Şuayip Yaman Görünen Köy
YILDIRIM BEYAZİT ÜNİVERSİTESİ ÇUBUKUN HAKKIDIR
İlçede herkes Çubuk’ta üniversite kurulsun istiyor. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin; Mamak’ta, Gölbaşı’nda ve Kazan’da ne işi var?
2004 yılından itibaren sürdürdüğü alt-yapı çalışmalarını tamamlayan Çubuk Halkı ilçede kurulması düşünülen “YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ” için ‘Tek Yürek” oldu.
Çubuk her yönüyle üniversite için hazır. Şöyle ki;
· Yurtiçi, yurtdışı ve şehir içi ulaşım kolaylığı;
- Esenboğa Havalimanı,
- Protokol yoluna bağlanan 6 şeritli bölünmüş yol,
· Arazi ve Binalar;
- 1800 dönüm arazi, tamamı ağaçlandırılmış 350 dönümü 50 yıllık yetişmiş ağaçlara sahip,
- Bu alan içinde amaca uygun binalar mevcut,
- Ayrıca öğrenci yurt binaları hazır.. 500 kişi kapasiteli yurt binaları hazır, 700 kişilik binalar ise 2011’de yapılacak…
· Kuruluş Çalışmaları için onlarca akademik kadro hazır.
· Başta Çubuk Halkı olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşları, meslek odaları siyasi partiler, işadamları ve yöneticiler her türlü katkıya hazır.
· Kurulacak Üniversite’nin alanı Yıldırım Beyazıt Mahallesi’ndedir.
· İlçede Yıldırım Beyazıt İlköğretim Okulu vardır.
Ankara Savaşı; Ankara’nın kuzey doğusundaki Çubuk Ovası’nda ve ilçemiz köylerinde yapıldığından, yöremizin tarihi açısından büyük önem taşımaktadır.
Çubuk İlçesi, Ankara Savaşı ile birlikte tarihi önem kazanmıştır.
Tarih kitapları; “Ankara Savaşı, Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt (Beyazid) ile Timur arasındaki meydan savaşıdır. 1402 yılında Çubuk Ovası’nda yapılmıştır” diye yazmaktadır.
Savaş öncesi Kalecik-Ravlu (Akyurt İlçesi) üzerinden gelen Yıldırım Beyazıt Ordugâhını Melikşah Köyü’ne, Timur ise Saray Köyü’nün yakınlarına kurmuştur…
Savaş, bugün Esenboğa Havalimanı’nın batısındaki, Kızılca Köy Deresi’nin Çubuk Çayı’na kavuştuğu; Kutuören, Yazır, Melikşah, İkipınar, Kızılca, Dumlupınar, Sığırlıhacı Mahmutoğlan, Okçular köylerinin bulunduğu alanda cereyan etmiştir…
Yıldırım Beyazıt, Mahmutoğlan Köyü’nde atının ayağına giren taş nedeniyle tökezlemesi sonucu yere düşmüş ve esir olmuştur.
Yine; Mire Dağı, Böyrek Tepeleri, Çalkaya Tepesi, Bahadır Tepe, Çataltepe (Yarbayırları), Dibek ve Gök Dereleri ( Çubuk Çayı’nın kuzeyinde) savaşta adı geçen yerlerdir.
Savaş’ın gerek hazırlık aşamasında ve gerekse seyri sırasında Yıldırım Beyazıt’ın ordusuna gerekli olan atlardan tutun da, askerin kullanacağı oklara kadar gerekli mühimmatı hazırlamakla görevli köylerin isimleri o tarihten beri başlarında yıldırım adıyla anılmaktadır.
Yıldırım Beyazıt ismi Çubukla özdeş hale gelmiştir. Yıldırım Elören, Yıldırım Evci, Yıldırım Aydoğan, Okçular, Çatokçular bunlardan birkaçıdır.
Ankara Savaşı’nın, Çubuk’ta olduğuna dair diğer bir kanıt da Timur’la ilgili olanlardır. Timur’un ilçemizdeki eseri Melikşah Köyü’nde, Kızı Melikşah adına yaptırdığı açık hava hamamıdır.
Yine Timur’un komutanlarından Esenboğa’nın adından (Esenboğa), Mahmut Han’ın adından (Mahmutoğlan) isimleri yerleşim birimlerine verilerek dünden bugüne ulaşması sağlanmıştır.
Bu savaş Ortaçağ’ın en büyük ve en kanlı meydan savaşıdır. 200 bin’den fazla Türk askeri birbiri ile savaşmıştır. Çubuk Ovasını kana boyayan bu savaşta iki taraftan 60 bin kişi şehit olmuştur. Muharebenin olduğu yerlerde yüzyıllar geçmesine rağmen özellikle Melikşah’ta savaşın izleri hala kaybolmamıştır.
Görülüyor ki Çubuk Ovası sonuçları çok kötü de olsa buram buram ‘Ankara Savaşı’ kokuyor. Yıldırım Beyazıt ve Timur’un hatıraları ile dopdoludur…
Ayrıca, 5. Devlet Üniversitesi’nin Çubuk’ta kurulmasına dair verilmiş sözler ve destekler vardır.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara 2. Bölge Milletvekili Salih Kapusuz geçtiğimiz günlerde Çubuk İlçe Kaymakamı Meftun Dallı ve Belediye Başkanı Lokman Özdenle birlikte Çubuk Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi’nde incelemelerde bulundu. Sonrada Çubuklulara çok önemli bir müjde verdi. Kapusuz, “ Bakanlar Kurulu kararı ile bu yıl ülke çapında 7 devlet üniversitesi kurulacak. Bunlardan biriside Ankara’da olacak. Adı da “Yıldırım Beyazıt Üniversitesi” olacak ve Çubuk’ta kurulacak” dedi.
Kapusuz’un bu açıklamasının ardından Gölbaşı, Mamak ve Kazan İlçeleri de kendilerince üniversite konusunda umutlanmış olacaklar ki hemen harekete geçtiler.
Özellikle Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk ulusal bir gazeteye verdiği demeçte, Ankara’da kurulması düşünülen Yıldırım Beyazıt Üniversitesine talip olduklarını söyleyerek, “Bizimle birlikte Mamak ve Gölbaşı da büyük bir yarış içerisinde Mademki Ankara Savaşı bu bölgede oldu. O halde biz bu projeye daha uygunuz diye düşünüyorum” demiştir.
Birazcık tarih bilgisi olanlar hatırlayacaklardır. Bilmeyenlerde ansiklopedileri, tarih kitaplarını karıştırsınlar, hatta Web sitelerine girsinler Ankara Savaşı nerede olmuş?
Çubuk’ta üniversite kurulması çalışmaları son yıllarda sürekli gündemde kalmış ve destekler devam etmiştir.
Geçtiğimiz yıl Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek’te; Belediye Başkanımız Lokman Özden’in de aralarında bulunduğu AKP’li 10 belediye başkanı ile yaptığı toplantıda, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’la telefonla görüşür. Sonrada başkanlara dönerek, “YÖK Başkanı üniversite konusunda olumlu düşünüyor. Bu konuya bölge milletvekilleri ve bakanlar da vakıf.. YÖK Başkanı, “Ben üniversiteyi kuracağım” diyecek. Gökçek de Çubuk belediye Başkanını göstererek, Lokman’a hayırlı olsun” diyecek, olay bu…” demiştir.
Yine geçen yıl YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan da kendisini ziyaret eden Çubuk Kaymakamı Meftun Dallı ve Belediye Başkanı Lokman Özden’e, “Çubuk’ta müstakil üniversite kurulmasına destek vereceğiz” demişti.
Görüldüğü gibi her şey Çubuk ilçesinin lehinedir.
Ayrıca, Çubuk Ankara’ya 40 km. uzaklıktadır. Fakat çıkmaz bir sokaktadır. Kuzey’i kapalıdır. 2005 Mayıs’ında üniversite gelecek diye Askeri Garnizon Çankırı’ya göç ettirilmiş, arazisi Üniversite kurulması şartıyla Gazi Üniversitesi’ne verilmiştir. 5 yıldır bırakın üniversiteyi, bir fakülte dahi gelmemiştir. İlçe ekonomisi büyük bir zarara uğramıştır. Bu nedenle ilçe esnafı mağdur edilmiştir.
Bir başka ifade ile Askeri Garnizon’un bıraktığı ekonomik enkaz hala ortadan kaldırılamamıştır. Üniversite gelirse bu boşluk dolacaktır.
İlçemiz konut ve tarım alanı olduğu için işsizlik had safhadadır. Üniversite mezunları bile başıboş ve işsizdir. Boş zamanlarını kahve ve internet köşelerinde geçirmektedirler.
İlçemiz 23 Temmuz 2004 tarihi itibariyle “Metropol İlçe” olması nedeniyle hızlı ve dengesiz bir göç almıştır. İlçenin sosyo – ekonomik ve kültürel durumu hızla artan nüfus artışı ile beraber bozulmaya başlamıştır.
Yine ilçenin eğitim ve kültür seviyesi çok düşüktür. İlçe halkının umudu bir üniversitenin ilçede en kısa zamanda kurulmasıdır. Her şey üniversiteye endekslenmiştir.
Çubuk’ta üniversite kurulması için her türlü ortam özellikle arazi ve alt yapı da hazır olduğuna göre, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin kurulmaması için hiçbir engel yoktur.
Görüldüğü gibi Ankara’da kurulacak bir üniversite Çubuk İlçesi’nin hakkıdır. Hele bir de adı ‘Yıldırım Beyazıt’ ise o zaman büsbütün Çubuk’un hakkıdır. Çocuğun adı konmuştur. Çocuğun doğduğu toprak ise 1402’den beri Çubuk Ovası’dır. Yerleşim yeri olarak da Çubuk’tur.
Daha düne kadar bölgemizden seçilen milletvekilleri yıllarca seçimden seçime ilçeye uğramış, şimdiye kadar dişe dokunur bir hizmet vermemişlerdir. Hatta ilçeyi “oy deposu” olarak görmüşlerdir.
Şimdilerde ise bölge milletvekillerine tarihi bir fırsat doğmuştur. Bizim oylarımızla seçilerek Meclis’e giden AKP’den 8, CHP’den 3, MHP’den 2 ve DSP’den 1 milletvekilimiz var. Bunların ikisi bakan.. Beşir Atalay İçişleri Bakanı, M.Said Yazıcıoğlu ise Devlet Bakanı’dır. Bunlar her yönüyle hakkımız olan bu üniversiteyi ilçemize getirirlerse Çubuk halkının büyük saygı, sevgi ve hoşgörüsünü kazanırlar. İlçenin tarihine altın harflerle yazılırlar.
İlçenin kötü giden kaderini değiştirmeye var mısınız? Haydi Çubuklular el ele, çocuklarınızın ve torunlarınızın geleceği için, İlçenin makus talihini yenmek için ‘tek vücut’ ve ‘tek yürek’ olalım. “Yıldırım Beyazıt Üniversitesi”nin Çubuk’ta kurulması için elimizi taşın altına koyalım.
Bunun amaçla Çubukluların; Mülkiye amiriyle, belediye başkanıyla, siyasi partileriyle, sivil toplum örgütleriyle, meslek odalarıyla tek vücut olup üniversitenin gelmesi için tüm küskünlükleri veya kırgınlıkları bir yana bırakıp ilgili kurum ve kuruluşlarla birebir lobi çalışmaları yapması gerekir.
Bölge vekillerimiz de Çubuk’a üniversiteyi getirerek ilçeye olan minnet borcunu ödemeliler. Ödemeliler ki; Bir sonraki seçimde şeref, onur ve gururla Çubukludan haklı olarak oy isteyebilsinler. Yoksa kimse onlara hakkını helal etmez.
Her üniversitenin adının bulunduğu yöre ile ilgili tarihi ve kültürel bir bağlantısı vardır. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin de bir özelliğinin olması gerekir.
Ey yöneticiler ve yönetmeye talip olanlar; Bu üniversite Çubuk’tan başka bir yere kurulursa atalarımızın kemikleri sızlar. En önemlisi de TARİH BİZDEN HESAP SORAR.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Çubuk’un hakkıdır. Çubuk’a yakışır. Bu üniversitenin Çubuk’ta kurulduğu gün büyük bir devrimin başladığı gündür.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.