Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Türk Tarih Kurumu Başkanlığı tarafından Ankara’da bulunan İlci Residence Hotel’de gerçekleştirilen ‘Uluslararası 13. Yüzyılda Felsefe Sempozyumu’ Türkiye’den, Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD), İran’dan, Kanada’dan ve Azerbaycan’dan çok sayıda akademisyen katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü Türk-İslam. Düşüncesi Tarihi, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Demirkol sempozyumun tanıtımını yaptı. Daha sonra konuşan İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kankal, konuşmasında böylesi bir organizasyona ev sahipliği yapmanın yaşattığı memnuniyeti dile getirerek, günü anlamak ve geleceği inşa etmek için tarihimizi tanımanın ve tarihin karanlıklarını aydınlatmanın öneminden bahsetti.
Program, açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Ö. Mahir Alper, Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, Prof.Dr. John Walbridge ve Doç. Dr. Ömer Türker’in tebliğleriyle katıldığı açılış oturumu ile devam etti. Ardından iki gün süreyle dinleyicilere yoğun bir felsefi tat ve bilgi şöleni sunuldu. Program, sempozyum ve tebliğlerin değerlendirildiği değerlendirme oturumuyla nihayete erdi.
Genç bir üniversite olarak böylesi büyük bir programı gerçekleştirdikleri için mutlu olduklarını söyleyen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın Metin Doğan, alanlarında uzman katılımcıların sunacakları katkıların geçmişi anlamaya büyük faydası olacağını ve medeniyetimizin çok yönlü alimlerinin tanınmasının disiplinler arası çalışmalara vesile olması gerektiğini belirtti. Tertip heyetine ve tüm katılımcılara böylesi büyük çaplı bir programı gerçekleştirdikleri için şükranlarını sunan Prof. Dr. Doğan, sempozyumun sonuç bildirgesini değerlendirdi.
Prof. Dr. Doğan, iki gün süren sempozyumda özetle şu hususlar tespit edilmiştir:
’’Bu Sempozyumda 13. Yüzyıldaki felsefe ve mantık birikimleri ilk defa ele alınmak suretiyle özgün bir bilimsel etkinlik sergilenmiştir. Sempozyuma Türkiye’nin her tarafından çok sayıda üniversiteden ve yurt dışından (ABD, Kanada, İran, Azerbaycan) bilim adamları bildirileri ile katılmışlardır. Programda hem dönemin felsefe ve mantık açısından ifade ettiği konum genel olarak değerlendirilerek ortaya konmuş, hem Razi, Ebheri, Tusi, Kazvini, Semerkandi, Urmevi , Kutbeddin Şirazi, Şehrezuri, Tahtani, Aquinas ve Scotus gibi 13. Yüzyıl filozofları çeşitli görüşleriyle inceleme konusu yapılmış, hem de Müslüman, Hıristiyan ve Süryani ilim dünyaları arasındaki etkileşimler ele alınmıştır. Programda genç akademisyenlerin çokluğu dikkat çekmiştir. Bu durum, son on yıla kadar dar ve spesifik olarak çalışılmayan dönemin felsefe, kelam, mantık ve tasavvuf açılarından araştırılması adına önemli ve umut verici bir gösterge olarak değerlendirilmiştir. Sempozyum süresince sunulan bildirilerin metafizik, ontoloji, epistemoloji, etik, kelam ve tasavvuf alanında meselelerin yeniden farklı açılardan ele alınmasına büyük katkılar sağlayacağı kanaatine ulaşılmıştır. Program, akademideki tanınmış saygın hocalarla genç akademisyenlerin buluşmasını ve etkileşim ve görüş alışverişinin gerçekleşmesini sağlamıştır. 2010’da kurulmuş genç bir üniversite olan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin böyle uluslararası bir felsefe Sempozyumu düzenleyerek hem kısa zamanda ulaştığı seviyeyi ortaya koyduğu, hem de özellikle felsefeye odaklanmakla son zamanlarda felsefe derslerinin müfredat içindeki konumuna ilişkin tartışmalara pozitif bir katkı sunduğu ifade edilmiştir. Katılımcılar, organizasyonun son derece düzenli ve iyi yürütüldüğünü, hizmetlerin memnuniyet verici olduğunu belirtmişler; ancak oturumda müzakerelere yer verilmemesini bir eksiklik olarak görmüşlerdir. Katılımcılar tarafından, bu tür sempozyumların 14., 15. ve 16. Yüzyıllar şeklinde zincirleme sürdürülmesi temennisi dile getirilmiştir.’’