Bu yazıyı okuyun(uz)

      Sevgili dostlar, dünyanın en zor işlerinden biridir dinlemek. Biz konuşmanın zor bir sanat olduğunu zannederiz. Konuşma bir şekilde yapılır ama dinlemeyi öğrenmek, dinlemek çok daha zordur. Söz sarrafı olunuz ve sorulmadıkça çok laf etmeyiniz.

 

Konuyla ilgili olarak sizlere özet bilgi aktarmak istiyorum bu yazımda.

 

Dinlemek Kurallı Olursa

 

·        Dinlemeyi iste

·        İyi bir dinleyici gibi davran

·        Anlamak için dinle

·        Tepki koy

·        Konuşma

·        Konuşan insanın duygularını anla

·        Sorular sor

·        Dikkatini konuşana yönelt

·        Konuşanın yüzüne bak

·        Gülümse

·        Duygularını işine karıştırma

·        Dikkatini dağıtan şeylerden kaçın

·        Temel noktaları kavra

·        İletişim sağlanması için sorumluluğu onunla paylaş

·        Fikirlere tepki göster, kişileri değil

·        Kafanın içinde onunla münakaşa etme

·        Kendinle ilgili düşünme

·        Konuşanı sinirlendirme

·        Acele yargılardan kaçın

·        Dinlemeyi eğlenceli bir iş olarak gör

 

      Bu yazıyla ne kadar ilgilidir ama bir de günümüz şairlerinden Bilal Coşkun"dan bir alıntıyla devam edelim.

DOSTLAR

Dost olanlar dostları ararlar

Dostlar dosta gülle selam salarlar.

Gerçek dostlar gökte yıldız gibidir

En karanlık gecelerde o parlar.

Dostun dosta alacağı bulunmaz

Dostlar önce dost gönlünü yaparlar.

Dostun bağrı dost, sırrına mezardır

Mahrem olur dosta ait kararlar.

Dostluk için sonsun çölü adımlar

Aşılmayan yüce dağı yararlar.

Dost incinse sızlar dostun yüreği

Önce dostun yarasını sararlar.

Böyle bir dünyanın sırrına varsan

Çekilir sineye bütün zararlar…

 

                  Sevdana Düştü Gönül- Bilal Coşkun

 

 

      Oldu olacak bir de fıkra ile taçlandıralım yazımızı.

 

      Behlül-i Dana bir gün pazara üç tane kuru kafa getirerek satmaya başlamış. “Kaça satıyorsun?” diye soranlara, “Biri bir paraya, biri on paraya, biri de ağırlığınca paraya.” demiş. “Ey Behlül! Bu fiyat farkları neden diye soranlara şu cevabı vermiş: Birincisi taş kafadır, en ucuzdur. Çünkü hiç nasihat dinlemez. İkincisi boş kafadır, nasihat dinler ama tutmaz. Üçüncüsü ise hoş kafadır, o kimse hem dinler hem dinlediklerini hayata geçirir hem de başkasına öğretir. Bunu da ağırlığınca altına veriyorum.

 

Sevgili dostlar, özel bir konu ile ilgili toplanılmışsa

o konuyu dağıtacak ya da başka yerlere çekecek

konuşmalardan da sakınılmalıdır.

Hoşçakalınız güzel Çubuk"un güzel insanları..

Bu yazı toplam 577 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar