Şuayip YAMAN
CHP Ankara 2. bölge 2. sıra milletvekili adayı ve PM Üyesi Yıldırım Kaya, seçim gezilerinin durağı olan Çubuk CHP İlçe’de AK Parti’nin 16 yıllık eğitim politikalarını değerlendirdi.
AK Parti'ye tasdikname verdiler...
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara 2. Bölge Milletvekili Adayı Yıldırım Kaya, Eğitim-Sen ile birlikte AKP'nin 169 yıllık eğitim politikalarını masaya yatırarak, AKP'nin eğitim karnesini çıkardılar.
Kaya, “8 Haziran Cuma günü, 2017-2018 eğitim öğretim yılı son buldu, milyonlarca öğrenci karne aldı. Çocuklarımıza ve eğitim emekçilerimize iyi tatiller diliyorum. Çocuklarımız karnelerini alırken, biz de AKP hükümetinin 16 yıllık eğitim karnesine baktık. Gördük ki AKP hükümetinin eğitim karnesi zayıflarla dolu.
AK Parti'nin eğitim karnesi ile ilgili olarak, ""Böylesine kötü bir karneye sahip, bir kaptan ve mürettebatı artık bu devasa gemiyi yürütemez" diyen Kaya, "Er ya da geç batırır. Gemi su almaya başladı, böyle giderse hep birlikte batarız.
Eğitimin kronikleşmiş sorunları, 2017-2018 eğitim öğretim yılında da katlanarak devam etti. Sürekli değiştirilen sınav sistemiyle çocuklarımızın psikolojisini bozuldu. Eğitimde fırsat eşitliği yok edildi, ailelerin eğitime ayırdığı pay daha da arttı. Çocuklarımızı ve ailelerini gelecek kaygısı sardı” ifadelerini kullandı.
İşte Yıldırım Kaya ile EĞİTİM-SEN’in hazırladığı o rapor;
- Türkiye’de öğrenci başı harcanan parayı OECD ortalaması ile kıyasladığımızda içler acısı bir tablo ortaya çıkıyor. Devletin ortaokul ve lise düzeyinde, OECD ortalamasının 3’te 1’i kadar harcama yaptığı görülüyor. İlkokuldan üniversiteye kadar harcanan toplam bütçe ise OECD ortalamasının yarısından az. Bu tablodan da görüldüğü gibi, AKP, eğitim harcamaları konusunda sınıfta kaldı.
- Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçenin “eğitim” yatırımına giden payı her sene kademeli olarak azaldı. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında % 17 olan eğitim payı, 2018’de % 8’e kadar düştü. Yetersiz olan eğitim bütçesi “Fatih Projesi” gibi israf projelere ve TÜRGEV gibi iktidar yandaşlarına aktarıldı. AKP eğitim yatırımlarında sınıfta kaldı.
- Hane halkının eğitime yaptığı harcama kademeli olarak artıyor. 2013’te bu oran % 13 iken, 2 yıl içinde % 18’e çıktı. 2015’ten sonra ise TÜİK bu konuda veri açıklamayı durdurdu. AKP iktidarından önce 100 okuldan 3’ü özel okulken, şimdi her 100 okuldan 13’ü özel okul oldu. Ayrıca 2002’de her 100 çocuktan 2’si özel okula giderken, şimdi her 100 çocuktan 7-8’i özel okula gidiyor. AKP iktidarında devlet, yurttaşlarının eğitim harcamalarını karşılamakta sınıfta kalmıştır.
- AKP iktidarında okullar arasında ayrımcılık yapıldı. Anadolu ve fen liselerinde okuyan öğrenci başına harcanan bütçenin iki katı, imam hatip lisesi öğrencisine harcandı. 2018 yılında açılacak her 10 fen lisesine karşılık, 188 yeni imam hatip lisesi açılması planlanıyor. Bu yatırımlara rağmen imam hatip ve meslek liselerine beklenen talep gelmedi, sınıflar boş kaldı, kaynaklar israf edildi. AKP, 16 yıllık iktidarında eğitim eşitliği konusunda sınıfta kaldı.
- Hükümetin, teşvik ettiği imam hatiplerde okuyan öğrenciler PISA testinde Türkiye ortalamasının çok altında kaldı. Siyasi popülizm (ucuz halkçılık) malzemesi yapılan imam hatipli gençler iyi yetiştirilemedi. AKP iktidarı en büyük kötülüğü imam hatip öğrencilerine yaptı. Hükümet, imam hatip öğrencilerine iyi bir eğitim verme konusunda da sınıfta kaldı.
- Türkiye 2008 yılında, Dünya Ekonomik Forumu eğitim kalitesi endeksinde, 145 ülke içinde 77. sırada yer alıyordu, şimdi ise 104. sıraya düştü. Hükümet, eğitim kalitesi konusunda sınıfta kaldı.
- PISA sonuçları incelendiğinde 2012 yılındaki yerimizden çok gerilere düştük. Okuduğunu anlama, fen ve matematik alanındaki testlerde çocuklarımız çok düşük notlar aldı. Fende 425 (OECD Ortalaması 493), matematikte 420 (OECD Ortalaması 490), okuduğunu anlamada 428 (OECD Ortalaması 493) puanla en başarısız ülkelerden biri oldu. En başarılı ülkelerin çocukları haftada 10 saat ödev yaparken, bizim çocuklarımız 24 saat ödev yaptı. Çocuklarımızın tüm çabalarına rağmen, hükümetin ezberci eğitim sistemi nedeniyle, sorgulayan bireyler yetiştirme konusunda hükümet sınıfta kaldı.
- Çocuklarımız başarılı olamadığı gibi yabancı akranlarına göre mutlu da olamadı. PISA sonuçlarına göre OECD ülkelerinde her 10 çocuktan 1'i "hayatımdan hiç memnun değilim" derken, bizim 4 çocuğumuzdan 1'i hayatından hiç memnun olmadığını söyledi. Maalesef hükümet, mutlu çocuklar yetiştirme konusunda da sınıfta kaldı.
- 2001-2002 eğitim öğretim yılında 640 bin olan taşımalı öğrenci sayısı, 2017-2018 yılında 1 milyon 321 bine ulaştı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in 2004 yılında taşımalı eğitimi bitireceğiz açıklamasından 14 yıl sonra bu rakamlar oldukça düşündürücüdür. Öğrencinin olduğu her yerde öğretmenin de olması gerekirken AKP yerinde eğitimde de sınıfta kaldı.
- Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 2019 yılında ikili eğitimi bitireceklerini açıklamasına rağmen mevcut bütçedeki rakamlara bakıldığında bunun büyük bir yalan olduğu ortaya çıkıyor. İkili eğitimi sona erdirmek için yapılması gereken derslik sayısı yaklaşık olarak 57 bin, ancak 2019 yılında ayrılan bütçe ile açılabilecek derslik sayısı sadece 17 bin 500. Görülüyor ki, AKP hükümetleri ikili eğitim konusunda da sınıfta kaldı.
- Eğitim sisteminin kanayan yarası kuşkusuz sürekli değişen sınav sistemi. Liselere geçiş için yapılan sınav sisteminde 16 yılda toplam 7 defa köklü değişiklik yapıldı. Dönem ortasında kuralların değişmesi, seçim nedeniyle sınav tarihinin kaydırılması, soru sistematiğindeki köklü değişiklikler, sınav sorularının çalınması, öğrencilerin büyük mağduriyetler yaşamasına sebep oldu. Görüldüğü gibi AKP sınavlar konusunda da sınıfta kaldı.
- Okul öncesi eğitim de içler acısı durumda. Eğitimin temel basamağını oluşturan okul öncesi eğitim verilerine bakıldığında OECD ortalamasının çok altında kalındığı görülüyor. Özellikle Türkiye’deki 3 ve 4 yaş grubundaki çocukların okul öncesi eğitimi neredeyse OECD ortalamasının onda biri kadar. Okul öncesi eğitim konusunda da AKP sınıfta kaldı.
- Darbe girişiminin ardından ihraç edilen yaklaşık 120 bin kişinin 40 bini öğretmen ve akademisyen. Yani 20 Temmuz sonrası ihraç edilen 3 kişiden 1’i eğitimci. Görüldüğü gibi büyük bir eğitimci tasfiyesi söz konusu.
- Bugün; yatılı okuyan, simit satarak, su satarak eğitimini tamamlayan Erdoğan, Yalovalı kamyon şoförü Hacı Şerif’in gariban oğlu Muharrem ince, devlet parasız yatılı okulunda okuyan Meral Akşener, tesisatçı Tahir'in oğlu Selahattin Demirtaş Cumhurbaşkanı olmak için yarışıyor.
Cumhuriyetin eşit eğitim ilkesi sayesinde Türkiye'nin en gariban çocukları Cumhurbaşkanlığı için yarışacak güce erişebiliyorlar. Peki bugünkü gençlerin bu hakkı olacak mı? Değerlendirmelere göre maalesef olmayacak. Yine PISA sonuçlarına bakacak olursak, en yoksul % 25'lik kesimdeki çocuklar yaklaşık 400 puan alırken, en zengin % 25'lik kesimdeki çocuklar ortalama 460 puan almıştır.
Hane halkının eğitim harcamalarındaki payı arttıkça ve özel okullar teşvik edildikçe, gelire bağlı fırsat eşitsizliğinin artması sonucu, eşit eğitim konusunda da hükümet sınıfta kalmıştır.
- MEB verilerine göre, 2010'da ek ders dahil öğretmen maaşı 1.808 TL, kişi başı milli gelirin % 11,4'ü, şu anda ise 3.618 TL ile milli gelirin %9,3'üne düştü. Yani öğretmenin geliri enflasyon karşısında eridi, büyümeden de öğretmenlere pay verilmedi. Öğretmenin geçim derdini çözme konusunda hükümet sınıfta kaldı.
- AKP İktidarı sözleşmeli öğretmen dönemini başlattı. Güvencesi olmayan, özlük haklarından yoksun, düşük ücretle 63.829 sözleşmeli öğretmen çalıştırılıyor. Kamuda 109.000 öğretmen açığı olduğu halde, sözleşmeli öğretmen sayısı artıyor. AKP, Öğretmenini güvenceli çalıştırma konusunda da hükümet sınıfta kaldı.
- Ataması yapılmayan öğretmenler de AKP hükümetinin eseri. 2001'de seçim meydanlarında "60.000 öğretmenin atama sorununu çözeceğim" diyen de, bu sayı 430 bine çıkartan da AKP. Hükümet öğretmen atamalarında da sınıfta kaldı.
- Eğitimde sınıfta kalan ülke, her alanda sınıfta kalır. AKP hükümeti çok sınıf tekrarı yaptı. Çocuklarımızın geleceğini, umudunu çaldı. Bu ülke daha fazla sınıf tekrarını kaldıramaz. Artık AKP’ye “tasdikname” verme zamanı gelmiştir.
Çocuklarınızın geleceği için oy kullanacak anne- babalar, mesleğinin onuru için oy verecek öğretmenler, emekliliğin tadını çıkarmak isteyenler, gelecekleri için tercih yapacak olan gençler…
AKP’ye karne notunu 24 Haziran’da sandıkta sizler (seçmenler) vereceksiniz.
Eğitim için geliyoruz.”
CHP Ankara 2. Bölge 2. sıra milletvekili adayı Yıldırım Kaya, seçim çalışmaları ile ilgili görüş ve izlenimlerini konu başlıkları ile şöyle özetledi;
“Esnafta emeklilik kaygısı var”
Gerek Siteler ve gerek Çubuklu ve gerekse Akyurt esnafıyla görüştüğümüzde, esnaf emekli olma konusunda kaygılı.
Patron katma değer ürünleri üretmek istiyor. Ama bu ekonomik şartlarda buna imkân yok...
“AKP Hükümeti bizden kopya çekti”
Biz önceki seçimlerde emekliye (ayrım gözetmeksizin) her yıl 2 bayramda da 1500’er TL. İkramiye sözü vermiştik.
Hükümet bizden kopya çekti, emekliye bayramlarda 1000 TL. İkramiye sözü verdi. Ama emekli aylığı 2000 TL’nin. altında olanlara 1000 TL.’den az ikramiye dağıttı. Emekli önce şaştı kaldı, sonra da bu adaletsizliğe isyan etti.
“Yalan makinesini medyalarına bağlamışlar”
Gazetecilere yönelik tehditler dur-durak bilmiyor.
Muhalefet gazeteciler hapse atılıyor. Türkiye dünyada en fazla tutuklu gazeteci unvanına sahip.
Genel olarak medya kuruluşu sahipleri haberleri çarpıtarak hükümete yaranma politikasını sürdürmeye devam ediyor.
Medya muhalefete yer vermekten çekiniyor.
Oysa medya; Yasama, Yürütme ve Yargı’dan sonra dördüncü kuvvettir. Objektif ve tarafsız olmalı...
Bizim iktidarımızda;
- Medya özgür olacak. Evrensel etik kurallar içinde özgür olacaklar.
- Medya sahipleri, medyadan başka bir işle uğraşmayacak. Medya çalışanlarının tamamı, zorunlu olarak sendikalı olacak.
- Gazeteci, patronuna karşı da özgür olacak.
“Bizim programımızda her meslek grubuna ait bir bakanlık var”
- Esnaf Bakanlığı kuracağız.
- Stopajları kaldıracağız; Hem prim ve hem de anapara faizlerini kaldıracağız.
- Sıfır faizle kredi vereceğiz.
“Muhafazakârlardan tepki var”
İktidar tarafından camilerde iftar sofraları kuruldu. İslamiyet bu değil. Bunlar Anadolu Müslümanlığını yok ediyorlar.
Altındağ, Keçiören ve Kahramankazan’da bu konuda tepkiler gördüm.
“Kılıçdaroğlu’nun toplumu birleştirme çabaları olumlu”
Genel başkanımız Kılıçdaroğlu’nun toplumu birleştiren bir atılımı var. kendisine rakip gördüğü bir kişiyi Cumhurbaşkanı adayı göstermesi bunu en belirgin bir örneğidir.
Ülkemizi, insanlarımızı, bayrağımızı seviyoruz. Birlik, beraberlik, kardeşlik ilkelerine sahip çıkarak; Ülke bütünlüğünü korumak istiyoruz.
Türkiye’nin huzuru, güvenliği ve mutluluğu için ‘Millet İttifakı’nda bir araya geldik.
“AKP’nin tasdiknamesini verdim”
İktidarımızda “Milli Eğitim” tepeden tırnağa değişecek.
- Eğitim Sistemi; 1+8+4 013 yıl olarak değişecek.
- Öğretmen Yasası çıkacak.
- Sosyal haklar yeniden düzenlenecek.
- Öğretmen 50 yıl önceki saygınlığına dönecek.
- Taşımalı Eğitime son verilecek. Öğrenci öğretmenin değil, öğretmen öğrencinin ayağına gidecek.
Bunlar İmam Hatip Okulu açtılar.Ama kalitesini değiştirdiler.
Bir vatandaş, “Oğlumu imam olsun diye gönderdim. Ama imam olamadı.” Diye şikâyetlerini dile getirdi.
Bu yüzden AKP’nin diğer konularda olduğu gibi Eğitim Karnesi de çok zayıf...
“Vekil asilin ayağına gidecek”
Seçimlerden sonra her ayın bir gününde Çubuk, Akyurt ve Kalecik ilçelerine bir vekilimiz gelecek. Vatandaşın sorunlarını dinleyecek, çözülmesi gerekenleri ilgilere mercilere ileterek gereğini yapacak.
“Vatandaşlardan olumlu tepkiler alıyoruz”
Gittiğimiz yerlerde çok iyi karşılaşıyoruz. İnsanlar genelde misafirperver, sevecen. Zaman zaman tepkilerde alıyoruz. Örneğin 50 vatandaştan sadece birinden tepki alıyoruz. Tepkiye neden olan konuya açıklık getirdiğimizde ise, bize hak veriyorlar, ikna oluyorlar ve bizden özür diliyorlar.
16 yıldır hizmet alamadıkları AK Parti’den bir an önce kurtulmak için 24 haziran seçimlerini iple çekenler çoğunlukta...”
Millet için Geliyoruz!
“Emeklilere 2 maaş ikramiye vereceğiz”
Yıldırım KAYA / ÖZGEÇMİŞ
6 Olağan Kurultayı'nda, CHP delegelerinin takdiri ile 3. sıradan yeniden Parti Meclisi'ne seçilen ve 27 Dönem Ankara 2. Bölge ve 2. sıra milletvekili adayı olan Yıldırım KAYA;
- 7 Kasım 1958 yılında Kırşehir Merkez, Dulkadirli Kartalkaya Köyü’nde doğdu.
- İlkokulu Kırşehir Dulkadirli Kartalkaya köyünde, Ortaokul ve Liseyi Kırşehir’de okudu.
- 1979 yılında Eğitim Enstitüsü Sınıf Öğretmenliğini bitirdi.
- 1979 yılında Konya Cihanbeyli Gölyazı’da öğretmenlik mesleğine başladı.
- Öğretmenliğe başladığı ilk gün 13 Kasım 1979’da TÖB-DER’e de üye oldu.
- 16 günlük öğretmen iken, 2 günlük öğretmen boykotuna katıldı.
- 24 Aralık 1979 yılında yapılan “Kahramanmaraş Katliamı protesto” boykotuna katıldı.
- 1980 Haziran ayında Sivas/Divriği’ye sürgün edildi.
- 12 Eylül darbesinden sonra, Sivas Divriği Bahtiyar köyünde tutuklanarak, Kırşehir Cezaevi’ne getirildi.
- Cezaevi’nden çıktıktan sonra, bir süre pazarcılık yaptı. Çok sevdiği öğretmenlik mesleğine 3 yıl sonra dönebildi.
- Öğretmenliğe döndükten sonra sürgün yılları yeniden başladı. Sırasıyla; Artvin/Hopa Şanlıurfa/Bozova’ya sürgün edildi.
- 1985-1993 yılları arasında, memleketi Kırşehir/Çiçekdağı ve Kırşehir merkezde görev yaptı.
- 1990 yılında Eğit-Sen’in kurucuları arasında yer aldı.
- 1990-1994 yılları arasında Eğit-Sen Kırşehir Şube Başkanlığı yaptı.
- 1994 yılında Rize’ye sürgün edildi.
- 23 Ocak 1995 yılında Eğitim İş ve Eğit Sen’in birleşmesiyle kurulan Eğitim Sen’in kurucusu ve ilk Genel Başkanlığını yaptı.
- 1996 yılında öğretmenlikten istifa ederek ÖDP kurucuları arasında yer aldı.
- 1996-2001 yılları arasında ÖDP Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.
- Birgün Gazetesi kurucuları arasında yer aldı.
- Türkiye Barış Meclisi Kurucuları arasında yer alarak, barış çalışmaları yürüttü.
- Çeşitli yöre dernekleri kurucu başkanlığını yaptı.
- 2001 yılında öğretmenliğe geri döndü.
- 2004 yılında öğretmenlikten istifa ederek, Demokratik Güç Birliği'nin de desteklediği, SHP Kırşehir Belediye Başkan adayı oldu.
- 2004 yılında öğretmenliğe döndü.
- 2013 yılında Ankara’da öğretmenlikten emekli oldu.
- 2014 yılında CHP Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Seyhan Erdoğdu’nun yardımcılığı görevini üstlendi.
- 2014 yılında CHP Parti Okulu Eğitmeni ve daha sonra da Parti İçi Eğitim Birimi (PİEB) üyesi oldu. Hala bu görevi devam ediyor.
- 18 Ocak 2016’da CHP’nin 35. Olağan Kurultayı’nda CHP Parti Meclisi’ne seçildi.
- 2016 yılından itibaren, Örgütlenme Birimi ve Emek Büroları’nda üstlendiği çalışmaları devam ediyor.
- 20 Temmuz 2016 darbesinden sonra CHP OHAL Komisyonu’nda üstlendiği görevi hala devam diyor.
- 3-4 Şubat 2018 tarihinde yapılan, CHP Olağan Kurultayı'nda 3. sıradan yeniden CHP Parti Meclisi üyeliğine seçildi.
- Evli ve iki çocuk babasıdır...