Jeoloji ve İslam Hukuku konusunda uzman Müslüman ilim adamları, önceki hafta Katar"ın başkenti Doha"da düzenlenen “Dünyanın Merkezi Mekke” adlı konferansta bir araya geldi.

İlim adamları, dünya saat ayarlamasında ölçü alınan Greenwich saat dilimi yerine Mekke saat diliminin ölçü olarak alınmasını talep etti. Bilindiği gibi Mekke-i Mükerreme"nin dünyanın merkezi olduğunu savunan teori yakın zamanda yapılan bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştı.

Mekke"nin Dünyanın merkezi olduğu teorisinin ispatlanması elbette bizi mutlu eder.

Mekke"nin merkez, İslam"ın da hak ve gerçek bir din olduğu konusunda bu tür bilimsel gelişmeleri referans göstermeye mecbur değiliz. Bu metodolojik olarak da yanlış bir yaklaşım olur. Çünkü bilimin her zaman değişmeye müsait verileri baz alınıp buna göre hareket edilemez. Coğrafi olarak Mekke ister dünyanın merkezi olsun, ister olmasın bu bizim için sorun teşkil etmez. Biliyoruz ki Mekke şehirlerin anası, Kâbe de insanlığın kalbidir. İslam da ne batı dinleri gibi tamamen maddeci, ne de doğu dinleri gibi tamamen ruhçu bir dindir. Aşırılıklardan arınmış bir orta yol dinidir. Hayatın ve hakikatin merkezidir.

Yüzyıllardır kendilerini merkez olarak takdim edip ego-santrik bir bakış açısıyla dünyaya hükmedenler ne yaparlarsa yapsınlar bu gerçeği örtbas edemeyecekler.

Bilimin tarafsız olduğu tezinin arkasına kendi ideolojilerini saklayan Batı"dan ve onun zihniyetinden bahsediyoruz.

Öyle bir zihniyet ki güçlü olduğunu göstermek için de her türlü ilizyonu kullanıyor.

Biz ise sormamız gereken soruları onlara bir türlü soramıyoruz.

Mesela modern dönemler öncesinde güney kutbunun, haritaların yukarısına, kuzey kutbunun da haritaların aşağısına yerleştirilebildiği (Armin K.Lobeck) halde, bu gün neden yerleştirilemediğini soramıyoruz.

Acaba neden Avrupa bir yarımada iken kıta olarak gösterilir de Avrupa"nın toplam nüfusundan daha kalabalık olan Hindistan"a yarımada olma vasfı layık görülür?

 Afrika kıtası Kuzey Amerika"dan tam 6 milyon metrekare daha büyük olmasına rağmen neden haritalarda Afrika"dan 1,5 kat daha fazla büyük çizilmiştir? Bu kadar büyük bir hata gözden kaçmış olabilir mi?(Mustafa Armağan, Osmanlı: İnsanlığın Son Adası)

Kızılderililer yamyam, Afrikalıları barbar olarak sunmak Batılının kendi işgal ve sömürgeciliğini örtbas edip ideal insan olduklarını gösterme taktiğimidir?

Neden kendilerini merkeze yerleştirip dünyayı; doğu, yakın doğu, Ortadoğu, uzak doğu gibi tasniflere tabi tutarlar?

Neden kendi değer sistemlerini hakikat kabul edip küreselleşme ve modernleşme adı altında herkesi kendilerine benzemeye zorlarlar? Neden bunun için gerekirse kan dökmekten çekinmezler?

Neden tarihi kendi yaşadıkları evrelere göre tasniflere tabi tutup kendi karanlıkları ile herkesi karartmaya çalışırlar?

Kendilerini merkez kabul edenlerin tarihe, coğrafyaya, bilime, sanata… yükledikleri ideolojik anlamları hiç sorguladık mı?

Ya da kendi merkezimizi neden kaybettiğimizi hiç düşündük mü?