Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Prof.Dr. Mehmet Gürol

Ülkemizde yıllarca üniversiteye talep olmuş, ancak Devlet buna cevap vermekte zorlanmıştır. Son yıllarda üniversite sayısı hızla artırılmış ve neticesinde tahminen en geç 2020 yılına kadar isteyen herkes üniversiteye girebilecektir. Nüfus artışının düşmesine paralel olarak üniversiteler öğrenci bulmakta zorlanacaktır. Bu gelişmeye bağlı olarak üniversiteler niteliğe önem vermeye başlayacaklardır.
Ankara bu açıdan bakıldığında şanslı görünmektedir. Çünkü Devlet üniversitesi sayısı, nüfusuna göre azdır. Bu nedenle yeni üniversitelerin açılması yararlı olacaktır. Kayseri"de 4 üniversitenin olacağını bilmemizde yarar vardır.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi"nin açılma girişimi önemli bir gelişmedir. Ancak kampusun nereye kurulacağı da çok önemlidir. Bunu bilen kesimler girişimlere başlamışlardır.
Birinci önceliğimiz kampusun Çubuk"ta kurulmasıdır. Bu olmadığı takdirde ilçemiz sinerji oluşturmada çok geri kalacaktır. Maçın son dakikaları çok önemlidir. Maç bitene kadar hak ettiğimiz maça asılmak zorundayız. Hakem oyunlarına gelmeyelim.
Yerimiz var, yurdumuz var, 6 şeritli yolumuz var, tarihi önemimiz var, havaalanımız var, turizm için çekim özelliklerimiz var, yetişmiş öğretim elemanlarımız var, konseyimiz var, platformumuz var, 21 ili geçen nüfusumuz var, bilinçli yöneticilerimiz ve halkımız var. Ayrıca üniversiteden yararlanacak olan Pursaklar, Saray ve Akyurt gibi bize yakın kardeşlerimiz var. Burada sayamadığım bunlara benzer avantajlarımız var da var...
Diğer taraftan YÖK Başkanımızın, Büyükşehir Belediye Başkanımızın, Ak Parti Başkan Yardımcısının, Milletvekillerimizin ve bürokratlarımızın üniversitenin Çubuk"ta kurulacağına dair sözleri var. Benim için bu sözler yeter.
İkinci önceliğimiz üniversitede kurulacak birimlerdir. Bu önemlidir, çünkü üniversite kurulurken açılacak fakülte, yüksekokul ve enstitüler belirlenir.
Bunun için altyapımıza bakalım. Yüksekokul açısından iyi durumdayız. Kurulacak üniversite Ankara"daki diğer üniversitelerden destek alabilecektir. İyi politikalar izlenirse, Vakıf üniversiteler de dâhil işbirliği geliştirilebilir. İşbirliği çerçevesinde şu birimler açılabilir.
1. Yüksekokullara dayalı olarak Teknoloji Fakültesi kurulabilir. Çünkü bu iki birimimiz sanayi ile ilişkilerimizi geliştirecektir. Bunun için Ankara"daki sanayi kesimi ile ilişkiler geliştirilebilir. TOBB ve OSTİM ile beraber ileride teknopark çalışmalarına başlanabilir.
2. Yeni üniversiteler kurulurken çevresine destek olması beklenir. Bunun için 2 temel hizmet alanına önem verilmelidir. Bunlar sağlık ve eğitimdir. Sağlık alanında Sağlık Meslek Yüksekokulu ve Sağlık Yüksekokulu ve Sağlık Bilimleri Fakültesi kurulabilir.
3. Her zaman talebi olacak olan bir birim de Eğitim Fakültesi"dir. Kısa sürede 2 bin öğrenciye ulaşabilecek bir fakültedir. Unutmayalım yeni kurulan üniversitelerde öğrenci sayısını artırmak önemlidir.
4. Uygulamalı Teknoloji ve İşletmecilik Yüksekokul veya Sosyal Bilimler Yüksekokulu, İşletme Fakültesi ve İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi kurulabilir. Bu üç birim kısa sürede 3 bin öğrenciye ulaşabilir.
5. Hukuk Fakültesi kurulabilir.
6. Uzaktan eğitim yapan birimler kurulabilir. Bunun için bir fakülte ve yüksekokul kurulabilir. Gerekçesini ayrı bir yazıda izah edebilirim.
Bu okulların açılması 3 yıl içinde en az 5-10 bin öğrenci demektir ve mezun olanlar Ankara"da iş bulabilirler. Ayrıca bu okullara talep orta vadede her zaman olacaktır.
Veteriner, Ziraat, Tıp, Mühendislik gibi fakülteler de çok önemlidir. Ancak maliyeti yüksek ve öğrencisi az olan fakültelerdir.
Burada dikkat edeceğimiz husus belirli alanlarda gelişmek mi yoksa her okulu açarak sıradanlaşmak mı? Bence maymun iştahlılık göstermeyip farkındalığı oluşturabilmeliyiz. Bunun için öncelikler iyi belirlemelidir. Bu nedenle bir alana yoğunlaşmakta yarar vardır. Ancak farkındalıkta sorun, Ankara"ya yakın olmamızdır. Diğer üniversitelerin arasından sıyrılıp farklılığımızı ortaya koymak üniversitenin yönetimine bağlı olacaktır.
Kırıkkale, Aksaray, Kırşehir, Çankırı Karatekin, Bolu İzzet Baysal, Çorum Üniversitelerini düşündüğünüzde aklınıza ne gelmektedir. Benim aklıma bir şey gelmedi. Anlatmak istediğim budur.
Farkındalık için çok sayıda yetenekli kişi, uygun yönetişim ve bol mali kaynağa sahip olmak gerekiyor. Ayrıca üniversitelerin özerk yapısı yanında kurumsal yönetim anlayışı ve bilimsel liderliğin varlığı da önemlidir. Her yönü ile liyakat, bilime ve üniversiteye yön vermelidir.
Ben burada bilimsellikten çok, çevresel faydacılığı öne çıkarmaya çalıştım. Önceliğim öğrenci sayısı ve maliyeti düşük okulların açılması olmuştur. Vakıf üniversiteleri bunu yapmaktadır.
Amacım konuyu tartışarak ortak birlikteliğe varmaktır. Bu konuyla ilgili bir rapor yazmaya başladık. Eleştiri, görüş ve önerilerinizi bekliyorum.
www.mehmetgurol.com