İlçemizdeki sorunlu çocukların yaş ortalaması maalesef 12’lere düştü. Bu ise çok tehlikeli bir durumdur. Önlem alınmazsa geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi kaybederiz. Bunun da vebalinden kurtulamayız.
Sorunlu çocukların topluma kazandırılması amacıyla Haziran 2008’de ÇUDEF’in (Çubuk Dernekler Federasyonu) önderliğinde Taş Bina’da düzenlenen toplantıya ilçede faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve meslek kuruluşlarının temsilcileri katılmış, hararetli konuşma ve tartışmaların sonunda birtakım ilke kararları alınmış, bir de komisyon kurulmuştu. Sonuçta ‘sorunlu çocuklara’ sahip çıkılacaktı.
O günden bugüne yaklaşık iki yıl gibi uzun bir süre geçmesine rağmen alınan kararlar sözde kalmış, sorunlu çocuklara yenileri eklenmiştir.
İlçedeki sosyal-kültürel yapı son yıllarda hızla değişmeye başladı. Bunun en önemli nedeni de ‘Metropol İlçe’ olmamızdan kaynaklanan hızla artan dengesiz göçtür. Metropol İlçe olduğumuz 23 Temmuz 2004 tarihinden bugüne 27 vilayetten 300 bin göç aldık. Bu rakam ilçemize ülke çapında en fazla göç alan ilçe unvanını kazandırmıştır.
İşsizlik, boşluk ve sahipsizlik çocukları kötü yola düşürüyor. Televizyonlar çocukları kötü etkiliyor. Çocuklar TV dizilerindeki mafya rolündeki şahsiyetleri kendilerine örnek olarak gösteriyor. Mafya babası olma hayalini ortaya çıkarıyor. Arkadaşlarına kendilerini bu şekilde ispat ediyorlar. Kısacası şiddeti özendiren bir kültüre sahibiz.
Alkol ve madde bağımlılığı iç içe geçmiş durumda.. Okullardaki sorunlu çocukların ailelerinde de bir sorun var. Bu ailelerle birebir görüşmek gerekir.
İlçede ‘bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ zihniyeti hakim. Hiçbir kimse sorumluluk almak istemiyor. Neme lazımcılık almış yürümüş.. Oysa ilçede yaşayan herkes kendinde bir sorumluluk aramalı..
Madde bağımlısı gençler bir takım maddeleri kullanarak kendilerini kanıtlamak istemekte, bunun içinde tiner, bally, esrar, hap (özellikle (extacy), eroin içmekte bunları da çeşitli yollarla elde etmektedirler. İşsizlik, yoksulluk, ailenin kopukluğu, ilgisizlik, başıboşluk, eğitim ve ekonomik sorunlar bu çocukların önündeki en büyük engellerdir.
Gelecek çocuklar için çok zor. Ailelerin çocuklarına gücü yetmiyor. Parayı bulamayan çocuk dilencilik, hırsızlık ve hatta gasp ve darp yapacaktır. Bunlar kaçınılmaz gerçeklerdir.
Çubuk’ta birileri çevreye rahatsızlık ve zarar veriyor. Vatandaş bunları bildiği halde polise gidemiyor. Çünkü korkuyor, çekiniyor, bazen de nasıl olsa dikkate alınmıyor diye ihbar edemiyor. Bu konuda vatandaşın emniyete ve adliyeye yardımcı olması gerekir. Yurttaşlık görevini yerine getirmesi gerekir.
Bu çocuklar bizim çocuklarımız, bunlara sahip çıkmalıyız. Bunları dövmekle, sövmekle, cezalandırmakla kazanamayız. Unutmayınız ki bir gün sizin çocuğunuz da sorunlu çocuk olabilir, madde bağımlısı olabilir. Olmaz olmaz demeyin.. O zamanda iş işten geçmiş olur.
Önlem alınması için ille de bir bürokrat çocuğunun madde bağımlısı olması mı gerekir?
Bu konuda olayı küçümseyip önlem almayan yetkilileri tekrar uyarıyorum. Ne olur bu çocuklara sahip çıkın..
Yetkilileri ve duyarlı vatandaşları göreve davet ediyorum.