Bir buçuk milyar civarındaki İslam âlemini tatlı bir heyecana boğan tanrı misafiri mübarek ramazan-ı şerif ayı nihayete erdi. Gönüllerimize sürur, sofralarımıza bereket ve sosyal hayatımıza büyük bir canlılık getiren bu kutlu aya üzülerek veda ediyor “ELVEDÂ YA ŞEHRÜ RAMAZAN” diyoruz.

          Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ateşten kurtuluş olan bu ayın mâ’nevî ikliminde tevbe-istiğfarla arınan, ibadetlerle Allah’a yönelerek onun sevgisini ve rızasını kazanan bahtiyar mü’minler elbette bayram ederler. İşte bu anlayışla idrak ettiğimiz iki büyük dînî bayramdan birincisi olan RAMAZAN BAYRAMINI kutluyoruz.

          Kimilerinin sandığı gibi bir şeker bayramı değil, derin ve geniş hikmetler yüklü dînî bayram olan RAMAZAN BAYRAMI çok müstesna özelliği olan üç gündür. Bu vesileyle bütün İslam âleminin Ramazan bayramını kutlar, birlik beraberlik içinde güzel günlere vesile olmasını Mevlâdan niyaz ederim.

          Dînî bayramlar sevgi, kardeşlik, hoşgörü ve barış günleridir. Sevgiyle saygıyla gülen yüzlerle dostça elimizi uzatarak tokalaşmak ve varsa kırgınlıkları unutarak kucaklaşmak, barışmak gerekir. Tabi ki, tebrikleşmeler, ziyaretler, ziyafetler hediye ve ikramlar bayramın güzellikleridir. Hele hele çocukların sevindirilmesi çok daha güzel ve özel bir durumdur.

          Ancak bu bayramı üzüntülü ve buruk kutluyoruz. Ülkemizde tahriklerle ve ekilen fitne tohumlarıyla zaman zaman yıkıcı isyan eylemleri vuku bulmaktadır. Türk-Kürt ayrımı, Sünnî-Alevî ayrımı gibi husumet noktaları kaşınmak suretiyle bölünmek, parçalanmak isteniyoruz. Bilerek veya gafilane bu hain oyunu oynayanları ve alkışlayanları üzülerek görüyoruz.

          Müslüman, Milliyetçi ve muhafazakâr kesimlerden şartlanmış bazı kişilerin, hain yabancı düşmanlarla aynı safta yer alarak, farklı kulvardaki Müslüman kardeşine acımasızca saldırdığını, iftiralar attığını ibretle müşahede ediyoruz.

          Müslüman Müslümanın kardeşi ve dostu iken, şahsî menfaatine veya siyasî emellerine zıd gördüğü kardeşini nasıl yok etmeye çalışabilir? Halbuki bize bizden başka dost yoktur. Kuzu postuna bürünmüş kurtların tuzağına düşenler bir gün onlara yem olacaklardır.

          Yetmiş iki buçuk milleti İslâm kardeşliği potasında Anadolu kültürüyle yoğurup bütünleştiren ecdadımız Osmanlılar; asırlar boyu birlik beraberlik içinde dünyanın süper gücü iken, onları silahla yenemeyeceklerini anlayan düşmanlar “PARÇALA,YUT” taktiğini uygulamışlar ve halen de uygulamaktadırlar.

          Mısır’da, Suriye’de ve çeşitli İslam coğrafyasında Allah’ı bir, Peygamberi bir ve aynı kıbleye dönen Müslümanların birbirini boğazladığını, bu arada darbeci münafık zalimlerin acımasız katliamlarını yüreğimiz yanarak görüyoruz. Akan Müslüman kanı ve gözyaşı hepimizi derinden üzüyor.

          İçeride ve dışarıdaki üzücü olaylar yüzünden bayramı buruk kutluyoruz. Gayri-müslimler ve diğer dalalet erbabı nasıl farklılıklarını bir tarafa bırakıp ortak noktalarda buluşuyor ve birbirinin dostu olabiliyorlar! Müslümanlar da İslam kardeşliği şemsiyesi altında birleşmeli, hiç kimse gemiyi delmemeli, deldirmemeli bil’aks sahip çıkmalıdır.

           Mübarek ramazan bayramının uyanışımıza vesile olmasını, barış, huzur ve kardeşlik ortamının yeşermesini diliyorum.