Müslümanlar için en önemli konu, Allah’ın (c.c) emrettiği şeyleri yapmak ve yasakladığı şeylerden de kaçınmaktır. Fıkhımız, emredilen şeyleri yapmamanın ve yasaklanan şeyleri yapmanın Müslüman’ı günahkâr kıldığını ifade eder. Tabii “Bu devirde bu yapılır mı veya bu da yapılmaz mı…” gibi emir ve yasakların inkâr edilmesi durumu hariçtir. O durumda ortada, Müslümanlık diye bir şey kalmamaktadır.
Ancak dünya ve ahret saadeti arayan insanların, Allah’ın emir ve yasaklarına iyi dikkat etmesi ve onları mutlaka yerine getirmeleri gerekir. Çünkü Rabbimizin buyurduğu bütün emir ve yasakları, aslında bizim hem dünya ve hem ahrette mutlu olmamızı sağlayacak emirlerdir. Ve buyruklarının hikmeti de budur.
Müslüman Allah’ın koyduğu kurallara uyar ve o kuralın karşısında kendisi için kural koyan idarecisini değiştirir. Bir insan hem “Ben Müslüman’ım” diyecek ve hem de Allah’ın emir ve yasakları dışında kural koyan idarelerine ses çıkarmayacak. Bu kendini ilah sayan insanlarla bir ömür boyu birlikte yaşayacak ve bu idarelerden memnun olacak. Bu Müslüman’ın inancı ile büyük bir tenakuzdur.
DOMUZ NİÇİN YATILMIŞTIR
Kâinatta her yaratılan şeyin mutlaka bir hikmeti (sebebi, gayesi) vardır. Bir Hadis-i Kutside bildirildiğine göre insan, “Ben bir gizli hazine idim. Bilinmek murat ettim ve insanları yarattım” gayesine göre yaratılmıştır.
Allah’a inanan ve emirlerini yerine getirmeye çalışan insanlara Müslüman, Allah’a onun tarif ettiği gibi inanmayan, “Dünya hayatıma Allah karışamaz. Onu ben tanzim ederim” diyerek bir takım uyduruk kural ve kaideler peşinde koşanlar vardır ki bunlara “Müslüman olmayanlar veya Gayr-i Müslimler” denilmektedir.
Hayvanlar, bitkiler, cansız varlıkların da elbette bir yaradılış hikmetleri bulunmaktadır. Mesela Arı, insanlara çok faydalı bir gıda olan Bal’ı hazırlar. Karıncalar, köstebekler toprağı havalandırır ve tohumlarımızın verimlerini artırırlar. Bazı hayvanlar doğanın dengesini sağlarlar gibi… Peki, “Domuzun yaratılış hikmeti ne olabilir, acaba?”
Allah daha iyi bilir… Allah (c.c), “kendisine inanmayanları ve emirlerine ters hareket edenleri daha dünyada iken bu hayvanı yedirmekle cezalandırmakta, ahrette ise Allah’ın haram kıldığı bir işi yapmaktan dolayı “inanmamak ve yasağı tutmamaktan” muaheze edilmektedirler.
Bilmeden yediği çiğ köfte içinde ki domuz eti Alper Özbek’in dünyasını kararttı.
Milli Gazete 1.Ekim.2013
DOMUZ ETİNİN ZARARLARI;
Zehirli maddeler; Domuz eti çok yağlıdır. Bu eti yiyenlerde atardamar
Sertleşmesi, tansiyon yükselmesi, kalp enfatütüsü hastalıkları artar. Domuz yağı içerisinde “sutoksin” denilen zehirli maddeler vardır. Bu maddelerin atılmasında lenf bezlerinin çok çalışması gerekir. Bu durum lenf düğümlerinin (bademcik gibi) iltihaplanmasına ve şişmesine neden olur. Bu duruma, “Domuz hastalığı” da denen “skrofuluz” denir.
Bizim tıp kitaplarımız Batılı kitapların tercümeleri olduğundan orada yazılan “hayvani gıdalar, damar tıkanıklığı yaparlar” ifadesi aynen alınmış, Müslümanların Domuz eti yemediği ve Helal hayvan etlerinin de damar tıkanıklığına sebep olmadığı belirtilmemiştir.
Kükürt fazlalığı; Domuz etinde bulunan kükürt çok fazladır. Bu madde insanda kıkırdak, kas ve sinirlere oturarak “eklem İltihaplanmaları”na yol açar. Kireçlenme ve bel fıtığı hastalıkları artar.
Aşırı büyüme; Domuzda büyüme hormonu çok fazladır. Bu hormon sebebiyle kendisi de çok çabuk büyür. Bu eti yiyen insanların aldıkları fazla dozda büyüme hormonları sebebiyle düzensiz büyümelerine sebep olur. Ellerin, ayakların veya kafatasının anormal şekilde büyümesine neden olur.
Deri hastalığı; Domuz eti ve yağı deride “imidazol” maddeleri kaşıntıya yok açar. Ekzema, dermati, nörodermatit gibi iltihabi deri hastalıklarına zemin hazırlar.
Trişin; Domuz etinde bulunan ve adına “Trişin” denilen bir kurt, Domuza bir şey yapmazken, onun etini yiyenlerin öldürücü bir hastalığa yakalanmasını sağlar. Bu hastalığın tek kaynağı Domuz etidir.
Siroz; Ottowa Üniversitesi yaptığı araştırmalarda, domuz eti tüketimi ile karaciğer iltihaplanması olan Siroz arasında bir doğru orantı olduğunu tespit etmişlerdir. Araştırmacılar Dr. Amin Nanji ve Dr. Samuel French; Domuz eti ile alkol tüketildiği zaman siroz riskinin arttığını bildirmişlerdir. İsviçre, Norveç ve Fillandiya gibi ülkelerde domuz eti tüketimi ile sirozdan ölenlerin sayısı doğru orantılıdır.
Kanser; Domuz eti ve yağı, cilt, mide, bağırsak ve lenf kanseri gibi kanser çeşitlerini tetiklediği görülmüştür. Aşırı büyüme hormonu kanserin gelişmesine zemin hazırlamaktadır.
Obozite (şişmanlık); Domuz eti yiyenlerde yapılan araştırmalarda, vücudun metabolizmasının dengesizliği ile oluşan ve bir tür hastalık olan “Obozite” Domuz eti yemekle doğru orantılı olarak artmaktadır. Obozitenin özellikle Hıristiyan ülkelerde çok görülmesi ve bu hastalıkla mücadele için büyük çabalar harcanmasının sebebi budur.
Hayâ duygusu; Hayvanlar arasında eşini kıskanmayan tek hayvan domuzdur. Yapılan araştırmalarda domuz etinin barındırdığı bir tür maddenin onu tüketen insanlarda da kıskanma duygusu ile hayâ duygusunun azalttığı görülmektedir.
Cinsel bozukluklar; Domuz eti ile beslenen erkekler “cinsel soğukluk” yaşarlarken kadınlarda tam tersi bir etki yaparak onları “isterik” hale getirmektedir.