sürpriz karar ve teşekkür

Dr.Tuncay ACEHAN

            anayasa mahkemesi, son 6-5 'lik kararıyla, halkın cumhurbaşkanı seçmesinin önünü açmıştır...    eğer, millet  kendi devletinin başkanını seçmek istiyorsa    -ki kamuoyu yoklamaları öyle diyor-   önce anayasa değişikliği referandumuna evet diyerek,  sonra adaylardan birisine evet diyerek en azından 12. cumhurbaşkanını seçmede son onay makamı olabilecektir...   bu durum,  bir önceki seçim usulüne göre,  kesinlikle daha halkçı,  daha demokratik  ve daha milli bir seçim metodudur...   

          keşke adayları belirleme süreci, iki parti başkanının iki dudağı arasına bırakılmasaydı da  millet tabanından aday niteliğine sahip  yüzlerce  hatta binlerce aday adayının katılabileceği iki turlu seçimle sonuçlandırılsaydı.

                  anayasa mahkemesinin bu kararı, tam bir sürpriz...   benim beklentim de iptal isteminin 9-2 onaylanacağı şeklinde idi...   çünki, anayasanın 102. maddesini hukuki değil, siyasi bir kararla 367 şartına bağlamak, apaçık bir hak ve hukuk ihlali idi ve millet nezdinde   "herşey koktu, ama tuz da mı koktu?"  dedirtecek kadar hukuka ve anayasal kurumlara güveni sarsmıştı...  halbuki, yüksek veya yerel her mahkemenin kararına, davalının da davacının da,  mahkumun da mağdurun da,  tam  bir teslimiyetle ve sükunetle boyun eğmesi beklenir... hani...  ne derler: " şeriatın kestiği parmak acımaz...!"         

                bu kararla,  367 yanlışlığından ve anayasa mahkemesinin tartışmaya açık kalmasından kısmen  rücu edilmiştir...   milletin kahir ekseriyetinde meydana gelen  hayal kırıklığı ve
adalete güvensizlik hissiyatı giderilmiştir... 
        
         daha önce 82 anayasasının 102. maddesine göre üç cumhurbaşkanı
seçilmiş ve böyle bir şart gözetilmemiş ve hiç akla dahi gelmemişken,
sıra kayserili tornacı  hacı mehmet  ustanın oğluna gelince, iş değişmişti...!    özal,demirel, sezer atınca, "gooool"....!!   abdullah gül atınca, "ofsaydddd"...!

         seyircilerden gelen yoğun protesto ve vicdanların sesi,  yeniden bir yanlış hakem düdüğüne izin vermedi ve haşim kılıç ile sacit adalı'nın yanında bu defa farklı bir duruş ve ruh hali sergileyen  dört hukuk adamı,,  kendilerini o makama atayan makama da ters düşerek, tarihin seyrini değiştirecek ve cumhurbaşkanı seçiminde silahlı bürokrasi ve seçkinlerin egemenliğine son verecek bir karara imza attılar...
        türk halkı adına büyük bir kazanım, demokrasi adına büyük bir adımdır...  tebrik ediyorum...   teşekkür ediyorum...

          bir teşekkür (!!!) de, "tehlikenin farkında mısınız" sloganı ile demokrasi karşıtı hareketin fitilini ateşleyen cumhuriyet gazetesi başyazarına...  çok sağolsun, o başyazarın başlattığı kampanya ve arkasından büyük illerde yapılan  büyük büyük mitingler laik kesimleri uyandırdığından daha çok, muhafazakar kitleyi uyandırma ve birleştirme vazifesi yaptı... arkadan gelen  27 nisan e-bildirisi ve anayasa mahkemesinin 367 kararı  artan karşılıklı hassasiyetleri daha da alevlendirdi...
         ve ak parti bugün bütün anketlerde  % 40'ın üzerinde bir oyla tek başına iktidara gelme pozisyonuna geldi...  o başyazar, bugünü görebilme basiretine sahip olsaydı,  sanırım küçük parmağını bile oynatmazdı...
çünki, bu olaylar ve kışkırtmalar olmasaydı ve seçim normal zamanında yapılsaydı,,tarafsız siyaset gözlemcilerini bir tarafa bırakıyorum; en hızlı ak parti taraftarları bile kendi partilerinin tek başına iktidara gelmesini beklemiyorlardı...

          milletin gönül kırgınlığını gideren ve anayasa mahkemesinin tarafsızlık ve meşruiyetini tartışmalı olmaktan çıkaran kıymetli mahkeme üyelerine  ve milletin  gerçek tehlikeyi  fark etmesine bilmeden ve istemeden büyük katkıda (!)  bulunan başyazara da çok teşekkürler...  6.7.2007