızla önemli bir spor kenti haline getirmeye özen göstermeliyiz.
Amacımız ilçemizi sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın hatta dünyanın sayılı spor merkezlerinden biri haline getirmek olmalıdır.
Oysa başarılı spor dalları ve bunların sporcuları bir de taltif edilip, mükâfatlandırılsa ilçede madde peşinde koşan gençlerin sayısı azalmaz mı?
Unutmayalım ki en büyük yatırım gençliğe yapılan yatırımdır...
İlçe gençliğine sahip çıkalım...
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.