Gökçek ile sıradışı sohbet!
Melih Gökçek'le gündem dışı bir sohbet...
Siyasi kimliği, projeleri ve polemikleriyle adından söz ettiren Melih Gökçek'le gündem dışı bir sohbet yapmak istedik, ama onun kişiliği buna izin vermedi Ankara'yla ilgili en çok hayal ettiği şeyleri dile getiren Gökçek, kente kuracağı tesisle çok iyi futbolcuların burada yetişmesini sağlayacak.
Melih Gökçek, siyasetin popüler isimlerinden. Yaptığı alt-üst geçitler mi, Emin Çölaşan'la polemiği mi, Mimarlar Odası'ndan onay alamayan projeleri mi derseniz, hepsiyle tartışma konusu olan bir isim. Hayatı siyaset, siyasette hayat bulan bir isim Melih Gökçek. Öyle ki, evlenirken eşine, "İleride siyasete atılabilirim. Sıkıntı çekersin" uyarısı yapacak kadar çok seviyor siyaseti. Gökçek'le projeler, tartışmalar ve gündem yerine, biraz olsun gündem dışına çıkmaya çalışıyoruz. Ama başarılı olduğumuz söylenemez. Çünkü, konuşulan kişi Ankara'nın Büyükşehir Belediye Başkanı olup, ismi de Melih Gökçek olunca, iş projelere ve belediyeciliğe geliyor. Az "gündem dışı", daha çok "gündem" içerikli bir öykü ortaya çıkıyor neticede.
Güneydoğu-Kosova kökenli Ankaralı
FB'Lİ FUTBOLCUNUN İSMİNİ ALMIŞ
Küçük yaşlarda ayrıldığı Ankara'ya ilişkin en çok aklında kalan şey, babasıyla gittiği Ankaragücü maçları. Baba, spora düşkün. Oğluna, FB'nin o yıllarda meşhur futbolcusu Melih Kotanca'nın ismini verecek kadar. "Rahmetli babam beni maça götürürdü. Ankaragücü Stadı'na. Babam, Fenerbahçeli ve renklerinden dolayı da Ankaragüçlü'ydü. İkisi de sarı lacivertli ya... Babam benim adımı, rahmetli Melih Kotanca'dan, Fenerbahçeli Melih Kotanca'dan dolayı koymuş. Fenerbahçe'nin en meşhur futbolcusuymuş, aynı zamanda basketçiymiş, koşucuymuş. Benim babam da sporcuydu. Birincilikleri filan vardır."
MAÇ MI, TURŞU MU?
Babayla gidilen maçlar keyifli, ancak maçtan keyifli olan bir şey var ki, hâlâ tadı aklına geldiğinde ağzı sulanabiliyor: "Ankaragücü Stadı'na gittiğimizde stadda bir turşucu vardı. Turşucu maçta gol atılınca turşuları sağa sola saçardı hatırlıyorum. Babama o turşudan aldırırdım. O turşu vazgeçilmezimdi. Maçtan daha çok turşu ilgimi çekerdi. Çok severdim. Çatal olurdu. Çatalı saplar, çıkartır verirdi. O turşunun tadına doyum olmazdı."
STADA GİRERKEN CIZBIZ SUCUK
"Bir de stada girerken, cızbız sucuk yapılırdı. Bir de onu babama aldırmaktan acayip keyif alırdım. Şimdi bile dilim sulandı. Bir de turşu. O yaşta Ankara'da hatırladığım oydu." Küçük yaşlardan insanın aklında çok az şey kalıyor. Melih Gökçek'in de üzerinden 40 sene geçmesine rağmen unutamadığı bir olay var. "4-5 yaşındaydım, babam bana sarı bir araba almıştı, plastik, oyuncak araba. Tekerleri plastik olurdu ya ondan. Götürdüm, harıl harıl yanan sobanın üstüne koydum. Bir anda alev aldı. Yandı gitti, kokusu kaldı geride. Bende bir feryadı figan. Onu unutmadım. 5 yaşımda olmama rağmen, bugün gibi sobanın üzerinde yandığını hatırlıyorum." Anneanne ve dede Ankara'da olduğu için Gaziantepli yıllarda dahi her yaz Ankara'ya gelinmiş. En büyük keyif, anneyle Gençlik Parkı'na yapılan geziler. "11 sene boyunca her yaz 1-2 ay kalırdık. O tarihlerde en büyük keyfim, annemi ikna edip, cumartesi veya Pazar günü, Gençlik Parkı'na gitmek. Gençlik Parkı'nda, 3 zevkimiz vardı. Birincisi rahmetli Şişman'dan dondurma almak, lunaparka gidip çarpışan otolara binmek ve tam köşede bir çay bahçesi vardı. Orada semaverde çay içmek. Annemi duman ederdik oraya gitmek için. Sık sık oraya giderdik." O yıllarda en büyük keyfi Gençlik Parkı'na gitmek olan Gökçek, şimdi Gençlik Parkı'nı
SÖYLEŞİ: Şerife ÜSTÜNER /Takvim
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.