Çubuk Çayının Beslediği Özlü Meyve

Çubuk Çayının Beslediği Özlü Meyve

 

İnsan çoğunlukla en yakınındakinin kıymetini bilmez.  Rutine dönmüş  alışkanlıklarla yaşarken farkına varmayız, bahçede uzamış ağaçların gürlüğünü. Onlar  dimdik,  şakulünden kaymamış   bir bina gibi yanıbaşımızdayken,  içimizdeyken gözümüz hep ıraklardadır.

Çubuk Ovasında bütün ağaçlar dik büyür ama meyve vereni , sulandığı  toprağa sadık kalıp tohum atanı çok azdır.

Onu çeyrek asırı geçkin süredir tanırım. O hala doğup büyüdüğü, havasını sulayıp dağlarında elinde kitabı ile uzun tevekküllüre daldığı memleketinde gül yetiştirmeye devam ediyor, ısrarla karşısına çıkarılan aymazlıklara aldırmadan.

“Bütün yönler silme Mekke” diyen “Çelik Adam”dan aldığı istikamette,  kutsal mesajı Okyanus’a  götüren Derviş’in gönül sohbetleriyle dokumuştur  ruhunu, ilmik ilmik. 

Düşünce dinginliğini genç yaşta kazanıp  hayata öyle asılmış birisidir.

Kadim kültürün derinliğine sondajlanan bir çabanın sessiz işçisidir.

Etrafındaki dünya kururken  genç fidanları sulamaya devam eden, ovanın en  yalın ve bilinçli çiftçisidir. Elinde kitap destesiyle,  ötekileştirmeden, ötekileri öğreten bir zihin açıcıdır. Hayatı ve olayları cam duvarlar arkasından seyrediyormuşçasına net okur.

Evrensel gözden bakıp, muamelatta yereli uygulayan bir  öğretici.

Lağım deliklerinden gelen siyasetin sürüngen kokularını herkesden önce görüp, uzak durmayı  ve bu duruşu da en doğru zamanda  sergileyen feraseti vardır. 

Post-modern geçiş döneminde  onlarca okul kapanırken,  Ova’nın çınarlaşan bahçesini, nadasla geçirtmeyi bilip,  fidanlardan en az fireyle bugünlere taşımayı başarmıştır.

 ...ve artık yeni tohumlar ekmenin zamanıdır.

O hala hayatta ve görev başında.

Yılmaz bir gayretkeş ve tevazu timsali.

Nişanı, yüzündeki secde izi.

...

Hala tanımadınız ve merak ettiniz ise, çayın  Atçayır’ını besleyen eski kanal izini takip edin. Onu stadyum  yanındaki  otuz beş yıllık okul binası  idaresinde görür, her zamanki  güler yüzüyle  karşılanıp  bir çayını içersiniz.

 

NOT: Gazze’deki arkadaşımla en son 18 Ocak, Pazar akşamı telefonla görüştüm. Mustafa ve ailesi iyi. Allah’a binlerce hamd olsun! Ateşkesin ilk günü. Arkadaşım,  İHH’nın Gazze’ye girdiğini ve Türkiye’den gelen dost yardımlarını dağıtmaya başladığını söyledi. IHH hastane yapma planlarını uygulamaya koymuş. Arkadaşım A.J’nin telefonda söylediğini aktarıyorum: “Bugün IHH ile Gazze’yi birlikte dolaştık Vahşet anlatılamaz, ama kardeş!.. Türkiye çok iyi iş yaptı. Türk halkına ve hükümetine minnettarız.”

Bu yazı toplam 2442 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum