Hepatit B Taşıyıcılığı
Ülkemizde ve dünyada hepatit B hastalığı gün geçtikçe önemini arttırmaktadır. Her yıl binlerce insan farkına varmadan bu virüsle karşılaşmakta ve taşıyıcı olarak kalmaktadır.
Hepatit B virüsü ile temas eden kişi 6 ay gibi bir sürenin sonunda mikrobu vücudundan atamazsa virüsü hayatı boyunca başka insanlara bulaştırabilecek durumda kalabilir. Bu duruma Hepatit B taşıyıcılığı diyoruz.
Taşıyıcılık oranı erişkinlerde yüzde 10 gibi bir sıklıkta karşımıza çıkarken bebeklerde ve çocuklarda bu oran malesef çok daha yüksek olmaktadır
Ülkemizde de hepatit B geçiren hastaların yüzde 8–10 kadarı taşıyıcı olarak kalmaktadır. Taşıyıcıların yüzde 90 kadarı ömürleri boyunca herhangi bir problemle karşılaşmazken, yüzde 10'unda hastalık ilerleyerek kronik karaciğer hastalığına dönebilir.
Bu durumdaki hastaların yüzde 40 kadarında ise yıllar sonra karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanseri görülebilir.
Hepatit B primer karaciğer kanserlerinin yüzde 60-80’inden sorumludur. Ayrıca karaciğer kanserleri kanser ölümleri içinde ilk üç sırada yer almaktadır.
Aşı ile ve pekçok korunma yöntemi ile önlenmesi mümkün olan bu hastalık bilinçsiz yaklaşımlardan dolayı geri dönüşsüz hasarlara yol açmaktadır. Hepimizi bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyorum.
Yağlı balıklar, marul, lahana, brokoli ve yeşil yapraklı sebzeler, kuru fasulye, soya filizi, nohut,mısır, keten tohumu ve soya yağı, tatlı patates, ceviz, badem, fındık Omega-3 kaynağıdır.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Hepatit B virüsü insandan insana vücut sıvıları yolu ile geçer. Kan, kan ürünleri, cinsel ilişki (semen, vajinal salgılar, adet kanı…), dövme ve piercing, traş takımı, ustura ve diş fırçası..
Hepatit B’nin başlıca bulaşma yollarının neler olduğunu bir kez daha hatırlattıktan sonra korunmak için dikkat etmemiz gereken bazı noktaları belirtelim;
Taşıyıcının tüm aile bireyleri aşılanmalıdır.
Eşlerden biri taşıyıcı ise partnerin mutlaka aşılanması gerekmektedir ve aşılanmaya kadar cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılmalıdır.
Kişisel temizlik malzemeleri kesinlikle ortak kullanılmamalıdır.
Ortama yayılmış kan ya da diğer bulaştırıcı sıvılar dezenfektan maddelerle temizlenmelidir.
Ortak tıbbi malzeme (enjektör..) kullanılmamalıdır.
Taşıyıcı kişi durumunu sağlık ya da estetik/güzellik salonu personeline bildirmeli ve gittikleri merkezin dezenfeksiyonundan emin olmalıdırlar.
Taşıyıcı kişi kesinlikle alkol almamalıdır.
3–6 ayda bir doktor kontrolü yaptırmalıdır.
6 ay -1 yıl arasında ultrasound ile karaciğer kontrol edilmelidir.
Başka nedenlerle herhangi bir ilaç almamaya dikkat edilmelidir.
Her türlü hastalık bizler için! Önemli olan bilinçli olmak ve bu hastalıklara yakalanmamak ancak hasta olduysak da hayat kalitemiz ve çevremizdekilerin sağlığı için duyarlı davranmaktır.
Aspirin
Aspirin ya da asetilsalisilik asit (kısaca ASA) aşlıca hafif ağrı ve sızılar için kullanılan ağrı kesici, ateş düşürücü ve kan sulandırıcı bir ilaçtır. Kalp krizinden korunma amacıyla düşük dozla uzun dönem kullanılır.
Midesinde gastrit, ülser sorunu olanların aspirin kullanmamasında fayda var.
Heparin, kumadin, Omega-3, E vitamini, Gingko gibi kanı sulandıran ilaç ya da besin destekleri kullananların sürekli aspirin kullanımı mutlaka doktor kararı ile olmalıdır.
Kanı inceltici dozda aspirin kullanacaksanız günlük önerilen doz 81 mg ile 325 mg arasında değişiyor. Ülkemizde 75 mg’lık bebek aspirinleri ve 100 mg’lık tabletlerinden yararlanabilirsiniz.
Omega-3 yağ asitlerinin düzenli kullanımı ile;
Bağışıklık sistemi güçlenir.
Kanser hastalıklarına karşı koruma sağlanır
Trigliserit ve kolesterol seviyeleri düşer,
Ateroskleroz ve buna bağlı kalp hastalıkları riski azalır
Kanın akışını kolaylaştırır, pıhtılaşmasını önler
Diyabet hastalığına karşı insülin artar.
Beyin, cilt, retina ve sperm hücreleri güçlenir
Romatizmal hastalıklara karşı koruma sağlar