Başkentin saklı cennetlerinden Karagöl, ne zaman oluştuğu bilinmeyen küçük bir krater göl özelliği taşıyor. İlçe merkezine 28 kilometre mesafedeki göle, Aşağı Çavundur yolu ve Çubuk2 yolu ardından da Kışlacık köyü yolu güzergahı takip edilerek gidiliyor. Gölün çevresi sık ormanlarla çevrili. Bazıları endemik bitki türlerinin bulunduğu yörede, metrekareye 3-4 çiçek çeşidi düşüyor. Karagöl ile çevresindeki vadi ve yaylalarda sonbaharda ortaya çıkan renk cümbüşü ise ziyaretçileri adeta büyülüyor.

Son bir yıldır su seviyesinde azalma yaşanan Karagöl, çevresindeki doğal alanlarla her mevsim turistlerin ilgisini çekiyor. Yazın yeşilin binbir tonunu barındıran, sonbaharda ise sarı, yeşil, kırmızı ve kahverenginin ağırlıklı olduğu renk cümbüşüne dönüşen Karagöl, her mevsim ziyaretçi çekiyor.

Özellikle şehrin ve iş yaşantısının stresinden uzaklaşıp doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenler ile fotoğraf tutkunları yöreye akın ediyor.

Karagöl ismin çok duyduğunu ve çalışırken bir türlü gelmediğini anlatan Yusuf Arslan, emekli olur olmaz arkadaşlarıyla Karagöl’e geldiğini kaydederek, tüm başkentlilere Karagöl’ü görmelerini tavsiye ettiğini söyledi.

Karagöl’ün manzarasına hayran kaldığını vurgulayan Arslan, "Karagöl ismini duyuyorduk ama bir türlü vaktim uygun olup da gelememiştim. Gerçekten çok güzel doğası var. Arkadaşlarımla şöyle bir gelip Karagöl’ü gezelim dedik. Güzel bir havası ve doğal güzelliği var. Çok iyi oldu iyiki de geldik. Herkese tavsiye ederiz. Kesinlikle bir dahaki sefere ailemi de getireceğim. Şu doğal güzelliği herkesin görmesini istiyorum" diye konuştu. 

Kafa dinlemek için Karagöl’e sık sık geldiğini söyleyen Cengiz Bal da Karagöl’ün insanın rahat dinlenebileceği, huzuru bulabileceği bir doğal terapi merkezi olduğunu belirtti. Karagöl’ün her mevsim ayrı bir güzelliği olduğunu kaydeden Bal, "Kışın kar örtüsünün altında o bembeyaz örtünün altında bir görseniz. Bütün haftanın stresini, yorgunluğunu atabilmek için bulunmaz bir yer. Yakın bir yer, Ankara’ya mesafesi 45 dakika. Gerçekten herkese tavsiye ederim" ifadesini kullandı.

Eskilerin anlattığına göre Karagöl’ün bir hikayesi olduğunu da hatırlatan Bal, "Bu gölün altında bir köy olduğu biliniyor. Burada bir köy varmış. Bu gölün dibi bulunmuyor. Zamanında balık adamlar giriyorlar buraya ama dibini bulamıyorlar. Bir rivayate göre de bu gölün dibi Karadeniz’den çıkıyormuş. Bir acayip bir göl burası, çok enteresan bir yer. Bazı günleri esintili oluyor, çok mistik bir havası var. Sadece Karagöl değil, bu çevrede daha birçok güzel alanlar var" görüşünü paylaştı.