Geçenlerde Birleşmiş Milletlerin dünya çevre günü ilan ettiği 5 Haziran tarihi civarında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yayınlanan ANKARA BÜLTENİ nin manşet haberi dikkatimi çekmişti. Manşet şuydu;
MOGANA DOYASIYA SU
Manşetin altında Ankaralının hasret kaldığı borulardan şırıl şırıl akan su görüntüleri eşliğinde Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Melih Gökçek, gazeteciler, Gölbaşı halkı yüzlerine vuran suyun aksi ve tebessüm eşliğinde Göle Su Akıtma Töreninde poz veriyorlardı.
Önemli bulduğum haber şöyle devam ediyordu;
Kuraklık sonucu suları iyice çekilen Gölbaşı Mogan Gölüne Ankara Büyükşehir Belediyesince Kızılırmaktan getirilen hattan önce günlük 25 bin daha sonra da çekilen ikinci hatla günlük 50 bin metreküp su verilmeye başlandı
Açılışı yapılan bu hizmet; Ankarada belki Türkiye de doğal güzelliklerin korunması noktasında bir ilkti. Kızılırmaktan, Ankaraya getirilen suyun bir kısmı bir çevre felaketi yaşanmaması için önce Mogan Gölüne akıtılmaya başlatılmıştı. Çünkü Mogan Gölünde kuraklık nedeniyle bir metrenin üzerinde su eksilmişti. Daha fazla suyun eksilmesi gölde yaşayan canlılar ve doğal çevre açısından tehlike oluşturacak noktaya gelmişti.
Gölbaşının ekonomisi için hayati önemi olan Mogan Gölünde bir çevre felaketi yaşanmasına duyarsız kalmayan Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, Dünya Çevre Gününün kutlandığı günlerde Kızılırmaktan, Ankaraya getirilen suyun bir kısmını Mogan Gölüne akıtılmasına imza atıyor ve olası bir çevre felaketinin önüne geçiyordu.
Buradan konuyu kendi ilçemize getirmek istiyorum. Kuraklık nedeniyle Gölbaşındaki Mogan Gölünün benzeri bir felaket yıllardır Çubuk İlçesinde yaşanmaktadır. Yaşanan bu doğal felaket yıllardır Ankaraya içme suyu temin edilmesinin karşılığı olan bir felakettir.
Ankaranın belli başlı çaylarından olan ve Aydos Dağı ve çevresinden doğarak Çubuk Ovasına hayat vererek Ankaraya akan Çubuk Çayı yıllardır suya hasret yanmaktadır.
Nedenini incelediğimizde 1960lı yıllarda Ankaranın su ihtiyacını karşılamak maksadıyla yapılmış olan ÇUBUK-II BARAJINDA suyun toplanması, çubuk çayından akan suyun kesilmesi bölgenin ekolojik dengesini bozmuştur.
Ancak çubuk-II barajından ÇUBUK-I BARAJINA yapılan su transferinin çubuk çay yatağı üzerinden yapılması bir nebze olsun çay boyu ve geçtiği noktalarda bu dengeyi korumuştur.
Ne var ki daha sonra kuraklık nedeniyle Ankaranın su ihtiyacının hat safhaya ulaşması nedeniyle buharlaşmadan ve ova boyunca sulamadan kaynaklanan su kaybını önlemek için Ankaraya su naklinin Boru hattı ile yapılmaya başlanması ve çay yatağına artık su bırakılmaması çevrenin ekolojik dengesini iyice bozmuştur.
Ankaranın içme suyu ihtiyacının aciliyeti nedeniyle yıllarca çubuk çayına su verilmemesi hem Aşağı Çavundur'dan başlayarak Çubuklunun geçim kaynağı olan çaydan sulama yapılarak yapılan sebze meyve yetiştiriciliğine büyük darbe vurduğu gibi; özellikle Çubuk Barajı ile Çubuk Parkı arasında kalan Çubuk Vadisinin tabii yapısının bozulmasına neden olmuştur.
Zamanla Çubuk Vadisinde bulunan Çubuk ve Ankara halkının piknik yaptığı mesire alanlarındaki ağaçlar/ bitki türleri/yeşillikler susuzluk nedeniyle kurumuş/kurumakta, o bölgede hala yaşamakta olan kuş türleri; sincaplar, sansarlar, porsukların nesilleri tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır.
Çubuk Vadisinin daha fazla çevre felaketine maruz kalmaması için biran önce bir şeyler yapılmalıdır.
O bölgeyi yakından tanıyan biri olarak diyorum ki Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı sayın Melih Gökçek, MOGAN GÖLÜNE CANSUYU verdiği gibi biran önce ÇUBUK VADİSİNE DE CANSUYU vermelidir.
Bu yapılacak hizmet Hak ve Adaletin gereği olduğu gibi Çubuklunun ve Çubuk Ovasının hakkıdır.
Nasıl ki Baraj yapılmadan önce Barajda biriken sular Çubukluya ve Çubuk Ovasına hayat vermiş ise bugün de hayat vermeye devam etmelidir.
Bu nasıl olacaktır?
Gelinen noktada ANKARANIN ÇUBUK-II BARAJINDAN İÇME SUYU İHTİYACI KALMAMIŞTIR.
Ankaranın içme suyu Kızılırmaktan fazlasıyla karşılanmaktadır.
Artık Barajdan , ovanın ve baraj sınırları içerisinde yer alan Aşağı Çavundur Mahallesi başta olmak bölge çiftçilerinin hakkı olan su Çubuk Çayına bırakılmaya başlanmalıdır.
Allaha şükürler olsun geçen yıllara göre Barajda yeterince su birikmiştir. Ve Çubuk ilçesinin içme suyu ihtiyacının üzerinde su bulunmaktadır. (Ayrıca teknik olarak mevcut boru hattı kanalıyla tersine Kızılırmak suyunun da Çubuğa transfer edilmesi de mümkündür.)
Halk tabiriyle düzenli olarak Barajdan Çubuk Çayına bırakılacak üç/dört değirmenlik su; vadideki ekolojik dengeyi tekrar sağlayacak, onca yıldır susuzluğa ek olarak atık maddelerle de tahrip edilen doğal çevre yeniden hayat bulacak; su güzergâhında bulunup da su bırakılmadığı için terk edilen tarım faaliyetleri yeniden başlayacaktır.
Bu amaçla bu önemli konunun Çubuk halkını temsilen Belediye Başkanı, İlgili Resmi Kurumlar, Sivil Toplum Örgütleri, Siyasi Parti İlçe Başkanları,ilgili Komisyonlar tarafından; şu anda ÇubukII Barajının sevk ve idaresinden sorumlu olan MOGANDA YAŞANMASI MUHTEMEL BİR ÇEVRE FELAKETİNE SESSİZ KALMAYAN Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sn. Melih GÖKÇEKE taşındığında Çubuklunun haklı talebinin karşılık bulacağı şüphesizdir.
Yeter ki haklı talebimizi meşru zeminlerde istemeyi bilelim.
Yeşil Çubuk isminin sadece tabelalarda yer almaması ve yeşilliğiyle bilinen özelliğinin devam etmesi dileğiyle