Yusuf MERTOĞLU - BEKLENEN ZAMAN YAKLAŞTI
Bir yıl kaldı, aylar kaldı derken yerel seçimler geldi çattı. Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı gibi, 1 Ocak günü resmen başlayacak olan yerel seçim takviminde nefesler tutuldu adayların açıklanması bekleniyor.
ÇUBUK'ta da Saadet Partisi olarak adayımızı açıklamak üzereyiz. Çok yakın bir zaman içinde kamuoyuna açıklayarak aday tanıtımını yapacağız inşallah. Adayımızı açıkladığımız zaman pek çok seçmenin “işte benim adayım bu” diyeceğinden eminiz.
Gelelim Çubuk'ta yapacaklarımıza ve projelerimize. Çubuk'a özel olan proje ve taahhütlerimizi adayımız, zamanı gelince sizlere anlatacak inşallah. Ama sizlere Milli Görüş Belediyeciliği olarak tüm ülke geneline mahsus olan yapacaklarımızdan ve taahhütlerimizden bahsedeceğim. Bir kere şunu ifade edeyim ki, belediyecilik zannedilen önceki yönetim modellerini demode edecek bir vizyonla geliyoruz huzurlarınıza. Anlatacaklarım Çubuk'ta da diğer şehirlerde de verdiğimiz ve vereceğimiz taahhütlerimizdir.
Öncelikle Genel Başkanımız Prof.Dr.Mustafa Kalamak’ın da açıkladığı gibi “Rüşvet alan da veren de melundur” levhasını belediye girişine tekrar asacağız.
Proje ve taahhütlerimizin en önemli yönü, öncelikle istihdamı artırmaya ve teşvike yönelik olacaktır. Milli Görüş’ün ekonomi anlayışında, üreten kesime her zaman destek olmak önceliklidir. Bunun yanında ilçemizde manevi alanda çalışmalar da yapacağız. Milli ve dini hassasiyetlerin artırılmasına yönelik program ve çalışmaların yanı sıra, komşuluk ilişkilerinin artırılmasına, insanımızın manevi eğitimine ve bilgilendirilmesine yönelik çalışmalarımız da olacak. Bazı belediyelerin ısrarlı icraatlarıyla toplumda “Ramazan ayı eğlence ayıdır” anlayışı hakim olmak üzeredir. Milli Görüş belediyeciliği, onbir ayın sultanının şanına layık bir şekilde yapacağı icraatlarla sosyal yardımlaşmanın ve manevi havanın zirveye çıkmasına katkıda bulanacaktır, Ramazan’ı eğlence ayı olmaktan çıkaracağız. Öte yandan toplumun temeli olan ailenin huzuru ve mutluluğu için, kötü alışkanlıkların ve anlayışın yok edilmesine yönelik çalışmalar da önceliklerimiz arasındadır.
Sosyal alanda yardım ve desteklerimizi, ihtiyaç sahibini rencide etmeden ve yapılan çalışmayı reklama çevirmeden gerçekleştireceğiz. Bazılarının yaptığı gibi, şehit ailesini veya bir başka ihtiyaç sahibini basın mensupları ile birlikte ziyaret etmeyeceğiz. Çünkü biz; sağ elin verdiğini sol elin duymaması gerektiğini bilen bir görüşün mensuplarıyız.
Belediye kasasına sahip çıkacağız; israfı önleyeceğiz. Senin adamın veya benim adamım zihniyeti yerine, hak ve adalet neyi gerektiriyorsa onu yapacağız.
“Gardiyan değil garson ve kerim belediyecilik” anlayışı belediyeye hakim olacaktır. Bazı partilerin Milli Görüş’ten kopyalayıp da eline yüzüne bulaştırdığı uygulamayı yeniden hayata geçireceğiz; Beyaz Masa yeniden kurulacak. Başta büyüklerimiz ve ninelerimiz olmak üzere, işini yaptırmak isteyen kim olursa olsun herkese yardımcı olacağız. Çözümü baştan bulacağız, sıkıntısı olan herkesin yasalar çerçevesinde belediye ile olan işlerinde çözüm aramak için her şeyi yapacağız; yani bürokrasi denilen zihniyeti belediyelerden kovacağız.
Refah Partisi döneminde tüm Türkiye’de ve İlçemizde yapılan efsane hizmetler, yeniden geri gelecek inşallah, üstelik daha ileri seviyede. Hizmet almak için mutlaka iktidar partisinden olmak gerekmez. Geçmişte Refah Partisi, hiçbir zaman ulusal medya desteği almayan, tam tersine tüm ambargo ve aleyhte kampanyalara rağmen kendi imkânlarıyla, bir çok şehirde ve Çubuk'umuzda belediye başkanlığı kazanmıştır. Milli Görüş’ün o günlerdeki temsilcisi olan Refah Partisi, gerçek belediyecilik anlayışını milletimize gösteren ve bu başarısıyla da Aralık 1995 seçimlerinde 1.parti olabilen bir partidir. Refah Partisi 1983-1997 yılları arasında yalnızca 11 ay iktidar olmasına hatta 8 yıl hiç milletvekili olmamasına rağmen herkesin takdir ettiği efsane hizmetler yapmıştır.Siz değerli Hemşehrilerimiz bu hizmetlere bizzat yaşayarak şahit oldunuz.
Bu arada hizmet istiyorsanız iktidar partisinin adayına oy verin diyenlere de buradan çağrı yapıyorum: “Belediye Başkanlığı’nı kazandığımız gün buyurun hizmete. Çünkü bizim için önemli olan Çubuk'tur. Hizmetin kimden geldiği değil, gelip gelmediği önemlidir. Çubuk'a gereken ne varsa, iktidar olarak buyurun yapın biz de Milli Görüş Belediyesi olarak yardım edelim, destek olalım” İşte size samimiyet sınavı. Partimiz ve adayımız adına bu hususu taahhüt ediyorum.
Her zaman söylediğimiz şeyi tekrar edelim, iktidar partisi milletvekilleri ile belediye başkanları birlik içinde olmalı ve beraber hareket etmeli. Herkesin derdi ve gayesi; gerçekten millete hizmet ise, hizmetin kimden geldiği değil gelip gelmediği önemli olmalı. Hizmet almak isteyen herkes, hangi parti güçlü ise o partiye oy vermek zorunda mı? AKP’ye oy vermek zorunda mı? O zaman ne diye seçim yapılıyor? Vali ve kaymakamlar nasıl değiştiriliyorsa belediye başkanlarını da değiştirin ve istediğinizi yapın. Hizmet gereken şehrin belediye başkanının hangi partiden olduğu sizi neden ilgilendiriyor? Geçmişte Adalet Partisi iktidarında da, ANAP ve DYP iktidarlarında da hep bu zihniyet ile işler yürümedi mi veya engellenmedi mi? Bu zihniyetteki partiler, tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı ve artık onları kimse hatırlamıyor. Ama dert başka olunca, “hizmet gelecekse yalnızca benden gelmeli ki başkasına yaramasın ve seçim zamanı bu hizmetler benim lehime olsun” diye düşündükleri için aba altıdan sopa gösterirler.
Saadet Partisi olarak gayemiz, birileri başkan olamasın değildir; bizim hedefimiz Milli Görüş belediyeciliği ile Çubuk İlçemizi tekrar buluşturmaktır.
Çözüm belli, adres de belli; Saadet Partisi.
Selam ve dua ile.
Yusuf MERTOĞLU
SAADET PARTİSİ ÇUBUK İLÇE BAŞKANI