Reis Doğru Olmalıdır

Sevgili okuyucularım büyük siyaset düşünürü Farabi"nin erdemli şehir yöneticileri için belirlemiş olduğu kıstasların bugünkü yöneticilerimiz için de geçerli olduğuna inanarak bu yazıyı kaleme aldım.

 

Mesela Farabi :“Reisin doğruluğu ve doğruları sevmesi, yalandan ve yalancılardan nefret etmesi lazımdır.” diyor. Çağdaş düşünürlerin sıraladıkları liderlik vasıflarından ilk olanı da dürüstlüktür. Lider, ilkeleri olan, ilkelerinden menfaati için vazgeçmeyen ve davranışlarına doğruluğu egemen kılan kişidir. Doğru olmayanın dostu olmaz; dostu olmayansa yol alamaz.

Farabi devam ediyor: “Ulu olması ve ululuğu sevmesi lazımdır ki utandırıcı şeylere düşmesin ve tabiatıylam hep yüksek şeyleri arasın ve gümüşle altın gibi şeylere ve diğer dünyalıklara göz koymasın.” diyerek soyluluk, duyarlılık, ruh yüceliği gibi kavramların içini dolduran bir idareci modeli çizmektedir.

 

Hakiki liderin en önde gelen sıfatlarından bir diğeri de adil olmak ve ılımlı mizaç içerisinde bulunmaktır. Güzel huyun dinin yarısı olduğu bilinciyle hareket edersek Farabi"nin anlattıklarını uygulamış oluruz. Büyük düşünürümüz devamla bakınız neler söylüyor: “Büyük bir azim ve irade sahibi olmalı ki zaruri bulduğu şeyleri gerçekleştirme hususunda cesaret göstersin, korkak veya yumuşak olmasın.”

 

Peki bayram değil seyran değil de biz bu yazıyı kaleme niye alma gereği duyduk derseniz “Öylesine!” desem inanır mısınız? Güzel Çubuk"un güzel insanları sözümüz kendimize kimse yanlış anlamasın veya yanlış anlaşılmayalım. İstedik ki bizleri yöneten ve yönetmeye talip olanları bir nebze Farabi"nin sözleriyle uyaralım. Yani bir anlamda kendilerine çeki düzen versinler ve kendilerini ayarlasınlar. Kamunun hakkını gözetmek hepimizin asli görevidir. Bu bilinçle hareket eder, Allah korkusunu da kalplerimize nakşedersek nerede ve ne zaman olursa olsun kendimizden emin isek her türkü göreve talip olabiliriz. Yeter ki adil, sevecen ve ılımlı olmayı bilelim ve ötekilere karşı saygılı olmasını hazmedelim.

Şu anda Çubuk"ta yukarıda ifade etmeye çalıştığım özelliklerin dışında bir yönetim kadrosu yok. Ancak halk ile bütünleşerek yapacağı her işte istişareye önem veren bir yönetimin de olmadığını yakinen biliyor ve görüyoruz. Kızmak, gücenmek ve darılmak gibi kavramları lügatimizden atarak Çubuk ve Çubukluların istekleri doğrultusunda onların büyük bir çoğunluğunu memnun edecek tarzda çalışmalar için geç kalındığının da altını çizmek istiyorum. Bir başka yazıya diyeceklerimizi aktarmadan söyleyelim sayın Başkan, başarılı bir belediye başkanlığı dönemi geçirdiğine kendisi inanabilir. Gerçekten kapasitesinin üzerinde bir performans ile gayret etti ve çalıştı. Festivaller düzenledi bazlama satışlarını iki katına çıkardı,turşularımızı tatmayan binlerce insan lezzet duraklarında mola verdiler, yollar yaptı, parklar açtı, temizlik konusunda titiz çalışmalar yaptı, dev bayraklar dikerek bayrağımızın gönderde dalgalanmasını sağladı, ramazanlarda sıcak aş dağıtımının yanı sıra teravih namazları çıkışında sıcak sahlep dağıtımı ile camiye gelenlerin içini ısıttı, halk günleri düzenleyerek halkın dertlerini dinledi vesaire vesaire… bunların hepsi güzel ve önemli gelişmeler kendisini bu çalışmalarından dolayı tenkit edecek değiliz. Umarım ki yapılması gerekenleri yapmış ve kalben de mutmaindir.Ancak benim beklentilerim farklı bir başkandı. Nasıl mı? Evvela Ankara"daki önemli görevleri ve koltukları işgal eden(!) çubuklu hemşehrilerimizi, ardından Çubuk"ta görev yapan üst düzey idarecilerimizi, üniversitelerde öğretim görevlisi olan kardeşlerimizi, iş adamlarımızı, deneyimli eski belediye başkanlarımızı, milletvekillerimizi bir araya getirip onları dinleyecekti. Bunu yapmadı..niye yapmadı, niçin yapamadı veya kimler yaptırmadı bilemiyorum, ama ben kendisine seçildiğinin ardından açık çek verir gibi bu konuları ihmal etmemesini önerdim. Demek ki ihtiyacı yokmuş veya gerek duymamış bu tür toplantı düzenlemedi veya beni çağırmamış olabilir.

Festivale gelince, yapılan hiçbir festivale çağırılmadım. Ancak duyurulardan haberim oldu. Bu konuda mütavazı olamayacağım çünkü beni bilenler bilirler organizasyon konusunda deneyimli birisiyim. Yaptığım çalışmaları dostlarımız bilmektedirler. Ama ne yazık ki başkanımız bir türlü af buyurun bizim gibi inek(!) ten bile süt almasını bilemedi.

Neyse kutuyu açmayalım, kol kırılır yen içinde kalır töremiz gereği bunu kendisiyle baş başa kalınca dostane kardeşlik duygularımız içinde ifade ederiz.

Hoşçakalın güzel Çubuk"un güzel insanları…

 

Önemli Not: Son günlerde ziyaretçi trafiğimiz canlanmaya başladı. Nedendir acaba?