Özellikle 3-6 yaş arasındaki çocuklarda geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonlarının, kalça eklemlerinde sıvı artışına bağlı yürüyememe ve ağrıya yol açabildiği, bunun geçici ya da eklem enfeksiyonu olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği (TOTBİD) Genel Sekreteri Doç. Dr. Önder Kalender, çocukluk döneminde gelişen yürüyüş bozukluğunun ciddi bir sorun olduğunu ifade etti.

Yürüyüşün gerçekleşebilmesi için ilgili bütün eklem, kemik ve kasların yanı sıra merkezi sinir sisteminin ve oraya giden bütün sinirlerin koordineli bir şekilde hareket etmesi gerektiğini aktaran Kalender, bunların birinde gerçekleşen aksamanın yürüyüş bozukluğuna yol açtığını anlattı.

Kalender, yürüme bozukluğunun altında yatan farklı nedenlerle karşılaşılabildiğine, bunlardan birinin de kış mevsiminin gelmesiyle artan üst solunum yolu enfeksiyonları olduğuna dikkati çekti.

Enfeksiyonlara karşı her zaman dikkatli olunması ve tedavinin mutlaka tamamlanması gerektiğine işaret eden Kalender, şöyle devam etti:

"Özellikle 3-6 yaş arası çocuklarda geçirilmiş üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası sıklıkla kalça eklemlerinde sıvı artışına bağlı yürüyememe ve ağrı ile karşılaşılabilir. Bu durum, aileler tarafından 'Çocuğum, akşam normal olarak uyudu ancak sabah kalktığında ayağının üzerine basamıyordu' şeklinde ifade edilir. İstirahat ve ağrı kesici ile ortalama üç günde iyileşebilen bu durum, eklem enfeksiyonundan ayırt edilmeli"

Kalender, doğduğunda çocukların bacak yapılarının parantez biçiminde olduğunu ancak bunun söz konusu dönem için normal kabul edildiğini dile getirerek sözlerini şunları söyledi:

"Normalde bir bebek doğduğunda dizleri parantez şeklindedir. Bebek ortalama 18 ayına geldiğinde dizleri düzelir, sonrasında da 4-7 yaşlarında tüm sağlıklı insanlarda olduğu gibi şekle girer. Bu çağlarda görülebilen hormonal bozukluklar ve özellikle D vitamini yetmezliği bacaklarda şekil bozukluğuna yol açabilir. Çocuklarda göreceli olarak sık görülebilen bir diğer yürüme bozukluğu nedeni de içe basmadır. İçe basma birden fazla durumdan kaynaklanabilir. Bir ayağın gelişimi 10-12 yaşına kadar devam eder. Bu yaşa kadar ayak tabanında normalde mevcut olan yağ dokusu ayağa 'düz taban' görüntüsü verebilir."

- "Altı yaşından önce düz taban tanısı konulmaz"

Zayıf olan ayak kasları ve bağları ile ayak tabanında düşüklüğün düz taban görüntüsü oluşturabildiğine dikkati çeken Kalender, genellikle 6 yaşından önce düz taban tanısı konulmadığını vurguladı.

"Toplumun yaklaşık dörtte birinde düz tabanlık görülmektedir" diyen Kalender, bunun esnek ve sert olmak üzere iki şekilde olduğunu anlattı. Kalender, şöyle konuştu:

"Bilinmesi gereken, esnek düz tabanlığın daha sık görüldüğü ve hemen hemen hiç tedavi edilmesine gerek olmadığıdır ancak çocuk, ayak parmaklarının üzerinde kalktığında ayağın iç tarafında kavis oluşmuyor ise veya çocuk yürüdüğünde ayaklarında ağrı olduğundan yakınıyor ise ortopedi hekimine başvurulmalı. İçe basma nedenlerinden biri de uyluk kemiğinin üst kısmının gereğinden fazla öne dönük olmasıdır. Normalde bebek doğduğunda 35-40 dereceye kadar olan bu dönüklük, 8-10 yaşlarında erişkinlerde olduğu gibi 10-15 dereceye düşer ve çocuklarda görülen ve diz kapaklarının da içe doğru dönmeye eşlik ettiği bu bozukluk düzelir. Bu düzelme, 8 yaşına kadar olmamış ise bir ortopedi hekiminden görüş alınmalı."

- Doğuştan kalça kırığına dikkat

Doç. Dr. Kalender, kalça çıkığının da yürüme bozukluğuna yol açtığını belirterek yeni doğan bebeklerin 40-50 günlükken ortopedi uzmanına muayene ettirilmesinin önemli olduğunu söyledi.

Özellikle diz ve ayak bileği çevresindeki büyüme kıkırdaklarının bacağın uzamasında önemli olduğunu dile getiren Kalender, bu bölgelerde oluşabilecek kırıkların büyüme kıkırdaklarını olumsuz etkileyerek bacak boyunda kısalığa veya şekil bozukluğuna neden olabildiğini bildirdi. Kalender, bacakta kısalık oluşmasının aksamaya neden olabildiğini vurguladı.

Kalender, 6 yaşlarında görülen bir diğer yürüme bozukluğu nedeninin de uyluk üst kısmında kanlanma bozukluğu sonrası oluşan "Perthes" hastalığı olduğunu ifade ederek, bu durumun hareket kısıtlığı ve ağrıya yol açtığını kaydetti.

AA