Miladi yılbaşı, Hz. İsa (asv)’ın doğum günü olarak bilinmektedir. Yılbaşı bir yıl (365,6. 52 hafta, 12 ayın ) günün bitmesi ve yeni bir yıla başlanılması demektir. Yılbaşı: günler, aylar ve zamanların, bilinmesi, bir takım anlaşmaların, taahutlerin yerine getirilmesi, devletlerarası ilişkilerin ifası yönünden faydası ve gerekliliği, bilinendir. Yılbaşı; geçen yılın olaylarından tecrübe kazanılarak, yeni yıla daha canlı, planlı ve programlı bir şekilde girilmesi, demektir.
Yılbaşı: “Noel” baba inancıyla, çamların katliam yapıldığı ve çam ağaçlarının dibinde mutlulukların arandığı, geleceğe mahmur kafayla, hayali umutlarla bakıldığı bir gecede diye biliriz.
Başka bir deyimle yılbaşı: bazı kimseler yönünden, barlarda ve gazinolarda yüksek fiyatlarla, günler öncesinden, yerlerin ayrıldığı, içki masalarının kurulduğu, kumar masalarının hazırlandığı, sarhoşluk naralarının atıldığı, mekânlardır.
Büyük konstantin eskiden putperest iken, miladi (313)cü, senesinde Hıristiyanlığı kabul etmiş ve eski put perest, dininden de pek çok şeyleri de İncile sokmuştur. Daha sonraları, bu gecenin de “Noel” gecesi olması, kabul edilmiştir. Güneş tanrısının doğum günü kabul edilen 25 Aralığı yılbaşı kabul etti. Hz. İsa’nın kurtarıcı tanrı olduğuna inanan Hıristiyanlar da, Hz. İsa’nın 25 Aralık’ta doğduğunu kabul ettiler (!). Sonunda bu geceyi miladi yılbaşı ve Noel olarak her sene kutlamaya başladılar.
‘Hz.İsa’nın doğumu 6 Ocak’ta, Hz.İsa’nın vaftizi ile birlikte kutlayan Doğu Hıristiyanlığı da 25 Aralık tarihini aziz Lonnes Khrysos.. Benimsemiştir. (Büyük Laruss Ans.)
Buna karşılık Ermeni kilisesi Noel’i hiçbir zaman kabul etmedi ve Hz. İsa’nın doğumunu 6 Ocak’ta kutlamayı sürdürdü. (Ana Britanica Ans.) . Miladi tarih, 6. yüz yıla kadar bu takvim, hiç kullanılmamıştır. Milattan sonra 525 tarihinde “Dens” adında bir rahip miladi tarihi kullanmıştır .“NOEL” günü belli olmayınca da “Noel”in efsaneden öte geçmediği görülmektedir.’( Rehber ansiklopedisi cilt 13,sayfa 148)
Müslümanların “Noel” gününde bir birlerine hediyeler göndermeleri “ Noel” kutlamaları Hıristiyanlara has bir gelenek olduğundan, onlara benzememek için, dinimizce doğru görülmemiştir.
Yılbaşı: Ülülazm ismiyle maruf (bilinen) İsa (a.s) ‘ın doğum günü olarak kabul edildiğinde; dinimize ters düşen içkili, kumarlı, danslı bir yılı kutlamaya kalkışmak, haramları irtikâp etmek anlamına gelmezmi? Bir Müslüman için, bu durum doğru bir davranış olmasa gerek.
Biz Müslümanlar dinimizin emri gereği İsa (a.s.)’ın zamanı itibariyle Allah tarafından gönderilen hak peygamber olduğuna inanırız. Bu doğrultuda kur’an-ı kerim bakara süresi ayet 285 de müminlerin geçmiş peygamberlerin hepsine zamanları itibariyle iman etmelerinin gereğine işaret edilmektedir.
İman edilmesi gereken peygamberlerden biriside, İsa (a.s)dır.Biz Müslümanlara uygun düşen, O,Peygamberin şanına layık,bir şekilde yılbaşı gecesini ibadet yaparak ve salavatı Şerifeleri getirerek geçirmektir.
Dünyada bazı devletler yılbaşı kutlamalarını değişik zamanlarda yapmaktadırlar.Polonya, Romanya, ve Yunanistan, Gürcistan, İsrail, Rusya ve Sırbistan Ortodoks Kiliseleri ise Jülyen Takvimini kullanmaktadırlar. Çin, yılbaşını ilkbahara yakın zamanda kutlar. İran, takviminde, Nevruz esas alınarak,20-21 Mart tarihlerinde, kutlar.
,
Müslümanların dini yılbaşı hicri yıldır. Hicri yıl Hz. Peygamberin (s.a.v) Mekke’den Medine ye hicret ettiği, Muharrem ayıdır. Bu hicri yıl Hz. Ömer(r.a) zamanında yürürlüğe girmiştir. Hicri yılda ise, ay esas alınarak kameri yıl denilir. Kameri yıl güneş yılına göre 11 gün önce gelir. Her iki yılda bizlere, milletimize vatanımıza ve tüm insanlık âlemine hayırlara vesile olmasını Cenanab’ı haktan niyaz ederim. Allaha emanet olunuz.