ORUCUN YARARLARI

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

Oruç; yağan yağmurun, yeryüzünü temizlediği gibi, Ramazan ayının, orucuda, iman ehlinin, günahlarını yıkayıp, kalplerini günah kirlerinden, temizler. Oruç; İnsanın merhamet duygularını geliştirir. Hayatında açlık nedir? Bilmeyen insana, bulamadığından, Yoksulluğundan, dolayı, yiyip içemeyen kimselere, açlığın verdiği, ıztırabın nasıl ve ne zor bir şey olduğunu da, öğretir. Atalar, bu konuda ne demişler. “Tok açın, halinden ne bilir.” Bu nedenle, oruçlu, oruç sayesinde, fakirin aç, halini anlar, sıkıntılarını idrak eder, şefkat ve merhamete gelerek, fakire yardım elini uzatma duygusuna sahip olur.

Hz. Peygamber efendimiz (s.a.v.) açları doyurur, İnsanlar aç olduğunda kendiside aç kalırdı. Hz. Ayşe (r.a) “Rasulullah üçgün peş peşe karnını doyurmamıştır...” buyurmuşlardır. Hz.Ömer (r.a) zamanında “ihtiyaç sahipleri bize gelsin, derdini anlatsın” demiş ve kendiside ekmeğini zeytinyağına batırarak yermiş. Peygamber efendimiz (s.a.v.) de “yanı başında aç yatan var iken, tok yatan bizden degildir”buyurmuşlardır. Bu örneklerden anlaşılıyor ki; İslam dini sosyal yardımlaşma dinidir. Fakirle zengin arasındaki boşluğun doldurulmasını sağlayan bir dindir.

Orucun sağlık yönünden de yararları pek çoktur: Onbir ay, devamlı çalışan mide ve ona bağlı olan organlar oruc sayesinde dinlenmiş ve sıhhate kavuşmuş oluyor. Bu doğrultuda, Peygamber efendimiz (s.a.v) bir hadsilerinde “Sumu tesıhhu, Oruc tutun, sıhhat bulun” buyurmuşlardır.

Yabancı ilim adamlarından Fransız profesörü pere Mulin şunları söylüyor: “İslam dünyasının en yararlı kurumlarından biride oruçtur. Oruc bedenin hem fiziksel, hem ruhsal dinlenişidir. 11 ay devamlı çalışan mide ve ona bağlı organlar, dinlenmiş oluyor. Oruc dokuları temizler, birikmiş toksinleri, zehirleri atar. Müslümanlar böylece her yıl bir ay bedenlerini dinlendirirler... Hırıstiyan dininde orucun bulunmaması büyük bir ayıptır. Aslında insanların her hafta bir gün oruç tutmaları, başka bir deyimle diyet etmeleri sadece meyve suyu içmelerinde büyük yarar vardır. Böylece vucut, doku ve organlardaki zehirleri atar, beden dinçleşir.” Demiştir.(1)

Oruc, nimetlerin kıymetini değerini de hatırlatır. Birçok insan zenginliğinin, varlığının farkına varamaya bilir. Oruclu iken, yiyemeyen içemeyen insan, oruç sayesinde servetinin farkına da varır. Malının korunması ve yaratana karşıda şükretmesini bilir. Şükürle ilgili İbrahim süresi ayet 11 de “ And olsun, şükrederseniz elbette(nimetimi) artırırım” buyrulmaktadır.

Oruç, bizlere sabırlı olmayı öğretir. Oruç, tutan Müslüman, acıkır, fakat çeşitli nimetler önünde iken, yemez, suya ihtiyaç duyar fakat, süyuda içmez. Hâlbuki yemesinde ve içmesinde hiçbir engel yok iken, önünde duran nimetlerden yararlanma tarafına gitmez, iftar saatini bekler. Çünkü oruçlu olmaya ve Yaratanın oruçla ilgili emrini yerine getirmeye söz vermiştir. Peygamber efendimiz (s.a.v) bir hadisi kutsiyi şöyle açıklar. “Oruc benim rızamı kazanmak için tutulur, onun mükâfatını da ben veririm” buyurmuşlardır. Ramazan ayı, sabır ayıdır. Ramazan ayı iradenin eğitim ayıdır. Ramazanda, oruc tutarak, sabırla yapılan eğitim, senenin 11 ayında tesirini gösterir. Müslüman’ın oruçla kazandığı irade terbiyesi, insanı nefsin arzularının esaretinden kurtarıp, adeta melekleştirdiği görülür.

Ramazan ayı nefisle mücadele ayıdır. Peygamber efendimiz (s.a.v) bir gün ashabıyla sohbet ederken, “Küçük harpten, büyük harbe döndük” buyururlar. Eshabı kiram da “ya Rasulallah düşmanla savaş etmek küçük hap etmek oluyor da, büyük harpten kastınız nedir?” Sorusuna cevaben “Nefisle mücadele etmektir” buyurmuşlar. Ramazan ayı bizleri, çeşitli

kötülüklere sevk eden, nefisle mücadele etmek ve nefsi, eğitme ayıdır. Nefsi en iyi terbiye edende açlıktır.

Oruc tutan insan, meleklere benzer: Melekler yemezler, içmezler, cinsi harekette bulunmazlar. Oruç tutanda yemez, içmez ve cinsi harekette bulunmaz. Oruç tutan sanki melekleşir. Allah’a emanet olunuz.