Sincan Pazar Meydanı, Ankara'nın en büyük meydanı olarak biliniyor. Kadın-erkek toplumun değişik renklerini taşıyan kalabalık, daha mitingin başlamasına saatler kala yerini almıştı.Çubuk'tan da katılımın oldukça fazla olması dikkat çekti.  Katılımcı sayısına ilişkin 100 binden 250 bine varan tahminler yapılsa da, 'insan seli' ifadesi tabloyu özetlemeye yetiyordu. Bilenler, Erdoğan'ın merhum Turgut Özal'dan sonra bu meydanda miting düzenleyen ikinci başbakan olduğunu hatırlattı. Coşkulu kitle, en fazla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e moral verdi elbette. Gökçek, coşkulu bir konuşma yaptı ve Ankara'nın CHP'ye bırakılmaması için sağın kendisi etrafında birleşmesini istedi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de, aynı yönde mesaj verdi. Çiçek, CHP'nin mitingine "Buranın 10'da 1'i ancak varlar" şeklinde göndermede bulunmayı ihmal etmedi.

Erdoğan meydana gecikmeli gelmesine rağmen, kalabalıkta çözülme olmadı. Gelenlerin çoğunda, Erdoğan'ı görme arzusu ön plandaydı. 77 yaşında ayakta saatlerce bekleyen Halime Şentürk, bunlardan sadece biriydi. Şentürk, "Tayyip'i görmeye geldim. Yüzünü bir görseydim ama yine göremedim. Türkiye'nin başbakanına hiç maganda denilir mi evladım?" ifadelerini kullanırken yorgunluğa meydan okuyordu.

Erdoğan kürsüye çıktığında ise sanki yer yerinden oynadı. Güneşli hava yerini Ankara'nın insanı canından bezdiren soğuğuna bırakmıştı. Üzerinde sadece bordo hırka ve gömlek bir de Ankaraspor atkısı vardı Erdoğan'ın. 70 dakikalık konuşmasını böyle tamamladı. Erdoğan, Baykal ve Devlet Bahçeli'ye yüklendi. CHP mitingi ile Sincan meydanındaki kalabalığı karşılaştırdı."Tandoğan oradaysa, arşın Sincan'da" dediğinde alkış tufanı koptu. Tek parti döneminin yiyecek karnelerini kalabalığa gösterdi bu arada. "Bilirim o günleri" diye bağıran yaşlıya verdiği esprili karşılık ise kitlelerle iletişim kurmaktaki başarısına güzel bir örnekti: "Ah anam ah. Neler çekmişiz. Çile bülbülüm çile."