YARGITAY’DAN ŞAKİR ARIKAN İLE İLGİLİ BOZMA KARARI
2007 yılında Enerji Bakanlığı’nda çalışan bazı bürokratlar ve tanınmış iş adamları için açılan davanın Yargıtay 5. Ceza Dairesinde bugün görülen temyiz duruşmasında yazarımız Şakir Arıkan’ın da aralarında bulunduğu bir çok sanık için hukuksal ve mantıksal eksiklikten dolayı “esas”tan BOZULMA kararı verildi. Dava dosyası ise teferruatlı bir gerekçeyle yerel mahkemeye geri gönderildi.
Bilindiği üzere yazarımız hakkında hiç bir gerekçe gösterilmeden 22 Kasım 2013 tarihinde Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 ay ertelemeli hapis cezası verilmişti.Şakir Arıkan mutlak masumiyetine inanarak, adaletin bir noktada tecelli edeceğine olan inancı ile temyiz hakkından vazgeçmemek pahasına 78 sanıklı davada, sicile işlenmeme rahatlığı veren “hükmün açıklanmasının geriye bırakılması” talebinde bulunmayan 2 kişiden biriydi.
Özel yetkili 11. Ağır Ceza Mahkemesi, bu davadan hemen sonra yargıda yapılan düzenlemelere göre kapanmış, 17/25 Aralık sürecinde bu mahkemenin başkanı Dündar Örsdemir ve bir çok üyesi Ankara dışına tayin edilmişlerdi. Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir ayrıca 8 Şubat 2016 da Genelkurmay'da Kozmik Oda araması kapsamındaki inceleme doğrultusunda HSYK tarafından görevden el çektirilip, açığa alınmıştı.
Gazatemize konuşan BOTAŞ Eski Genel Müdür Yardımcısı ve yazarımız Şakir Arıkan “Başından beri haksız ve hukuksuz bir soruşturma ve kovuşturma süreciyle onlarca insanın mağduriyetine sebeb olan davada ilk defa hukuka kısmen değil, tam uygun bir karar çıktı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı 2 yıl önce zaten tebliğnamesinde hakkımızda verilen kararın hukuksuzluğuna ve mantıksızlığına değinerek “bozulmasını” istemişti.Yargıtay 5. Ceza Dairesi karar verirken muhakeme ettiği hususlar yargıçlar için bir ders olmalıdır. Mahkemeler her ne olursa olsun vicdanların kabul edemeyeceği gerekçesi bile olmayan “ısmarlama” kararlar almamalıdır. Adaletin mülkün temeli, ülke ve birey huzurunun ana esası olduğu unutulmamalıdır. Sonunda adil kararlar alınsa dahi, bir davanın onlarca yıl sürmesi yeterince zulmane bir bir süreç. 2007’den bugüne bu süreçte hakkımızdaki tüm iddialara rağmen bize güvenen ve idari bir yaptırımı gereksiz gören devlet adamlarına, yurt içi ve yurt dışında çalıştığım mesai arkadaşlarıma, hissettirdikleri varlıkları ile güçlü bir moral olan dostlarıma ve özellikle aileme teşekkür ediyorum.”