YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ’NİN TEMELİ NE ZAMAN ATILACAK ?

Şuayip Yaman Görünen Köy

 

                          

 

 

Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiAnkara'nın5. devlet üniversitesi olarak (27648 Sayı ve 21 Temmuz 2010 tarihinde T.C. Resmî Gazete'de yayımlanan karar uyarınca) 7 fakülte, 1 yüksekokul ve 4 enstitü ile 1 Konservatuar olarak kurulmuş, 2011-2012 Öğretim yılında eğitim ve öğretime başlamış bir devlet üniversitesidir.

2011-2012 eğitim öğretim yılında, Tıp, Hukuk, Siyasal Bilgiler ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakülteleri ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik bölümleriyle kapılarını üniversite adaylarına açmıştır.

12 Haziran 2011 Genel Seçimleri öncesi Esenboğa Kavşağı-Çubuk Yolu arasındaki bil boardlarda “Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Çubuk’ta Kurulacaktır... Recep Tayyip Erdoğan-Başbakan” yazılı afişler dikkatinizi çekmiştir.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi 3 kıtaya öğrenci yetiştirecek. Başbakan Erdoğan'ın uluslararası bir bilim merkezine dönüştürüleceğini açıkladığı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin gelecekteki potansiyellerini etkili bir şekilde hayata geçirmeyi öngörüyor.

Hem Türkiye’nin ve hem de Çubuk İlçesi’nin geleceğini önemli ölçüde değiştireceği düşünülen bu üniversitenin temeli ne yazıktır ki henüz atılamamıştır. Ama Üniversite Çubuk dışında (Etlik-Kasalar’da) eğitim-öğretime devam etmektedir. Üniversite’nin Çubuk ayağı ise henüz kurulamamıştır.

Acaba bu “dev” yatırım da diğerlerinde olduğu gibi, Çubuk’un elinden kaçacak mı?

ESKİ REKTÖR RIZA AYHAN ÇUBUK’A VAATTEN BAŞKA BİR ŞEY VERMEDİ

Eski Rektör Rıza Ayhan Çubuklu idi. Rektör,  Yerleşke’ye fakülte ve fakülteler getirmekle çocukluk çağını geçirdiği Çubuk ilçesine hem kalıcı bir hizmet bırakmış olacaktı. Ama olmadı. İlçeye bir çivi çakamadan rektörlük süresi doldu. Sadece vaatleri kaldı yadigâr.

Çubuk’ta Gazi Üniversitesi’nin düzenlediği bir etkinliğe katılan Rektör Rıza Ayhan, Çubuk’ta müstakil bir üniversite kurulacağı sözünü vermişti. 

Gençliğinin bir kısmını bu coğrafyada, bu sokak ve caddelerde geçirdiğini ve hatta çocukluk yıllarında Perşembe Pazarı’nda su sattığını bile söyleyen Rektör Rıza Ayhan, daha önceden bu bölgede bir yüksek okul veya üniversite kurmak istediğini ancak o günlerde nasip olmadığını belirtmişti.

Göreve geldiğinde bunu zaman geçirmeden hayata geçirmek için çalıştığını ifade eden Rektör Ayhan üniversite konusunda, Çubuk Kaymakamı Meftun Dallı ve Belediye Başkanı Lokman Özden"in kendisinden daha çok istekli ve hevesli gördüğünü, bununda kendisini çok mutlu ettiğini söylemişti. Son zamanlarda bazı çevrelerin üniversitelerin bölünmesini gündeme getirdiklerini söyleyen Rektör Ayhan, “Bizim bölünme gibi bir isteğimiz yoktur. Bölünmek isteyen bölünebilir. Geçmişte yaptığımız gibi bizim isteğimiz Gazi Üniversitesi"nin bünyesinden yeni bir üniversite çıkarmaktır. O üniversite Çubuk’a kurulacaktır” demişti. 

Türk Milletine ve Çubuk’a yeni bir üniversite armağan edeceklerinin altını çizen Rektör Ayhan, bu nedenle ilçeye geldiklerini ve üniversite kurulmadan önce halkı üniversiteyle tanıştırmak istediklerini de sözlerine eklemişti. 

ÇUBUK HALKI HEP İYİ NİYETLİ İDİ

Çubuk halkı hemen her konuda olduğu gibi iyi niyetini göstermiş, üniversite konusunda da, Gazi Üniversitesini kendi üniversitesi olarak görmüştü. Bunun içinde Askeri Garnizon’un bulunduğu ve içerisinde yetişmiş ağaçları ve hazır binaları bulunan 389 dönümlük arazi ile 1324 dönümlük Bağındaş Mevkii’nde Askeri Atış Alanı olarak bilinen toplam 1713 dönümlük iki parça araziyi başka hiçbir üniversite ile görüşmeden ve pazarlık yapmadan Gazi Üniversitesi"ne vermişti. Ayrıca 40 dairelik Askeri Lojmanlar da Gazi Üniversitesi"ne tahsis edilmişti. Gazi Üniversitesi tarafından gönderilen heyetler de zaman zaman 1713 dönümlük arazide incelemelerde bulunmuşlardı.

Bunların birinde ilçede açılacak fakülteler için ödeneğin ayrıldığını belirten Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Aktaş yaptığı açıklamada, “Rektörümüz Sayın Rıza Ayhan, Çubuk’a yapılacak müstakil üniversite için çok heyecanlı ve istekli. Bizim ilçeye gelip çeşitli alanlarda yaptığımız incelemelerde bunun için. Çubuk"a örnek bir üniversite kurulması için çalışmalar yapıyoruz. İlk etapta imar planının çıkarılması gerekiyor. Bunun için şehir plancıları çalışmalara başladı” demişti. 

Bu söylemlerden de anlaşılacağı üzere Gazi Üniversitesi Rektörü Rıza Ayhan ve yardımcıları Çubuk"a fakülte ve Üniversite vaadinde bulunmuştu. Ama ne yazıktır ki bunlar sadece sözde kalmıştı.

Rektörlüğü döneminde Çubuk’a üniversite ve fakülte sözü veren Rektör Rıza Ayhan, bırakın üniversiteyi bir fakültenin bile açılmasını çok görmüş, Ama Fen Edebiyat Fakültesini görev süresi dolmadan Polatlı’ya göndermişti.


Gazi Üniversitesi Polatlı Fen Edebiyat Fakültesi; İlk eğitime 2010-2011 yılında Matematik, Biyoloji, Kimya, Fizik, Türk Dili ve Edebiyatı ve Tarih bölümleri ile Fen Edebiyat Fakültesi Polatlı yerleşkesi olarak başlamıştır. Merkeze bağlı olarak başlayan Polatlı yerleşkesi Bakanlar Kurulu’nca Gazi Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak 2809 sayılı Kanunun ek 30 uncu maddesi gereğince Polatlı Fen-Edebiyat Fakültesi kurulması;   25/6/2012 tarihinde kararlaştırılmıştır. Bu Tarihten itibaren Polatlı Fen Edebiyat Fakültesi olarak eğitim ve öğretime devam etmektedir.

 

ESKİ REKTÖR KADRİ YAMAÇ’IN HİZMETLERİ UNUTULAMAZ


Çubukluların hak ettiği yüksek eğitim ve öğretim hizmeti eski Rektör Prof.Dr. Kadri Yamaç ve yönetiminin yaptığı ile sınırlı kalmıştır.

Bu okullar; Askeri Garnizon"un arazisi üzerinde kurulan Gazi Üniversitesi Çubuk Yerleşkesi"ndeki; Gazi Meslek Yüksek Okulu ve Atatürk Meslek Yüksek Okulu’dur. 

Eski Rektör Prof. Dr. Kadri Yamaç görevde olduğu dönemde yaptığı bir açıklamada; “…Eğitim ve kültür alanında Çubuk"a büyük katkılarda bulunuyoruz. Hedefimiz; Çubuk"a, Anadolu"ya ve Devletimize katkıda bulunmaktır… Bu ülkeyi güçlü kılacak hizmetler vereceğiz. Türkiye’nin Aydınlanması’na katkıda bulunacağız” demişti. Bu vesile ile eski Rektör Prof. Dr. Kadri Yamaç ve birlikte görev yaptığı yönetim kadrosuna, ilçeye yaptığı samimi hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Görevine devam etseydi ilçeye daha fazla eğitim hizmet vereceğine inancın tamdı. 

Netice malum;  Gençliği Çubuk coğrafyasında geçen Prof. Dr. Rıza Ayhan rektörlüğü döneminde, Çubuk’ta ne bir üniversite ve ne de bir fakülte kuramadan rektörlük süresi sona erdi. Geriye sadece vaatleri kaldı. Çubuklu olmayan Prof. Dr. Kadri Yamaç ise, “Anadolu’nun Aydınlanması” projesi kapsamında,  ilçenin eğitiminde bir çığır açarak gitti. Aralarındaki en büyük fark da bu idi… 

BAĞINDAŞ MEVKİİ ÜNİVERSİTE İÇİN UYGUN GÖRÜLMEMİŞTİ…

Gazi Üniversite Çubuk Yerleşkesi’nde bulunan binalarda inceleme yapan heyet, daha sonra atış alanı olarak bilinen alanı inceledi. Alanda yapılan incelemelerin ardından heyet, Rektörlük binası olarak tahsis edilen Esenboğa’daki Belediye hizmet binasında yürütülen çalışmaları incelediler. Rektörlük binasının hayırlı uğurlu olmasını dileyen Rektör Prof. Dr. Metin Doğan ve heyet tabelanın önünde birde hatıra fotoğrafı çektirdi. (15.12.2010) 

Heyet, Bağındaş Mevkii’nin rakımını yüksek gördüğü için Yıldırım Beyazıt Üniversitesi için yeni yerleşke arandı. En sonunda da Esenboğa Mahallesi ve çevresi uygun görüldü.

Oysa ülkemizde özellikle de Karadeniz Bölgesi’ndeki üniversitelerin çoğu yüksek yerlerde kurulmuştur. Bağındaş Mevkii onların yanında ova kalır.

 

ESENBOĞA MAHALLESİ’NDE KURULACAK ÜNİVERSİTE’NİN İLÇEYE BİR KATKISI OLMAYACAK

 Esenboğa Mahallesi Çubuk’a bağlıdır. Esenboğa Mahallesi’nde kurulacak Üniversite’nin ise Çubuk’a ve Çubukluya ekonomik hiçbir katkısı olmayacaktır. Çubuk, Ankara’nın Kuzey’inde kör bir noktadadır. Sosyal yaşam sıfırdır. Hiçbir öğrenci ve özellikle de hiçbir öğretim görevlisi Çubuk’ta kalmak istemez. Onlar için Ankara’da kalmak daha caziptir. Uzaklık olarak da Esenboğa-Ankara, Esenboğa-Çubuk arasındaki mesafe pek farklı değildir.  Ayrıca öğrencilerin Çubuk’ta kalacağı bir ortam (yurt sorunu) henüz çözülememiştir. İlçe halkı da dışarıdan gelecek öğrencilere pek olumlu yaklaşmamaktadır. İlçedeki bazı çevreler ise, üniversite gençliğinin ilçenin ahlakını olumsuz yönde etkileyeceği konusunda hemfikirdir.

İLÇEYE İKİ FAKÜLTE KURULACAKMIŞ !..

Üniversite’nin kuruluşu tamamlandıktan sonra ilçeye iki fakülte kurulacak. Onlarında ne zaman kurulacağı meçhul…

Üniversite’nin Esenboğa’daki kuruluşu tamamlandıktan sonra; Üniversite’nin kuruluş yasasında olmasa bile, yasa değişikliği ile Çubuk’ta (Yerleşke de)  İlahiyat Fakültesi ve Eğitim Bilimleri Fakültesi kurulması düşünülüyormuş. 5-10 sene sonra da Bağındaş Mevkii’nde, ilçede hayvancılık ve tarım bittikten sonra Ziraat Fakültesi ve Veterinerlik Fakültesi kurulması  düşünülüyormuş.  Rektör Prof. Dr. Metin Doğan bir zamanlar böyle söylüyordu.  Hayvancılık ve tarım bittikten sonra bu fakültelerin ilçeye ne faydası olacak bir anlam veremedim.

 Çünkü Üniversite’nin kuruluş aşamasında bu fakültelerin de adı yok.  Sadece kurulması düşünülüyor. Bir başka ifade ile Çubuklular yine elma şekeri ve horoz şekeri ile kandırılacaklar. Üniversitenin adı bizim, tadı ise başkalarının olacak. Ne yazıktır ki acı gerçek bu..

Üniversite’nin Esenboğa’da kurulması Çubuk’a ne katkı sağlayacak düşünebiliyor musunuz? Hangi öğretim görevlisi veya hangi öğrenci, Esenboğa,  çevresi veya Ankara varken,  Çubuk’a gelir?  Kimi kandırıyorlar?

BAŞKAN ÖZDEN’İN ÇABALARI ÜNİVERSİTE’NİN İLÇENİN KUZEY’İNE GELMESİNE YETMEDİ

Belediye Başkanı Lokman Özden; Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Doğan ve yardımcısı ile birlikte,  Çubuk Kent Konseyi Başkan ve temsilcilerinin, ÇUDEF’ Başkanının ve yerel basın mensuplarının da bulunduğu yemekli bir toplantıda yaptığı konuşmada; “Gölbaşı, Kazan, Mamak, Keçiören, Pursaklar ilçeleri de Üniversite’yi istediler. Esenboğa’daki, ovadaki insanlar mutlu.. Biz ne kadar mutluysak Rektör’ümüzde mutlu..

Üniversite yüzyıllık değil, bin yıllık proje.. Bizler Üniversite’yi Çubuk’a getiren bir iktidarın ilçe başkanı ve Belediye başkanlarıyız.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Türkiye’de kurulacak yedi üniversiteden birisi..  En hızlı, en dinamik üniversite Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’dir.

Üniversite Çubuk’un Kuzey’inde olursa daha mutlu olurduk. Gölbaşı’nda olursa kahrolurduk. Kazan’da olursa mahvolurduk. Bakın yemin ediyorum. Bağlum’da olursa hüngür hüngür ağlardım. Verilen sözler yerine gelmedi diye açıkçası..Çubuk’taki Ahmet Ağa, Mehmet Ağa siyaseti neyse o olurdum. Bunu defalarca söyledim.

Güneş balçıkla sıvanmaz. Ortada bir gerçek var. Dumlupınar, İkipınar, Kızılca bende olmasa idi. Orası Pursaklar da olsa idi. Ben ne yapardım.  Çubuk ovasının Şabanözü’nden bir farkı olur muydu, Güdül’den ne farkı olacaktı?

Çubuk lokal bir ilçe olursa, Çubuk bir bilim merkezi olacak. Öğrencilerin yüzde yirmi beşi yurtdışından gelecek. Yabancı diller yüksek okulu var. Enstitüler var.  Rektörümüz,  “Eğitim Bilimleri Fakültesi, İlahiyat Fakültesi Çubuk’ta kurulacak diyor” demişti. Bu konuşmaya çok sevinmiştik.

Üniversite bütün bu çaba ve gayretlere rağmen ilçenin güneyine (Esenboğa Mahallesi ve çevresine) gelecek!..

MECLİS BAŞKANI CEMİL ÇİÇEK “ÜNİVERSİTE BULUNDUĞU YERİ İKİYE; ÜÇE VE DÖRDE KATLAR”

AKP Genel Başkan Yardımcısı, Bölge milletvekilimiz aynı zamanda Meclis Başkanı olan Cemil Çiçek ise 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri öncesi ilçemizde yaptığı seçim konuşmasında Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ni kastederek, “Ülkedeki 7. Üniversite’den birini Çubuk’a getirdik. Burası Türkiye’nin yüz akı olacak. Üniversite, yapıldığı yeri ikiye, üçe ve dörde katlar” demişti.

Ekonomik alanda ilçede henüz bir gelişme olmadı.

İKİ REKTÖRLÜK YERLEŞKE KONUSUNDA HENÜZ ANLAŞMIŞ DEĞİL… 

Yerleşke’den taşınma konusunda Gazi Üniversitesi ile Yıldırım Beyazıt Üniversitesi rektörleri bir anlaşma zemini bulamadılar. Gazi Üniversitesi Rektörü Yerleşke’deki yüksek okulları öğrencileri ve çalışan personeli ile devretmek istiyor. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü ise sadece araziyi istiyor. Tabiri caizse topu sürekli olarak birbirlerine atıyorlar.

Oysa ilçede üniversite kurulacak alan fazla ve bu nedenle Gazi Üniversitesi yerleşkede kalmalı ve fakültelerini kurmalı.. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi de bulduğu yerde fakültelerini kurmalı. Böylece iki üniversite arasında bir rekabet ortamı oluşur. Ancak o zaman Çubuk, “Üniversite Kenti” olur.

Yoksa Çubuk Kuzey’de kör bir nokta olarak kalmaya devam eder. Kent “Esenlik Şehri” değil, nüfusu hızla artan ; işsizler, güçsüzler ve başıboşlar kenti olmaya aday oldu.

REKTÖR BÜYÜKBERBER ÇUBUK HALKINA ÜMİT VERMEDİ

6 Temmuz 2012 tarihinde Gazi Üniversitesi Rektörlüğü görevine atanan Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, 6 Ağustos 2012 tarihinde Rektörlük makamında düzenlenen törenle Prof. Dr.Rıza Ayhan’dan görevi devraldı.

Gazi Üniversitesinin yeni Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, kendisini ziyaret eden Çubuklu sivil toplum örgüt temsilcilerine hitaben yaptığı konuşmada, “Üniversite olarak bizim ekonomik imkânlarımız kısıtlı, OTDÜ bizim üçte birimiz, ama bütçesi bizim üç katımız. İr hukuk fakültesinin bir üniversiteye olan kuruluş maliyeti 70 milyon lira. Ekonomi bitik, böyle giderse 5-6 yıl üniversitelere para yok. Bu nedenle Çubuk’un geleceği ile oynayamam. Oysa burası (yerleşke) orman gibi. Burada piknik yapardım. Ama yalan söyleyerek Çubuk’u yok edemem. Benim nüfusum 100 bin, bana bütçeden verilen para benim tadilatımı bile karşılayamıyor. Ama Yıldırım Beyazıt üniversitesi yeni bir üniversite, şu anda kuruluş aşamasında ve nüfusu da 3 bin, onlar burada fakülte kurabilir. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yerleşke de fakülte kurabilir. Ama ben açamam. Protokolü yaptık ve Yerleşkeyi Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ne devredeceğiz. Ben size yalan söyleyemem. Biz Türkiye’nin 10 büyük üniversitesinden biriyiz. Üniversitemiz çok büyük ve rast gele dağılmış. Tamirata bile para yetiştiremiyoruz. İmkânlar kısıtlı, sorunların üstesinden bir türlü gelemiyoruz. Biz yerleşkeyi Yıldırım Beyazıt Üniversitesine devredeceğiz. Onlar da burada iki fakülte açacaklar” demiştir.

Ama aynı Rektör, Kazan İlçesine 1 fakülte iki yüksek okul, Polatlı’ya ise üniversite sözü vermiştir.

“KAZAN’A  1 FAKÜLTE 2 YÜKSEK OKUL”

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber Kazan’da 1 fakülte ve 2 yüksek okul açacaklarını, binalar yapılırsa gelecek öğretim döneminde eğitime başlamayı düşündüklerini söylemiştir.

 

Kazan’da bir üniversitenin bölümlerinin açılması için uzun süredir yürütülen çalışmalar başarıyla sonuçlandı. Kazan’a Yüksek Öğretim Yapma ve Geliştirme Derneği’nin davetlisi olarak ilçeye gelen Gazi Üniversitesi Rektörü Süleyman Büyükberber, Kazan’da incelemelerde bulundu. Büyükberber, Belediyeyi ziyaretinin ardından fakülte ve yüksek okulların yapılacağı araziyi gezerek bilgi aldı. Arsayı çok beğendiğini belirten Rektör Büyükberber, arsanın coğrafi olarak ıslahı kolay ve istenen özelliklere sahip bir alan olduğunu söyledi. Heyecan ve sinerji yarattı. Kazan’dan çok defa geçtiğini ancak ilçe merkezine ilk kez girdiğini ve modern bir şehirle karşılaştığını belirten Büyükberber, ilçede üniversitenin bölümlerinin açılması konusunda ciddi bir heyecan ve sinerji var. Zaten bu yüzden Kazan’ı tercih ettik.

Burayı ve Polatlı’yı biz üzerimize alıyoruz. Diğer ilçeleri de diğer üniversiteler kalkındıracaklar. Biz de oralardaki varlıklarımızı onlara bırakacağız” diye konuştu. (Star Ankara - 6 Aralık 2012)

 

 KAZAN’DA ÜNİVERSİTE HEYECANI

… Bir soru üzerine diğer üniversitelerin daha evvel Kazan’a gelmemesini ise “Büyük bir kayıp, bizi beklemişler demek ki. Ankara’nın en cazip görünen yeri burası. TAI var, Lojistik Üssü var, savunma sanayi kümelenmesi de buraya yapılacak. Açacağımız bölümlerde bölgenin bu potansiyeli göz önüne alınacaktır. Kazan’ın tüm bu varlıklarını değerlendirdiğimizde buraya bir ‘Teknopark’ın yapılmasının zorunlu olduğu çok net görünüyor.” dedi. (Yeni Güç Gazetesi-Kazan- 26 Kasım 2012 )

 

 

GAZİ REKTÖRÜ BÜYÜKBERBER “POLATLI ÜNİVERSİTESİ’Nİ KURMAYA HAZIRIZ”

…Gazi Üniversitesi Polatlı Fen Edebiyat Fakültesinin  ihtiyaçlarının tespiti  için İlçeye gelen Gazi Üniversitesinin yeni Rektörü Prof. Süleyman Büyükberber, ''Polatlı Ankara’ya yakınlığı ve nüfusu itibariyle, bir üniversiteyi hak ediyor.

…Polatlı’nın ek olarak Ziraat ve Veterinerlik Fakültesi için de uygun bir alana sahip olduğunu belirten Büyükberber, “Polatlı coğrafik olarak da bazı fakültelere çok uygun. Ben yıllarca buradan gelip geçerken hep düşünmüşümdür. Bir tahıl ambarı, ziraat fakültesi istihdam sorunu yaşıyor şuanda, ama Polatlı için uygun olabilir yeni bölümleriyle beraber,  Veteriner Fakültesi de istihdam sorunu yaşıyor ama o da Polatlı için çok uygun olabilir” dedi.  5 Eylül 2012 İstiklal Gazetesi-Polatlı)

Kazan’a var, Polatlı’ya  var, ama Çubuk’a yok.. Ne diyelim kader utansın!..

Oysa Gazi Üniversitesi’nin, Çubuk Yerleşkesi’nde 389 dönüm, Bağındaş Mevkii’nde (Askeri Atış Alanı) 1324 dönüm olmak üzere toplam 1713 dönüm arazisi var. Çubuklular böylesine büyük bir araziyi hiç düşünmeden Gazi Üniversitesi’ne vermişlerdi.

Hani Gazi Üniversitesi’nin ekonomik imkânları sınırlı idi? Rektör Büyükberber,  Kazan veya Polatlı’da gördüğü heyecan ve sinerjiyi Çubuk’ta bulamadı mı?

Gerçi Çubuklular bu tür sözlere hiç de yabancı değil. Rektör Süleyman Büyükberber’in açıklamalarına benzer bir açıklamayı, eski Rektör Rıza Ayhan rektörlüğü döneminde, Çubuk için söylemişti.

BAŞKAN ÖZDEN, “ÇUBUK MAKÛS TALİHİNİ YENECEK”

Başkan Lokman Özden yaptığı bir açıklamada, “Bilindiği üzere Ankara’nın 5. Devlet Üniversitesi olan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği doğrultusunda ilçemizde kurulacak. Üniversitenin ilçemizde kuruluyor olması bin yıllık geleceği olan bir yatırımdır. Sosyo-ekonomik anlamda gelişim yaşanacak olan bu yatırımla , ilçemizin makus talihi de Allah’ın izniyle değişecek.

Üniversitenin yapımı için TOKİ ile protokol yapıldı. Bu çerçevede daha önce Nisan ya da Mayıs ayında inşaat çalışmasının başlanılacağı öngörülmüş, ancak imar çalışmasının uzamasından dolayı bu süre uzamıştır.  Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Metin Doğan’ın verdiği bilgiye göre 3 ay içerisinde üniversitemizin temeli törenle atılacak”  demişti. (Haziran 2012)

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Hava Alanı yanındaki Esenboğa Mahallesi merkez olmak üzere,  Esenboğa-Kızılca-Dumlupınar-Melikşah sınırları içerisinde kalan alanda kurulacaktı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da temelini atacaktı.

İktidar partisi yetkilileri de geçtiğimiz yıl içerisinde (Nisan, Mayıs veya Eylül aylarında) Üniversite’nin kurulacağı Esenboğa Mahallesi’nde Başbakanın temel atacağına dair açıklamalarda bile bulunmuşlardı. Ama, imar çalışmaları bitmemiş, projeler ise tamamlanmamıştı.

Şimdilerde imar çalışmaları bitmiş, projeler ise tamamlanmış, yani temel atma töreni için her şey hazırmış, peki siyasiler neyi bekliyorlar.

YILDIRIM BEYAZİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ÖĞRETİME BAŞLADI BİLE…

Çubuk’ta kurulması düşünülen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi 2011-2012 Eğitim ve Öğretim yılına Etlik Kasalar da (Anteres AVM’nin yanında) başladı. Şimdilerde ikinci eğitim ve öğretim yılına devam ediyor.

Tıp Fakültesi de, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi adıyla Bilkent Yolu No: 3 Bilkent-Çankaya adresinde eğitime devam ediyor.

Çubuklular ise hala Üniversite’nin Çubuk’ta kurulmasını bekliyorlar.  

Bazı önyargılı insanlar!, Üniversite’nin Çubuk’ta kurulması ile ilgili yazılarıma yazdıkları yorumlarda, “Şuayip Yaman, sen Ay da mı yaşıyorsun, Üniversite Çubuk’ta açıldı” diye benimle dalga geçmişler ve hatta daha da ileri giderek alay etmişlerdi…

Şimdi onlara soruyorum. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi iki yıl önce eğitim ve öğretime nerede başladı? Sizler Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin Çubuk’taki adresini biliyor musunuz?

Yetkililer Çubuk’ta, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ni kuracak bir yer bulamadılar. Nihayet Esenboğa Mahallesi merkez olmak üzere çevre mahallelerin arazilerini buldular. Ne hikmetse bu defa da imar sorununu çözemediler.  Yoksa üniversiteyi başka bir yere mi kaptırıyoruz?

Oysa yazılarımda sürekli olarak; Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin İlçenin Kuzeyi’nde bir yerlerde kurulmasını savunan yazılara ağırlık vermiştim; Örneğin Bağındaş Mevkii ve Yukarı Çavundur gibi.. Buralarda araziler hem ucuz ve hem de yerleşime uygun idi. İstimlâk işleri de kolay çözülebilirdi. Ama buralara tenezzül edilmedi.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin temeli Esenboğa Mahallesi’nde atılacak derken, gerçi projesi bie çıkmış ama, sakın Kazan’da filan atılmasın!.. Olmaz olmaz demeyin !..

Esenboğa’da kurulacak Üniversite’nin Çubuk ve Çubukluya ekonomik katkısı olmayacak. Sadece Çubuk’un Güneyindeki birkaç köy ve mahalleye biraz faydası olabilirdi. Onlar da arazilerini çok ucuza satıp elerinden çıkardılar. Ama olsun en azından çocukları yarın işsiz kalmaz.

FAKÜLTELER İLÇEMİZDE NE ZAMAN KURALACAK?

Çubuk Yerleşkesi’nde, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi uhdesinde kurulması düşünülen Eğitim Bilimleri Fakültesi ile İlahiyat Fakültesi ne zaman kurulacak? Bu biraz zor gibi görünüyor. Çünkü, Gazi Üniversitesi ile Yıldırım Beyazıt Üniversitesi arasındaki devir-teslim sorunu henüz çözülememiştir.

 Bu durumda yerleşke’de kurulacak fakültelerin de akıbeti belli değil... Çünkü! daha Esenboğa ve çevresinde kurulması düşünülen Üniversite’nin  temeli bile atılamadı ki, Çubuk’ta fakülteler kurulsun!.. Çubuklu siyasiler, Başbakanı davet edip bir temeli bile attıramadılar. İnşallah yerel seçimlerden önce Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin temeli atılır. Ama kimin umurunda…

Üstelik Çubuklular üniversiteyi, pardon fakülteleri  ne yapsın!.. Çünkü üniversite demek, fakülte demek iş demek, aş demek… Çubukluların işe , aşa ihtiyacı mı varmış? Birilerine göre, ekmek elden, su gölden…

Yine birilerine göre ilçede, istikrar var, ekonomi çok iyi !.. Esnafın, işçinin, emeklinin ve köylünün işi tıkırında imiş!..  İnsanların yediği önünde, yemediği ise sırada imiş!.. İş arayan yokmuş, keza işçi arayan da hiç mi hiç yokmuş.

Güllük gülistanlık bir ilçeymişiz!.. Böyle bir ilçeyi Allah herkese nasip etsin!..

Çubuklunun üniversiteye mi ihtiyacı varmış? İlçede birtakım akil adamlar “Çubuk’a üniversite gelirse ilçenin ahlakı bozulur” diyorlarmış. Üniversiteyi ilçeye getirip bir de başımıza iş mi alalım !..

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin ilçemizde kurulması konusunda Başkan Özden, “Üniversitenin ilçemizde kuruluyor olması bin yıllık geleceği olan bir yatırımdır. Sosyo-ekonomik anlamda gelişim yaşanacak olan bu yatırımla, ilçemizin makûs talihi de Allah’ın izniyle değişecek” derken.

 İlçenin birtakım akil adamları ise, “Çubuk’a üniversite gelirse ilçenin ahlakı bozulur” diyorlarmış.

Bakalım hangi görüş ağırlık kazanacak?

Ya da eskiden olduğu gibi Çubuklular, yine elma şekeri ve horoz şekeri ile kandırılmaya devam mı edilecekler?

Bu arada Çubuk’tan giden gidene, üniversite uğruna kaybettiklerimiz de işin farklı bir boyutu…

Çubuk “Kuzey’in Parlayan Yıldızı” olacaksa, yatırımların ilçenin Kuzey’inde (Bağındaş Mevkii, Yukarı Çavundur veya Ovacık tarafında) olması gerekir. Yoksa güneye yapılacak hiçbir yatırım ilçeye ekonomik bir katkı sağlamaz.

Esenboğa Havaalanı’nın ilçeye ne kadar faydası varsa, Esenboğa ve çevresinde kurulacak üniversitenin de Çubuk’a o kadar faydası olacaktır.

Önemli olan Çubuk Yerleşke’sinde kurulması düşünülen Eğitim Bilimleri Fakültesi ile İlahiyat Fakültesi’nin bir an önce kurulması ve en kısa zamanda eğitim ve öğretime başlamasıdır. Ancak böyle bir yatırım ilçe ekonomisini canlandırır.

Allah uzun ömür verirse bekleyip göreceğiz...