Stres, zihinsel ve psikolojik, bir hastalıktır. Bu konudaki bilginlerin görüşüne göre, strestin belirtileri şöyle sıralanmaktadır. Hayata karşı ilgisizlik, sabırsızlık, sinirlenme, uykusuzluk, sürekli alınganlık, hastalık korkusu, baş ağrısı, hazımsızlık… Olarak tarif edilmektedir.
Bazı olaylar bizim istediğimiz gibi gitmeye bilmektedir. Geziye giderken arabanın bozulması, tarlana ektiğin ekenekten arzu ettiğin şekilde mahsulün elde edilmemesi, pikniğe gittiğinde yağmurun yağması gibi olaylar karşısında sabırlı ve metanetli olunması, ruhi ve manevi sıkıntıya maruz kalmadan kısmet ve nasıp böyle imiş diye bilmektir.
Varlık âleminde her şey denge içerisinde cereyan etmektedir. Gece gündüz, acı tatlı, soğuk sıcak, canlı cansız, ilkbahar sonbahar, yaz kış, erkek ve kadın… Olmak üzere Allah (cc) her şeyi bir nizam ve intizam içerisinde yaratmıştır.
Bazı olaylar insanın iradesi dışında cereyan etmektedir. kur’an-ı kerim kamer süresi ayet 49 da “ Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık” beyanı yer almaktadır. İnsana düşen görev, iradesine sahip olması ve kadere rıza göstermesidir. Kadere rıza muslimanın imanının gereğidir. İbrahim hakkı hazretleri “Hak şerleri hayr eyler zannetme ki gayr eyler. Arif anı seyr eyler Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.” Demektedir.
Kadere rıza göstermemek ve isyan etmek ise küfürdür. Biz gönlümüze göre yaşamak ve bir dünya hayatı istiyoruz. Bizler olana razı olmalıyız ki, derdimiz bir iken bin olmasın. Müslimanın ümitsizliğe kapılmaması olaylar karşısında isyan etmeden sabır ve metanetli olması dinimizin emridir. Cenab’ı hakkın yarattığı her şeyde hikmet ve maslahatlar vardır. “Efalullah’ı mualleletün bil hikemi vel mesalih” bu nedenle, bazı insanlara Cenab-ı Hak hiç evlat vermemiş, bazısına kız evladı vermiş, erkek evladı vermemiş, bazısına da hem erkek ve kız çocuğu ver miştir. Burada kula düşen stres’e kapılmadan kadere rıza göstermesidir. İşte huzur buradadır. Amentüdeki imanın 6 şartından biriside kadere imandır. Kadere rıza gösteren insanda stres olmaz.
Bir takım olayları da Allah (cc) bizim irademiz doğrultunda yaratmaktadır. Örnek: bir kimse malının zekâtını tam verdiğinde malın artıracağını sebe süresi ayet 39 da bildirmektedir. Hadisi şerifte de bir kimse”sadakasını verdiğinde ise rahat bir hayat yaşayacağı yer almaktadır.
Yine bir örnek vermek isterim. Ağaçlı ve ormanlık alanlarda daha çok yağmurların yağdığı ve kuraklığın olmadığını görmekteyiz. Bu konuda Peygamber efendimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde “Kıyametin kopmasına bir saat kalsa, elinde de bir fidan olsa onu hemen dik” buyurmaktadır. Olumsuz Sebeplerin bir kısmını da, kendimizde aramalıyız.
Biz Müslümanlar strese yer vermemek için dünyanın bir takım sıkıntıları yanında, güzel taraflarına bakalım. İyi bir hayat yaşamaya çalışalım. Dinimizde ölüme giderken düğüne gider gibi olmalıyız diyen Mevlana bir sözünde “Ey dostlarım benim ölüm günüm, düğün günümdür” diyor. Buna biz “Şeb-i arus” diyoruz.Müslüman harbe giderken de ölürsem şehit,kalırsam gazi inancında dır.Burada yine ümitsizlik ve stres’e yer yoktur.Bizi getiren götürüyor,inancı yer almaktadır.Ruh sağlığımızı koruyalım ki, rahat bir yaşam içinde olalım.Esbabına tevessul edelim.Gerisindede gemimizi Allah’ın tevekkul limanına bağlayalım.Allah’a emanet olunuz.