Bu yazıyı hem hastalarımdan bu tür soru sık geldiği için, hemde bazı bariatrik cerrah olmayan kişilerin tüp mide kötüdür by pass iyidir veya tam tersi yazılar yazıp sanki konunun uzmanıymış gibi yorumlar yapmalarından dolayı yazma gereği duydum. Obezite ve Tip 2 Diyabet nedeniyle cerrahi tedavi olmayı düşünen veya bu ameliyatları olmuş kişilerin okumasını tavsiye ediyorum; Morbid obezitenin kalıcı ve en etkili tedavisi ancak obezite ameliyatları ile sağlanabilmektedir. Obezite ameliyatlarının başarılı olup olmadığının söyleyebilmek için bazı somut kriterler vardır. İdeal bir obezite ameliyatından sonra, 1- Fala kilolarının en az % 50’sinin verilmiş olması gerekir. 2- Sürekli ilaç kullanma ihtiyacı olmaması tercih edilmeli. 3- Tip 2 Diyabet ‘in düzelmesi istenir. 4-İdeal kiloya ulaştıktan sonra kilo vermenin durması ve kilonun bu düzeyde korunması gerekir. 5- Sarkmanın omaması veya çok az olması istenir. 6-Yandaş hastalıklar dediğimiz Reflü Özofajit, diz ve bel ağrıları, uyku problemleri, polikistik over sendromu, hipertansiyon, karaciğer yağlanması, hiperlipidemi gibi yandaş hastalıkların iyileşmesi veya gerilemesi beklenir. Yukardaki sayılan özelliklerin hepsini karşılayan mükemmel bir obezite ameliyatı olduğunu söylemek mümkün değildir. O yüzden tek bir obezite ameliyatı yoktur. O zaman hastaya ve yandaş hastalıklarına göre hangi ameliyatın yapılması gerektiğine karar vermek en doğru yoldur. Obezite ameliyatlarının başlıcaları: Laparoskopik Adjustable Gastrik Band (Mide Kelepçesi), Sleeve gastrektomi (Tüp mide=Mide küçültme) ameliyatı, Roux-en-y Gastrik By Pass, Omega Loop Gastrik By Pass, Biliopankreatik Diversiyon, Biliopankreatik Diversiyon+ Duodenal switch, Jejunoileal By Pass ve benzeri ameliyatlardır. Bu ameliyatlardan bir kısmı FDA(Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından onaylanmamış ameliyatlardır. FDA tarafından onaylanan ve etkinliği kanıtlanmış ve Dünyada en çok uygulanan ameliyatlar Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ve Gastrik By Pass (mide By Pass) dır. Gelelim bu iki ameliyattan hangisinin daha üstün olduğuna; Kilo Verme Etkinlikleri: Tüp mide ameliyatı Gastrik By Pass’a göre daha yavaş kilo verdirmekle birlikte ameliyattan sonra iki yıl geçtiğinde kilo verdirme bakımından aynı seviyeye geldikleri ve bundan sonraki süreçte heriki ameliyat yönteminde de % 10-15 tekrar kilo alımı olduğu bilinmektedir. Yani 140 kilodan 70 kiloya düşen birisi 2. Yıldan sonra 8-12 kilo alarak 80 kiloya ulaşabilir, ancak heriki ameliyat yönteminde de 100 kiloyu geçemez. Tabiki ameliyat usulüne uygun yapılmış ise. Ömür Boyu İlaç Kullanımı: Heriki ameliyatta da kilo verme süreci boyunca multivitamin ve mineral içeren bir ilaç kullanmak gereklidir. Gastrik by pass yönteminde ilaveten ömür boyu Vitamin B12 kullanmak gerekir. Bu tablet tarzında veya ayda bir iğne şeklinde olabilir. Tüp idede ise genellikle bir yıldan sonra hiçbir ilaç kullanımına gerek yoktur. Sweat Eater (Tatlı Seven Kişiler): Tatlıya düşkün kişilerde hacim kısıtlayacı ameliyat olan Tüp mide ameliyatı ile verilemeyebilir. Çünkü bu kişiler az yemelerine rağmen çikolata, şekerleme gibi tatlıları tüketerek yüksek kalori alabilirler. Böyle birisi 120 kilodan 75 kiloya kadar düşüp orada kalabilir. Bu nedenle bu hastalarda Gastrik By Pass ameliyatı önerilebilir. Gastrointestinal Sistem (Mide barsak sistem) Rahatsızlığı olanlar: Ülseratif Kolit, Crohn hastalığı gibi barsak sisteminde diyare (İshal) ve iltihaplanma yapan hastalıkları olanlarda Gastrik By Pass ameliyatı uygun değildir. Komplikasyonlar (ameliyata bağlı yaşanabilecek istenmeyen durumlar): Obezite ameliyatlarının en çok endişe edilen komplikasyonları, Leakage (Kaçak), Kanama, Emboli (Damar içi oluşan pıhtının uzaktaki damar veya damarlarda tıkaç oluşturması) ve enfeksiyon oluşmasıdır. Bunlardan en sık karşılaşılanların başında kaçak oluşması gelmektedir. Kaçak hem By Pass hemde Tüp mide ameliyatında görülebilmektedir. Ancak bu durumun tedavisi vardır. Gelelim bilimsel veriler ışığında ameliyat yöntemlerinin karşılaştırılmasına; Tüp Mide ile Gastrik By Pass yöntemlerini kilo verme ve Komplikasyonlar (oluşabilecek riskler) açısından karşılaştıran ve 2015 yılında Tunis Med. Dergisinde bir makale yayınlandı. 2008 ve 2015 yıllarını kapsayan ve pek çok bilimsel makaleyi derleyen bu çalışmada (review ) kilo verme ve komplikasyonlar bakı bakımından heriki yöntemin sonuçlarının aynı olduğu ortaya kondu. Yine aynı makaleye göre by Pass ameliyatından sonra Vitamin D, Vitamin B12 eksikliğinin daha sık görüldüğü, ancak Gastroözofageal Reflü şikâyetlerinin herilemesinde daha etkili olduğu belirtildi ( Tunis Med. 2015 Oct;93(10):585-9). Yine 2016 yılında Journal of Obesity Surgery ’de yayınlanan ve 695 hastayı içeren başka bir metaanaliz çalışmada sleeve gastrektominin erken minör ve major komplikasyonlar açısından gastrik by Pass’a üstün olduğu ancak tekrar ameliyat gerekliliği, ölüm oranları açısından fark olmadığı sonucuna varıldı ( Obes Surg. 2016 Feb 19). Yine Journal of Obesity Surgery ‘de yayınlanan bir makalede ameliyattan ortalama 5 yıl sonraki kilo verme açısından karşılaştırma yapıldığında gastrik by Pass ile % 23 kilo kaybı sağlanırken; Tüp mide ile % 20 kilo kaybı sağlandığı açıklandı (Obes Surg. 2016 Feb 3). Journal of Horm. Metab. Research’te yayınlanan makalede heriki ameliyat yöntemini kilo kaybı ve Tip 2 Diyabet’e etkinliği açısından karşılaştırıldığında; kilo kaybı açısından iki ameliyatın benzer olduğu ancak Tip 2 Diyabet hastalığının kontrolünde By Pass’ın daha etkili olduğu açıklandı Yukardaki bilgiler ve kendi 600 hastalık deneyimim ışığında şunu belirteyim ki; bu ameliyat yöntemlerinden biri diğerine üstündür ve her hastaya aynı ameliyatı yapmak gerekir demek kesinlikle doğru değildir. Bu ancak ameliyatı yapan cerrahın deneyimi ile ilgili olabilir. Cerrah eğer by Pass’ı daha iyi bildiğini ve daha iyi sonuç alacağını düşünüyor ise bu sadece kendi görüşü olmaktan öteye gidemez. Çünkü biz bilim insanları olarak en iyi ve en doğru bildiğimizi uygulamakla birlikte bilimsel gerçekleri de hastalarımıza uygun ve anlaşılır bir dille anlatmak durumundayız. Ayrıca; bariatrik cerrah olmayan kişilerin obezite nedeniyle ameliyat olan veya olacak insanların beklenti ve hayallerini istismar etmemeleri gerekir. Tabiki daha önceden ameliyat olmuş insanların deneyimlerini, ameliyat olacak insanlarla paylaşmaları çok doğaldır, ancak bu cerrah iyidir, öbürü kötüdür veya bu ameliyat yöntemi iyidir diğeri kötüdür gibi yorum yapmaları, özellikle de Facebook ta özelden konuşalım yazıp sonrada bu tür konuşmaları yapmaları hem yanıltıcı olabilir hemde etik değildir.