Bugün kültürel ve ekonomik yönden gelişmişlik düzeyi en ileri ülkeler, bölgeler, şehirler, ilçeler, köyler sessiz yığınlardan, gönüllü, sivil güçlerden en üst düzeyde yararlanmasını bilenlerdir.
Maddi ve manevi kalkınmada, sahip olunan insan kaynaklarını ve diğer dinamikleri harekete geçirecek olan en önemli mekanizma kamu ve özel sektörün dışında adeta üçüncü bir sektör olarak ortaya çıkan sivil toplum kuruluşlarıdır.
Ankaranın burnunun dibinde olmasına, kalkınması için sayılamayacak kadar tarihi, coğrafi, demografik avantajlara sahip olmasına rağmen, adeta büyük bir köy özelliği taşıyan ilçemizin kalkınmasında da en önemli güç son günlerde büyük gelişme gösteren Çubuk bölgesinin sivil toplum örgütleri olacaktır.
Çubuk için geleceğini imar etmede, bu ovaya yeniden can vermede, yılların kaybını telafi etmede; tüm çabaları Çubuktan meclise bir vekil gönderebilmeye odaklamak, bunu başaramadık diye dövünmek yerine, vekillerin değil asılların(çubukluların) gücünün harekete geçirilmesinin, sivil toplum örgütlerinin önem ve gücünü keşfetmenin Çubuğun kalkınmasında daha önemli ve gerçekçi olduğunu artık görmemiz gerekir.
Milletvekillerini de, yerel ve kamu yöneticilerini de, siyasi partilerin temsilcilerini de, özel sektörü de bölgesi için çalışmaya, faydalı işler yapmaya sevk edecek en önemli güç; şüphesiz, vatandaş olarak haklarını kullanmasını bilen, birey olarak taşıdığı potansiyelin farkında olan meşru zeminde örgütlenmiş halkın ta kendisidir .
* * *
Yukarıda yer alan alıntı
bu sitede STKların önemine dikkat çekmek üzere kaleme alınan
28 Haziran 2007 tarihli Sessiz Çığlığa Kulak Vermek başlıklı
yazımdan yapılmıştır.
Bu alıntı; çubuğa hizmet etmesi gerekenlerin
içerisine düşmüş olduğu
Maalesef Çubuğumuzun hayrına olmayan
tamamen kişisel amaçlı polemik, kavga ve çekişme
ortamında oluşan karanlık bulutların
karamsarlığın dağıtılmasında
en önemli görevin
yine çubuğun güzel insanlarının omzunda olduğunu
hatırlatmak için yapılmıştır.
* * *
Güzel Çubuğumuza hizmet amacıyla
farklı parti, inanış ve dünya görüşlerine sahip
çubuğumuzun yetiştirdiği akademisyenleri,
eğitimcileri, bürokratları,
sanayici, esnaf ve tüm kesimleri ilk defa bir araya getiren
Çubuk Platformu hareketinin hasat mevsimi gelmiş
meyveleri dibine düşmeye başlamıştır.
Bu hareket içerisinde kavga, gürültü olmaksızın
medeni ve farklılıklara saygılı demokratik bir ortamda,
Çubukta olan ve olması gereken her konuda tartışmalar yapıldı,
işin erbabı konuşturuldu,
deyim yerindeyse değinilmedik konu bırakılmadı
Çubuğun tüm sorunları masaya yatırıldı.
Kamuoyu oluşturuldu, raporlar düzenlendi,
çözüm önerileri sunuldu.
Kampanyalar başlatıldı.
Sorunların sadece konuşulmasının
sorunları çözümüne katkı vermediği anlaşıldı.
Çubuğun geleceği olan insanlar yüreklendirildi.
Bu çalışmalar devam ederken tabi rahatsız olanlar da oldu.
Kampanyalar alaya alındı,
hevesler ve iradeler çözülmeye çalışıldı.
* * *
Ne var ki kim ne derse desin
yapılan hiçbir emek ve çalışmanın zayi olmadığı ortaya çıkmış,
yeni bir yılın başında
artık bardak dolmuştur ve taşmıştır.
İktidarda olan bir siyasi partinin Çubuk İlçesi Başkanlığına
elini taşın altına koyarak bugün itibariyle görevine başlayan
Dr. Tuncay ACEHAN
Çubuk Platformu hareketinin bir bereketidir.
Artık yas tutmak ve karamsar tablolar sergilemek
sorunlarına ve geleceğine sahip çıkan güzel çubukluların değil,
Çubuğa katkısı bulunmadığı halde
çubuk üzerinden geçim yapanlarındır.
Çubuklu Çubuk Platformu hareketine destek olmaya devam etmelidir.
Çubukta Güzel Şeyler Oluyor. Ne mutlu.
14/01/2008