DAĞKALFAT KÖYÜ “GELENEKSEL KALE KÜLTÜR ŞENLİKLERİ”
Dağkalfat Köyü Kültür, Yardımlaşma ve Güzelleştirme Derneği’ nin düzenlediği “23. Geleneksel Kale Kültür Şenlikleri” yapıldı...
Şuayip YAMAN
İlçe protokolünden sadece İlçe Malmüdürü Zeki Çoban’ın katıldığı senliklere; İlçe Jandarma Komutanlığı’ndan Jandarma Başçavuş Ali Güven, Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Meclis Üyesi Recep Taş, CHP İlçe Başkanı Can Kaderoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, İYİ Parti İlçe Başkanı Raşit Burkay Özgün ve yönetim Kurulu üyeleri, İYİ Parti Keçiören Belediye Meclis Üyesi Emir Kuşdemir, Kültür ve Turizm Bakanlığı İl Kültür Turizm Md. Yardımcısı Hikmet Yüksel, Çağdaş Demokratik Ehlibeyt Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Yalçındere ve yönetim kurulu üyeleri, ÇUDEF Genel Başkanı Fuat Tuyan ve yönetim kurulu üyeleri, Çubuk Aile Yaşam Merkezi İdarecisi Fatma Yılmaz, Aydos Dernekler Federasyonu Başkanı Özgür Cinalioğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Sele Köyü Şah Kalender Veli Süven Sultan Yatırları Koruma ve Güzelleştirme Yardımlaşma Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Ali Yahya Kalender ve Köy halkı katıldı.
Şenliklere; İlçe protokolünden, ilçede faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinden, meslek odalarından ve bölge milletvekillerinden davet edildikleri halde (malmüdürü hariç) hiçbir kimse katılmamıştır.
İlçe ve köylerinin diğer etkinliklerinde birbiriyle adeta yarışan ve boy gösterenler bu şenliğe ne hikmetse rağbet etmemiştir.
Özellikle de, seçimler öncesi bu köye müteakip defalar gelip-giden ve Köy’ü adeta kendilerine yol yapan bazı siyasiler, bırakın şenliklere gelmeyi, bir temsilcilerini bile gönderememişlerdir. Şimdilik işleri bitti, alacaklarını aldılar...
Fakat unutulmasın ki, bunun sonrası da var. Ama bizim halkımız balık hafızalıdır, çabuk unutur...
Her şeye rağmen bizim halkımız misafirperverdir; kimseye küsmez, darılmaz, yapılanları da çabuk unutur...
Dağkalfat Köyü Kültür, Yardımlaşma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Sami Özkan yaptığı açılış konuşmasında, “Derneğimiz 22.07.1992 yılında kuruldu. Aradan 30 yıl geçti. O günden bu güne muhtarlarımızla birlikte köyümüzün sorunlarını ilgili mercilere ilettik. Ama ne hüzündür ki, istediğimiz hizmetleri alamadık. Köyümüzü yaşanabilir en üst düzeye getirmek için yasal mücadelemiz devam ediyoruz.
-‘Kale Kültür Şenlikleri’ ile amacımız; hemşerilerimiz arasında birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını pekiştirmek, tanışma ve kaynaşmayı sağlamak, geleneksel kültürümüzü koruyarak gelecek kuşaklara özellikle gençlere aktarmaktır.
Şenliğimize katılan misafir ve hemşerilerimize çok teşekkür ederim.” Dedi.
Dernek Başkanı Sami Özkan’ın kısa ve öz açılış konuşmasının ardından şenliklere start verildi.
ETKİNLİKLER...
- Mustafa Bektaş Davul Zurna Ekibi gösterileri,
- Çocuklara Yönelik Yarışmalar,
- Müzik Eğlence (Sanatçı Oğuz Boran),
- Motivasyonlar...
Kale Kültür Şenlikleri’nde; köylüler ve katılımcılar davul zurna ve saz eşliğinde halaylar çekti, oyun havaları ile coştular. Yarışmalar yaptılar, hediyeler kazandılar. Bir taraftan da ailece piknik yaptılar...
Ankara Valisi Vasıf Şahin, Dernek Başkanlığına gönderdiği telgrafta, “23. Geleneksel Kale Kültür Şenliklerinizi kutlar, başarılı geçmesini diler, şahsınızda tüm emeği geçenleri kutlar, esenlikler dilerim” temennisinde bulundu.
KÖYÜN SORUNLARI HALA ÇÖZÜM BEKLİYOR...
Dernek Başkanı Sami Özkan’a bir dokunup bir ah işitiyorsunuz.
Başkan Özkan “İlçe ve Büyükşehir Belediyesi’nden hizmet beklemeye devam ediyoruz” diyerek sorunlarını şöyle sıraladı:
-Köyümüze, Yukarı Çavundur yolundan sağa dönerek gidiyoruz. Ayrıca Köyümüze yeni yapılan Susuz yolundan da gitmek mümkün...Ama bu yol, 2 yıl önce yapılmasına ve yeni olmasına rağmen delik deşik oldu.
Yolumuz, hala şose ve kasislerle dolu...Ama biz de Metropolün bir mahallesiyiz...Fakat şimdiye kadar Metropolün nimetlerinden maalesef faydalanamadık. Hala üvey evlat muamelesi görüyoruz.
Köy yolumuzun asfaltlanması için Büyükşehir’e dilekçeler verdik.
Geleneksel olarak Kale Kültür Şenliklerimizi yaptığımız tarihi ve turistik alana giden yola Büyükşehir tarafından sadece asfalt kırıntısı atıldı. Öylece de kaldı.
-Köy de okul var. Köyden sadece bir öğrenci taşımalı sistemle Çubuk’a 22 Km. gidip- geliyor.
-Sağlık ocağı için arsamız var. Ama henüz sağlık ocağı yapılmadı. Hastalar Çubuk’a gidiyor.
-Gençler işsiz, ilçede iş bulamıyor, bu yüzden Ankara’ya gidiyorlar. Köylünün işini yapacak genç yok.
-Köyde buğday, arpa ekiyoruz.
Ürün rekoltesi (yıllık ürün) çok düşük. Ama mecburuz. Başka bir tercihimiz yok. Meyvecilik çok verimli değil. Ancak kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak düzeyde...
Önceleri vişnecilik yapıyorduk. Fakat toplaması çok zor olduğu için onun yerine ceviz yetiştirmeye başladık. Yağışlar bu yıl yüzümüzü güldürmedi. Bir yıl meyve yılı bir yıl meyvesiz bir yıl da yaşıyoruz.
-Hayvancılık yok denecek kadar az. 2’şer, üçer ineği olanlar var. Onlarda ailelerin ancak ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde. Yani para kazanacak düzeyde hayvancılık yok.
-Suyumuz yetersiz. Bir Kale’de bir de köyde iki su depomuz var. Fakat yeterli değil. Kale’deki su deposundan gelen su iki saat çalışıyor (akıyor).. 4 saat çalışırsa şamandıra bozuluyor ve taşıyor. ASKİ görevlileri buna bir çözüm bulmak için çalışıyor. Ama hala bir sonuç alınmış değil...
ASKİ, Susuz Köyü’ne kadar suyu getirdi. Buradan köyün dağıtım deposuna bağlanma çalışmaları hala devam ediyor. Eylül’de tamamlanacakmış...Umutla suyun bağlanmasını bekliyoruz...Birtakım olumsuzluklara rağmen ASKİ hizmetlerinden genelde memnunuz.
-Çöplerimiz İlçe Belediyesi tarafından haftada bir, Cumartesi günleri alınıyor. Oysa Köyümüz Pazar günleri daha kalabalık oluyor. Böyle olunca da çöp tepeleri oluşuyor.
Bu nedenle çöpler pazartesi günleri alınırsa çöp tepelerinden ve kötü kokulardan kurtulmuş oluruz.
Ayrıca hafta içinde çöp konteynırları yanında kimi zaman çöp tepeleri oluşuyor. Sokaklar çöp deposu haline geliyor. Üstelik de çok pis koku yapıyor.
Bu yüzden mümkünse çöplerin ya pazartesi günleri ya da haftada iki defa alınmasını istiyoruz. Ayrıca köyde 5-6 çöp bidonu var, Bununda sayısının artırılmasını istiyoruz.
-Köyde özel imar var. Mühendis Abbas Hayatoğlu ve Alper Çağlayan ile birlikte yaptığımız uzun uğraşlardan sonra 1982 yılında Köyümüzü bugünkü yerine taşıdık.
-Sokaklarımız var. Ama asfaltımız yok. Kışın çamurdan kurtulmak istiyoruz.
2013 yılında Cami, Cem evi, Köy Konağı ve Çocuk Parkı çevresi olmak üzere Köy’ün üçte birine kilit taşı döşettik. Diğer yerlere soğuk asfalt atıldı. Şimdilerde çamur problemi yaşanmıyor.
-Kale turistik bir yer. Buraya çevre yerleşim yerlerinden hemşerilerimiz ve Ankara’da oturan Köylülerimiz geliyor. Yalnız yolu toprak.
-250 kişilik köy konağımız var. Buradan cenaze törenlerinde ve diğer etkinliklerde yararlanıyoruz.
-Gençler için spor alanlarımız var.
-Okul yeri perişan halde.
Okul lojmanı, sağlık ocağı ve spor alanları ayrılmış durumda ama üzerlerinde tesis yok. Bu araziler Büyükşehir Yasası ile İlçe Belediyesi’ne geçti. Fakat faaliyette değil...
-Gençlerimiz köyde kalmıyor. Bu yüzden buralardan yararlanamıyorlar.
-Yaz nüfusu 140 hane, kışın bu sayı 15 haneye düşüyor.
-Kale Türbesi’nin önündeki ‘Kurban Kesme’ yerinin çevresinde bir otopark istiyoruz. Çünkü gelen misafirler araçlarını mesire alanlarına rastgele park ediyorlar. Bu yüzden de çıkışlarda zorlanıyorlar.
Kale, Muhtarlık ve Köy Derneği işbirliği ile yapıldı. Köye kuşbakışı bakılan bir yerde. 360 derece görüşe hâkim bir tepe...
Kale’den, yeni yapılan Handeresi’ndeki Koyunbaba Barajı’nı kuşbakışı, Çankırı, Kuruçay Mahallesi’ndeki Aktepe’yi ve Ankara istikametindeki yerleşim yerlerini görmek mümkün.
-Çubuk ve Büyükşehir Belediyesi’nden isteklerimiz, Çöplerimizin düzenli olarak pazartesi günleri alınması (mümkünse haftada 2 gün alınması) ve Köy içi ve Kale yolunun asfaltlanmasıdır.
-Mahalle olmadan bir köy tüzel kişiliğimiz vardı. Köy bütçemiz vardı. Köy tüzel kişiliğimiz kalkınca, her şeyi Büyükşehir’den bekler olduk. Tüm harcamaları Dernek bütçesinden karşılıyoruz.
Şimdilerde elimiz, kolumuz bağlı.. Çubuk ve Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerini hasretle, umutla ve dört gözle bekliyoruz” diyerek istek, dilek ve şikâyetlerini dile getirdi.
Temennim bu istek, dilek ve şikâyetler, etkililer ve yetkililerin dikkatini çekerde Köy’e bir şeyler yapılır. Köy, örnek bir köy olur...
KALE DOĞA HARİKASI BİR YER...
Kale eşsiz güzellikleri ve bol oksijeni ile doğa harikası bir yer. Sakinleştirici, doğa yürüyüşleri için ideal. Her insanin mutlaka gelip görmesi lazım... Tabiatın bu güzel ve muhteşem güzellikteki köşesi görülmeye değer bir yer ve mesire alanı...
Kale, Köy’e kuzeydoğudan kuşbakışı bakan bir konumda..
Yolları yapılıp, doğanın ekolojik dengesi bozulmadan bir takım yatırımlar yapılarak, turizm de bir cazibe merkezi olabilir.
Örneğin özellikle dışarıdan gelen misafirler için birkaç gün kalınabilecek donanımlı “Bungalow Evler” yapılırsa Köy’e, ilçeye ve ülke ekonomisine bir katkısı olur...
“İlçeyi, tarım, hayvancılık ve turizmde cazibe merkezi yapacağız” diye vaatlerde bulunan başkanlara veya siyasilere önemle duyurulur.
Kale içinde, rivayete göre ‘Kale Dede Türbesi’ varmış...
Kale’den bir kozalak dahi götürülmezmiş. İnanış göre; Götürenin ineği ölürmüş, çocuğu hastalanırmış, arabası devrilirmiş...
Kale yoluna sapmadan (dönmeden) yolun hemen sağında Seyit Cemalettin Akça Dede Türbesi ve hayratı var.
Yine bu türbenin yanında çaput (tülbentler) bağlanmış bir ağaç dikkatlerden kaçmıyor.
DERNEK BAŞKANI SAMİ ÖZKAN KİMDİR?
3 Şubat 1960 tarihinde Mahmutoğlan Köyü’nde dünyaya geldi.
İlkokulu Ankara Hasköy 29 Ekim İlkokulu’nda okudu.
Ortaokulu 1974 yılında Esenevler Lisesi’nin Orta bölümünden,
Liseyi 1977 yılında Telsizler Yıldırım Beyazıt Endüstri Meslek Lisesi’nde bitirdi.
1980 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler Bölümü’nden,
1987 yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim ve Öğretim programları Lisans Bölümü’nden 1987 yılında mezun oldu.
1978-2011 yılları arasında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’nde sivil memur olarak görev yaptı. Ve buradan 15 Temmuz 2011 tarihinde emekli oldu.
Dağkalfat Köyü Kültür, Yardımlaşma ve Güzelleştirme Derneği’nde 5 dönemdir Dernek Başkanı, Çubuk Dernekler Federasyonu (ÇUDEF) Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.
Sami Özkan’ın eşi Şabanözü Cumhuriyet Savcısı Perihan Özkan, 2 Ekim 1998 tarihinde göreve giderken bindiği araç Çubuk- Ankara Yolu Yenice Kavşağı’nda bir kamyonla çarpışmış, kaza sonrası hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmış, 2 hafta hastanede yatmış, tüm çabalara rağmen kurtarılamamış, 15.10 1998 tarihinde hayatını kaybetmiş, “Görev Şehidi” olmuştur...
Dernek Başkanı Sami Özkan’ın İki kızı ve bir erkek torunu bulunmaktadır...
xxxxx
KÖYÜN TARİHÇESİ
Dağkalfat Köyü: Ankara ilinin Çubuk ilçesine bağlı bir köydür (mahalledir). Çubuk’tan 22 km. mesafededir.
Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber 1600-1700 tarihleri arasında 5 veya 7 hane olarak kurulduğu sanılmaktadır. Önceleri hayvancılık ve Söbe çimeni Çiftliği’nde yarıcı olarak çalışan köylüler daha sonra bu çiftliği satın almışlar ve çiftçiliğe başlamışlardır.
Dağlık bir kesimde kurulduğu için Dağkalfat adını alan köy, ilçeye 22 km uzaklıktadır. Heyelan nedeniyle köy eski yerinden 1,5 km. uzaklıktaki şimdiki yerine, 1978-1983 yılları arasında taşınmıştır.
Köy Toprak İskân Genel Müdürlüğü’nün kredi ve proje desteğiyle modern bir yerleşim ünitesi haline gelmiştir. Köye otomatik telefon, kanalizasyon, elektrik ve su şebekesi gibi alt yapı hizmetleri getirilmiştir. Diğer bazı köylerimize göre modern ve çağdaş yapılaşmanın hüküm sürdüğü bir köydür.
KÜLTÜR:
Köy, Türkmen köyüdür. Köyde eski gelenekler büyük ölçüde unutulmakla birlikte bunlardan bazıları devam ettirilmektedir. Şöyle ki, köyde düğünleri 3 gün sürmekte, teke yüzü devam ettirilmektedir, Bunlardan başka Hıdrellez, Kale Şenliği ve ağaç dikme etkinlikleri gençlerin bilinçli ve özverili gayretleriyle sürdürülmektedir. Köyde doğa harikası doğal piknik alanları ve dinlenme yerleri mevcuttur. Son yıllarda İlkbahar ve Yaz aylarında piknik ve dinlenme amacıyla köye gelenlerde büyük artış gözlenmektedir.
Köy insanının eğitim ve kültür düzeyi diğer yerleşim alanlarına göre üst düzeydedir.
Coğrafya: Ankara iline 60, Çubuk ilçesine 22 km uzaklıktadır. Köyün kuzeyinde Aydos Dağı, batısında Yukarı Çavundur Köyü, güneyinde Demirlitepe, doğusunda ise Dalyasan Köyü vardır.
İklim: Köyün iklimi İç Anadolu ikliminin birçok özelliklerini taşır. Kışlar soğuk ve karlı geçer. Yüksek yayla konumunda olduğu için Yaz aylarında çok sıcak olmaz. Bu iklime bağlı olarak buğday, arpa ve fiğ üretimi yapılır, fakat verim son derece düşüktür.
Bu yüzden mevcut tarlaların büyük bir kısmı ekilmemektedir. Son yıllarda tarlalar vişne bahçeleri haline getirilmiştir.
Ağustos sonu ve eylül ortalarına kadar dallarında bırakılan vişne Türkiye genelinde son turfanda durumunda oldukça karlı bir yatırım haline gelmiştir. Ayrıca otlak durumundaki meraların hayli geniş olması nedeniyle İlkbahar ve Yaz aylarında küçük çapta hayvancılık yapılmaktadır.
NÜFUS:
Köyün yerleşik nüfusu 75 kişi kadardır.
Köyde kalan 30 aile vardır. Bu sayı yaz aylarında 130’u bulmaktadır.
Ankara’da oturup ticaretle uğraşan kesim köyle olan ilişkisini sürdürmekte ve köye yatırım sürekli olarak devam etmektedir. Köyde yaşlılar oturduğundan okul çağında çocuk bulunmadığı için köydeki ilkokul kapanmıştır.
YILLARA GÖRE KÖY NÜFUS VERİLERİ:
2007 -
2000 131
1997 144
1990 154
MUHTARLIK:
Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği olması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.
SEÇİLDİKLERİ YILLARA GÖRE KÖY MUHTARLARI:
2019 –Adem Erbesan
2014 - Adem Erbasan
2009 - Hüseyin Uzunkulaoğlu
ALTYAPI BİLGİLERİ :
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılmamaktadır. Taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır.
Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır.
PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur.
Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur.
Köyde bir tane camii bulunmaktadır.
Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.
Su sayacı ve elektrik sayacı bağlandı.
Köy konağı, köy camisi ve evinin elektrik, su ve diğer masrafları Dernek bütçesinden ödeniyor...
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.