Şuayip YAMAN

Üniversite giriş sınavlarına ( YGS ) katılacak öğrencilerde, “Sınav Stresini Azaltma” konulu panel, Kaymakamlık İnsan Hakları Kurulu Eğitim Komisyonu ve Çubuk Platformu işbirliği ile Çubuk Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda yapıldı.

Kişisel Gelişim Uzmanı Saadet Şen Öner’in katıldığı “Sınavda Stresi Azaltma” paneline katılım az ilgi ise oldukça büyüktü. Yaklaşık 3 saat süren panelde Salonu bir kişi dahi terk etmedi. Katılımcılar Panelist Öner’i baştan sona can kulağı ile pür dikkat dinlediler.

İlçe İnsan Hakları Eğitim Komisyonu üyesi ve emekli Öğretmen Ali Naci Yeşiltepe panelin açılış konuşmasında, “Sınavda Stresi Azaltma” konusunda öğrencilere kısa bir açıklamada bulundu. Panelist Saadet Şen Öner hakkında bilgi verdi.  

“Sınav Stresini Azaltma” konulu panelde görsel sunum eşliğinde bir konuşma yapan Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşam Koçu Saadet Şen Öner şunları söyledi;

“Herkesin ve her şeyin alkışlanmaması gerekir”

“Hayatta yapılacak küçük değişimler büyük muhteşemlere dönüşebilir. Alkışların altın değerinde olduğunu belirterek, herkesin ve her şeyin alkışlanmaması gerekir. 18 yıldır hayata 3 yaşındaki çocuk gibi bakıyorum. Her şeyi bildiğimizi sanıyoruz. Bu yüzden anlatılan bir şeyi dinlemiyoruz ve dolayısıyla yeni bir şey öğrenemiyoruz. Biz ağzımızdan çıkanı duymuyoruz.”

“Olmasını istediğin insan sen ol”

Herkes bizi sürekli yanlış anlıyorsa biz anlatamıyor olabilir miyiz? Olmasını istediğin insan sen ol. Bazı şeyleri fark ettiğinizde ağzınızdan sevgi, mutluluk ve başarı çıkar. Dünya zeka üstüne çalışıyor. Bunlardan bir tanesi zihin zekâsıdır. Zihin zekâsında bir dalga boyutu elektrik var. Zihin elektrik üreten her şeyden etkileniyor. Zihin etkilendiği zaman dalgalanma yapıyor ve bu dalgalanma sonucunda kendimizde garip bir halsizlik ve garip bir havayla yataktan kalkıyoruz.”

“Güne nasıl başlarsak o şekilde devam eder”

Güne nasıl başlarsak o şekilde devam eder. Zihin dalganızı korursanız, bu davranışlardan kurtulursunuz. Zihin IQ dediğimiz bir kavramdır. Zihin IQ testleri ile ölçülür. Uzaktan kumandaları bırakıp çocuklarımızın elini tutalım. Televizyonlar çocuklarımızın zihnini çalıyor. Kontrolü televizyonlara değil, kontrolü ele almalıyız.”

                                   “Teknolojiden yararlanın”

Peygamberimiz Hz. Muhammed, “İlim Çin’de de olsa gidin alın” buyurmuşlardır.  Yaşasaydı bugün Apple bilgisayarı koltuğunda gezerdi.

                                               “Başarma Korkusu”

Bu korku hepimizde var. Örneğin annesini yalnız bırakma korkusu gibi. Annemizi bırakıp bir yere gidemeyiz.

Yaradan her yerdedir. Ve insanları ancak O koruyabilir. İman etmek de insanları koruyabilir.

                                      “Duvarlar engel değil, aşmak için”

Eğer bir şeyi nefes alacak şekilde isterseniz, her şeyi yapabilir, başarabilirsiniz. Sevgiyle, saygıyla, şiddetten uzak kalırsanız, başaramayacağınız hiçbir sorun kalmaz.

1920-1923 yılları arasında ot yok, ocak yok, mum yok, ordu yok, para yok, silah yok, karınlarını doyurmak için at pislikleri içinde buğday tanesi aramışlar. Ama atalarımızın sonsuz iman gücü vardı.

Norveç’te, “Git Atatürk gibi düşün” derler. Ama Atatürk’e her gün küfrediyorlar.

Matematikte olmayana ergi metodu: Ordu yok. Ama bulunur.

Para yok. Ama bulunur.

Atatürk işgal kuvvetleri için, “geldikleri gibi giderler “ demiş. İmanı olmayan bir kişi bunu nasıl der.

İngiltere’nin adı: Güneşi batmayan ülkedir.

Sen ülken için ne yapacaksın?

Orta Asya’dan beri Allah’tan başka kimseye kulluk etmeyen atalarımızın torunlarıyız.

İyyake Na’büdü, İyyake Nestain” (Yalnız sana ibadet ederiz. Yalnız senden yardım dileriz)

Hindistan’da Gandi, Küba’da Castro Atatürk’ü okudular.

İspanyol Gribi; Savaşta okutulmadı. Sadece askerlere geldi. Bunu yazarsak Allah İslamcıların yanında olacak diye okutmadılar.

Bir Atatürk daha çıkarmayalım.

Atatürk, “benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” demiştir.

Birbirimizi yersek, hoşgörü göstermezsek 100 puanlık sorunun cevabı kime yarar? “

******

Yaşam Koçu Öner, ”Sınav Kaygısı Öfke Yönetimi” konulu panelde konu başlıkları ile görsel sunum eşliğinde şu konulara değindi;

·         Toplantının amacı,

·         Zekâ ve çeşitleri,

·         Başarma korkusu,

·         Duvarlar engel değil aşmak için,

·         Neden Kontrol (Öfke ve stres),

·         Yorgunluğa sebep,

·         Sinyaller,

·         Para, zaman ve Enerjinin nereye gittiğini tespit et,

·         Zaman planı yapmak,

·         Beslenme, Tuz kullanmayın, gerektiğinde iyotlu kaya tuzu kullanın),(Sınavdan bir gün önce kırmızı et, ve şurup, elma ve tatlılardan uzak durun)

·         Ortamı düzenlemek (sadeleştir, dönüştür, at),

·         İlişkileri düzenle,

·         Bedeni düzenlemek,

·         Tutumları düzenlemek,

·         Etkin dinleme (kulak),Mesaj Alındı mı?

·         Temsil sistemleri (Parmak izinden kimsede yok.  Bu sana özel, başka kimsede yok.

·         Kelimeler; Görsel, İşitsel, Dokunsal,

·         Önce İnsan (uygulama, öz imajı),

·         Doğru düşünce,

·         3 D Dinamik (Duygu, düşünce, dinamik)

·         Doğru nefes,

·         Ayna nöronları (öfke-gergin),

·         Sağ beyin eksersizleri, (Dayının, paranın, imanın kimde olduğu belli olmaz. Eskiden camiye gidiyorum denmezdi. Gelince de Allah kabul etsin denmezdi. 11 ayda bütün beden temizlenmiyor. Sadece Ramazan ayında temizleniyor. Bu yüzden bilim adamlarının İslam’ı incelemesi lazım.

·         Beynin rahatlatan noktası.

*****

Öner, “Kendi evimizde Anadolu bilgeliğini bırakıp Batı da Doğu da arıyoruz. Oysa her şey bizde...

Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

Özüne dön, uyumayın...

Dede Korkut’u unuttuk. Bayburt2taki dede Korkut heykelini eşim dikti.

Türkleri savaş meydanlarında yenemediler. Bunun için kültürlerini bozun, dirliklerini bozun dediler.

Evlenme programları, diziler ve çeşitli programlarla toplumu dejenere ettiler. Halk bu TV programlarına tepki gösterirse, onlar düzelir.

Bu beden bir ibadethanedir, yanlış bir şey sokmayın...”

        ******

Yaşam Koçu ve Kişisel Gelişim Uzmanı Öner, panelin sonunda değindiği dikkat bölümünde ise;

·         Bedeninize,

·         Seyrettiklerinize,

·         Tüketim alışkanlıklarınıza (Türk (yerli) malı kullanın, Üzerinde “8 69” , Türk barkot, “Made İn Turkey”, “Türk Malı” yazan şeyleri alalım ve kullanalım),

·         Adetlerimize,

·         Ahlakımıza,

·         Uykunuza,

·         Dilinize (Türkçe konuşun),

·         Toprağınıza (Erozyon oluyor, toprağı kaybediyoruz),

·         Bayrağınıza,

·         Kültürünüze,

·         Sokağınıza,

·         Doğanıza,

·         Temanıza (Peygamberimiz Hz. Muhammed bir hadisinde, “Kıyametin koptuğunu görseniz de elinizdeki fidanı dikin.” Buyuruyor.)

·         Yukarıdaki değerlerimize Dikkat edin, sahip çıkın...” dedi.

Her engelin aşılabileceğini ifade eden Öner, “Karşınıza duvarlar çıkacak. Ama sizde bu duvarı aşacak bir güç vardır. Sevgi ile gülümse, kahkaha at...”

Öner, katılımcılar tarafından kendisine yöneltilen soruları içtenlikle yanıtladı.

                                               “Kelebek Etkisi”

Yaşam Koçu Öner, yaptığı sonuç konuşmasında, “İletişim orta ölçekli bir mucizedir.  Katıldığım salonlar normalde 6-8 bin kişilik oluyor. Bugün bu salonda bir kişide olsa bunları aynı heyecanla anlatacaktım. Nicelik hiç önemli değil...

Biz buna “Kelebek Etkisi” diyoruz. Bir şeyi değiştirirseniz, dünyayı değiştirirsiniz. Bu anlattıklarımı sizler beşer kişiye, o beş kişi diğer beş kişiye anlatırsa bu bilgiler herkese dağılır.

Kelebek Etkisi’ ni günlük yaşama uyarladığımızda da şu özlü söz akla geliyor: ” Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir süvariyi, bir süvari bir bölüğü, bir bölük de bir ülkeyi kurtarır. ” Yani hayatta gerçekleşen her durum, yapılan her eylem değerlidir. Küçük gibi görünen durumlar, etki ettikleri olayları bambaşka bir hale büründürebilirler.”

******

Kişisel Gelişim Uzmanı Saadet Şen Öner, “Yurdum Hanım beni buraya gelmem için ikna etti. Buraya gönderdi. Burası (Çubuk) İpek Yolu’nun en önemli duraklarından biridir. Burada yapılabilecek şeyleri değiştirmek, beni son derece etkiledi.

Ayrıca buranın ekonomisi ile sizlerin geleceği ile ilgilenmek son derece önemli...

Bir insanın diğer bir insanı dinleme süresi 2,23 dakikadır. Oysa sizler beni 2,5 saat fasılasız dinlediniz. Bunun için sizlere çok teşekkür ederim” dedi.

Yaşam Koçu Öner, katılımcılara stresle ilgili tatbiki uygulamalar gösterdi.

Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşam Koçu Saadet Şen Öner ve katılımcılar birlikte “Sil Baştan’ şarkısını söylediler.

Öner, panel sonrası uzun süre öğrencilerle sohbet etti. Onların çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. 

Saadet ŞEN ÖNER kimdir?

Kişisel Gelişim Uzmanı - Yaşam Koçu 

Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarında eğitimler veren iş ve siyaset çevresinde bireysel ve kurumsal koçluk yapan, Süleyman Demirel Üniversitesi'nde "Kariyer Planlama" derslerine giren Öner, DB Dergi Grubu'ndan "Seninle" dergisinde yazılar yazmış, Kanal 32'de  "Saadethane", Olay TV'de "Ayna",  Cem TV’de “ Yaren’ce” programını hazırlayıp, sunarak izleyicileri ile buluşmuştur.

Ege Kişisel Gelişim Merkezi Eğitim ve Danışmanlık'ın kurucusu Saadet Şen Öner, Isparta Milletvekili Ali Haydar ÖNER ile evli olup Eren Efe adında bir çocuk sahibidir.

19 yıldır aktif olarak eğitim sektöründe hizmet vermektedir. Verdiği eğitimlerin yanında birey, aile ve kurumsal koçluklarına, [yönetici, iş, yaşam, kariyer, para, ebeveyn, sağlık, eğitim, ilişkiler dallarında] hayır kuruluşları, yerel yönetimler, spor birimleri gibi hayatın her alanındaki danışanları ile devam etmektedir.