TÜRK POLİS TEŞKİLATI’ NIN 170. YILDÖNÜMÜ KUTLANDI
Polis Teşkilatı’nın 170. Yıldönümü tüm yurtta olduğu gibi ilçemizde de kutlandı.
Şuayip YAMAN
Polis Teşkilatı’nın 170. Yıldönümü tüm yurtta olduğu gibi ilçemizde de kutlandı. Hafta dolaysıyla İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından katılımcılara Emniyet binasının yanındaki Otağ (Kıl Çadır)’ da sabah kahvaltı, öğle ve akşam ise İskilip Dolması (pilav üzeri et) ve ayran ikram edildi.
4-10 Nisan 2015 tarihlerini kapsayan “Polis Haftası” ilçemizde sade bir törenle kutlandı.
Etkinlikler çerçevesinde Camii Kebir’de Cuma Namazı’ndan önce ‘Mevlit’ okutuldu.
Sabah kahvaltısıyla başlayan, öğle ve akşam yemeği ile devam eden programa: Çubuk Kaymakamı Cemal Şahin, Belediye Başkanı Dr. Tuncay Acehan, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yıldırım, İlçe Garnizon Komutanı ve İlçe Jandarma Komutanı J.Yzb. Niyazi Murat Tiryaki, şehit aileleri ve gaziler, CHP İlçe Başkanı Vural Çokcan, MHP İlçe Başkanı Adem Kisecik, Saadet Partisi İlçe Başkanı İsa Çınar, Çubuk İlçesi Terör Mağdurları Dernek Başkanı Zeki Avan, Çubuk Platformu Derneği Başkanı Şuayip Yaman, Çubuk Kent Konseyi Başkanı İsmail Tekaüt, Çubuk Muhtarlar Derneği Başkanı Burhan Şan, Çubuk Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Zekeriya Erdoğmuş, ilçede faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar, polis ve polis eşleri katıldı.
İlçe Emniyet Müdürü İsmail Karataş,
“Polis Her Zaman vatandaşla El Ele, Bir ve Beraber”
‘10 Nisan Polis Haftası’ etkinlikleri kapsamında vatandaş ve polis kaynaşmasını artırmak amacıyla kahvaltı düzenlediklerini söyleyen İlçe Emniyet Müdürü İsmail Karataş, “Türk Polis Teşkilatı'nın 170. kuruluş yıldönümünde ilçe halkıyla birlikte iç içe olmanın onurunu ve gururunu taşıyoruz.
Polis her zaman vatandaşla el ele, bir ve beraberdir. Polis tek başına güvenlik olarak, kolluk gücü olarak halkın içinde olmalıdır. Yoksa bu bir şey ifade etmez.
Halk ne zaman polisin, güvenlik güçlerinin yanındaysa yapılan hizmetler o zaman karşılığını bulmuş demektir. Sizlerin burada olması da bunun en büyük göstergesidir. Sizleri de burada ağırlamaktan, yanımızda görmekten mutluluk duyuyoruz.
Mekanın çok büyük bir yer olmaması nedeniyle sabah, öğle ve akşam olmak üzere ayrı ayrı vakitlerde ulaşabildiğimiz kadar çok vatandaşımızla bir arada olmak istedik.
Birim müdürlerimiz, daire amirlerimiz, esnaflarımız, sivil toplum kuruluşu temsilcilerimiz, şehit yakınlarımız ve gazilerimiz, polis eşlerimiz ve tüm polislerimizle sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeğinde ayrı ayrı bir araya geldik. Bu mutlu günümüzde birlik ve beraberliğimizi daha çok pekiştirmek istedik. Bizleri bu önemli günümüzde yalnız bırakmayarak soframıza konuk olan tüm ilçe halkımıza da çok teşekkür ediyoruz.
Konuşmasında şehit polisleri rahmetle ve minnetle andıklarını da ifade eden Karataş, ‘’Üstün hizmet anlayışı ile halen görevlerini sürdüren mesai arkadaşlarıma onların değerli ailelerine sağlık mutluluk ve başarılar diliyorum’’ dedi.
Çubuk eski İlçe Emniyet Müdürü ve yeni Ankara Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Tacettin Çelebi bu mutlu günlerinde eski mesai arkadaşlarını yalnız bırakmadı.
Türk Polis Teşkilatının 170. Kuruluş yıldönümü nedeniyle Çubuk Emniyet Müdürlüğü tarafından resepsiyon düzenlendi. Emniyet Müdürlüğü Kafetaryası’nda gerekleştirilen Resepsiyona polisler eşleri ile birlikte katıldılar.
İlk Polis Teşkilatı’nın Kuruluşu (10 Nisan 1845)
1845 tarihi, Türk Emniyet Teşkilatı açısından önemli bir noktadır. Çünkü bu tarihe kadar zabıta olarak nitelenen teşkilat; 10 Nisan 1845 (12 Rebiü’l Evvel 1261)’den itibaren polis adı altında hayata geçmiş ve Emniyet Teşkilatı’ nın kuruluş günü olarak kabul edilmiştir.
Yeniçerinin ortadan kaldırılmasından sonra, başkentte ve eyaletlerde zabıta hizmetleri eskisiyle kıyaslanmayacak derecede gelişmesine rağmen; bu hizmetler karışık ve ayrı ayrı kurumlara bağlı olarak yürütülmekteydi.
Teşkilat ve yürütme alanındaki bu karışıklığı ortadan kaldırmak amacıyla ilk defa 10 Nisan 1845’te İstanbul’da ilk polis teşkilatı kurulmuş, görevleri de yine aynı tarihte yayımlanan Polis Nizamnamesinde belirtilmiş ve bu durum yabancı elçiliklere de bir yazı ile bildirilmiştir.
Bu nizamnamede polis teşkilatının kuruluş amacı, belde güvenliğini sağlamak olarak belirtilmiştir.
Bu çalışmalara rağmen, karışıklık devam etmiş, İstanbul’da polis hizmeti; Yeniçeri Ağası yerine geçen Serasker, İhtisap Ağası ve Polis adını taşıyan teşkilatlar tarafından yürütülmüştür. Taşrada ise güvenlik hizmetleri, Sipahilerden oluşan zaptiyelerle ve Asakir-i Mansure alaylarıyla yürütülmüştür.
Polisin Görevi Huzur ve Güven Ortamını Sağlamaktır
Toplumlarda devletin en önemli görevlerinden bir tanesi huzur ve güveni sağlamak, Kamu düzenini tesis etmektir. Bu noktada polise çok büyük görevler düşüyor.
Kamu düzeninin tesis edilmesi bir yanda diğer tarafta hak ve özgürlüklerinde bu noktada korunması ciddi bir ‘kılıç sırtı’ diyebileceğimiz dengeyi sağlamak zorunda olduğunu polislere vermektedir.
Özellikle son yıllarda gerek ülkemizde gerek Dünya’da yaşanan olaylarda bu sıkıntıyı gözlemliyoruz. Fakat bu noktada Türk Emniyet Teşkilatı gerek kendisini sürekli yenileyerek, eğiterek gerekse yeni alınan personelin eğitim seviyesinin yüksekliğiyle personel, araç ve gereçlerle kendisini donatarak vatandaşlarımıza daha yakışır hizmet verebilme çabası içerisinde olmalıdır. Bu amaçla da en büyük gücü de halktan alması gerekiyor.
Çubuk Emniyet Müdürlüğü’nde Polis Sayısı Yetersiz…
Eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ilçemizde SGK’ nın açılışını yaptıktan sonra ilçedeki polis teşkilatı ile ilgili bir soru üzerine, ilçedeki polis sayısının yetersiz olduğunu belirterek, bu sayının arttırılması için yeni çalışmaları olduğunu söylemişti.
İhtiyacın giderilmesi için polis okullarından mezun olanların yanında üniversite mezunlarının da polis olarak kuruma alındığını belirten Atalay, ''Her 250 kişiye bir polis düşmesi gerekiyor. Ancak Türkiye sayı olarak standartların altında. Yakında üniversite mezunlarından 10 bin polis daha alacağız. Böyle böyle sayıyı arttıracağız'' demişti. (13.03.2009)
Ne yazıktır ki, o günden beri İlçe Emniyet Müdürlüğü’ndeki polis sayısında hiçbir artış olmadı. Verilen sözler kâğıt üzerinde kaldı.
İlçemizde sadece yeni bir Emniyet Müdürlüğü var. Oysa ilçemizin yüzölçümü (1362. km2) ve oldukça büyük bir alana sahip.
Bu kurum her türlü imkânsızlıklara rağmen yaklaşık 120 polis ve birkaç araçla görevini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor.
Oysa İlçemizden daha az nüfusu ve daha az yüzölçümü olan il ve ilçelerde daha çok karakol ve daha çok polis var. Örneğin, bir zamanlar Çubuk İlçesine bağlı bir köy iken 1987 yılında belde, 2008 yılında da ilçe olan ve 148 km2. yüz ölçüme sahip Pursaklar ilçesinde Emniyet Müdürlüğü’nün yanı sıra iki adet de ‘Nokta Karakol’ var.
Polis Sayımız AB Standartlarının Çok Altında...
AB ülkelerinde 200-250 kişiye bir polis düşerken, Türkiye’de 400 kişiye bir polis düşüyor. Buradan hareketle ilçe nüfusunun 83.000 olduğunu düşünürsek, ilçemizde en az 202 polis olması gerekir.
İlçemizdeki polis sayısı Avrupa standartlarına göre, 202 ile 415 arasında olmalıdır.
Çubuk’ta ise yaklaşık 120 polis var. Bu sayı Türkiye şartlarının çok altında .. Üstelik ilçenin yerleşimi büyük bir ova içerisine yayılmış durumda iken...
İlçedeki 120 polisten 15 veya 20’sinin genel idari hizmetlerde görev yaptığını düşünürsek, geriye kalan personelle ilçenin asayiş ve güvenliğini nasıl sağlarsınız, ne zamana kadar başarı yüzde kaç olur, gerisini artık siz düşünün…
“Metropol İlçe“ vasfını aldığımız 23 Temmuz 2004 tarihinden günümüze, ilçemiz 27 vilayetten yaklaşık 30 bin göç almıştır. Yerleşenlerin çoğunun ekonomik-sosyal ve kültürel durumları pek de iç acıcı değildir. Bu nedenle de o yıldan beri madde satışlarında, buna paralel olarak madde içicilerinde ve hırsızlık olaylarında gözle görülür bir artış vardır. Üstelik bu olaylar gitgide artıyor…
Bu kadar az personele rağmen yine de İlçe Emniyeti’nin son günlerdeki başarısı inkâr edilemez bir gerçektir. Bu kadar personelle hem ilçenin asayiş ve güvenliğini sağlayacaksınız ve hem de hırsızları, esrar ve sigara kaçakçılarını yakalayacaksınız. Bu büyük bir özveri isteyen bir davranıştır. Ve takdire şayandır.
İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün şu anda en az 205 personele ve en az 4 karakola daha ihtiyacı vardır. Bu sorun giderilirse ilçenin asayiş ve güvenliğindeki sorunlar tamamen da ortadan kalkar.
İlçe Emniyet yetkilileri, “şu kadar personel, araç ve gerece ihtiyacımız var” diyemez. Bu sorunu ilçenin kanaat önderlerinin, sivil toplum örgütlerinin ve siyasilerinin tespit edip ilgili mercilere özellikle de İçişleri Bakanlığına iletmeleri gerekir.
İlçede Karakol ve Polis Sayısı Artırılmalı...
Emniyet yetkililerine göre, “halk polise yeterince yardımcı olmuyor. Oysa halkın desteği olursa emniyet güçlerinin olaya müdahalesindeki başarısı % 98 olur” demektedir.
Haksız da değiller. Herkes yurttaşlık görevini layıkıyla yerine getirip polise yardımcı olmalıdır. Batı toplumlarında halk, polisin gözü kulağıdır.
Vatandaş, ‘ALO 155 Polis İmdat Hattı’na ihbarda ya geç kalıyor veya “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” diyerek hiç itibar etmiyor. Bu da emniyet güçlerinin olaya anında müdahalesini geciktiriyor ya da önlemiş oluyor.
İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ve amirleri “personel, araç ve gereç ihtiyacımız yok veya biz elimizdeki imkânlarla da ilçenin asayiş ve güvenliğini sağlayabiliriz, yeter ki halk bize destek versin, doğru ve sağlam ihbarlarda bulunsun” diyebilirler. Bu büyük bir özveri ve iyi niyet gösterisidir.
Ama gerçekler hiçte öyle değil…
Personel, araç, gereç ve teçhizat noksanlığı, ister istemez güvenlik zafiyetini de zamanla beraberinde getirecektir.
Emniyet, personel ve araç sayısı yeterli olmadığı için olaylara ancak öncelik sırasına göre müdahale edilebilir. Bunun başka bir çaresi ve alternatifi olamaz. Neticede polis de bir insan, bir robot değil. Onlar da bir gün yorulacaklar, yılgınlığa düşecekler ve hatta psikolojik bunalıma bile gireceklerdir. Vatandaş oturduğu yerden, “ne olacak canım, bu iş polisin işi, arasın bulsun, işi ne?” diyemez.
Vatandaşların ve özellikle de olayların cereyan ettiği mekân ve bölgelerde oturan çevre sakinlerinin de duyarlı ve sorumluluk sahibi olmaları gerekir.
Bu kadar imkânsızlığa rağmen İlçe emniyeti, ellerinde başka bir iş varsa, diğer olaylara en geç 10 dakika içerisinde müdahale edebiliyormuş, bu bile büyük bir başarıdır.
Vatandaşın polisten güç alması ondan korkmaması, güvenmesi hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından bir tanesidir. Polisimiz demokratik anlamda hoşgörülü, vatandaşa saygılı hizmet anlayışıyla görevine devam etmelidir.
Karşılıklı güven esastır; Polis vatandaşa, vatandaşta polise güvenmelidir.
Ülkemizin dört bir tarafında büyük özveri ile çalışan ve bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, Milletimizin huzur ve güvenliğini sağlayan Türk Polis Teşkilatı'nın 170. kuruluş yıl dönümünü ve içinde bulunduğumuz "Polis Haftası"nı en içten dileklerimle kutluyorum.
Türk Polis Teşkilatının 170 kuruluş yıldönümünde, şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle yâd ediyor, halkımızın huzuru ve güvenliği için gece gündüz demeden çalışan ve yurdumuzun her köşesinde görev yapan tüm polislere ve değerli ailelerine şükranlarımı sunuyorum.
Ülkemizin dört bir yanında halkımızın huzur ve asayişini temin eden Türk Polis Teşkilatı’nın 170. Yıldönümünü kutluyor, gazilerimizi ve vatanı uğruna canlarını veren aziz şehitlerimizi şükran ve minnetle anıyor, Allah'tan rahmet diliyorum, mekânları cennet olsun...
Polis devlet gücünün temsilcisidir. Polis ol, polisle ol, polislik olma.
Atatürk’ün Polis ile ilgili sözleri :
« Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır »
(1929)
« Polis asker kadar disiplinli, hukukçu kadar hukuk adamı, bir anne kadar şefkatli olmalıdır »
(1934)
Polis, kanun adamıdır Ona her zaman saygı göstermeli ve itaat edilmelidir »
(1937)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.