İçinde bulunduğumuz yüzyıl Enformasyon/Bilişim çağı olarak adlandırılıyor.
İnternet gazeteciliği de yaşamakta olduğumuz çağın iletişime yansıması.
Hedef olarak insanın alındığı, mesajların kodlanarak görsel, işitsel ve yazılı iletişim araçları gazete, dergi, televizyon, radyo
- kullanılarak hedefe ulaştırılması faaliyetlerinin tümü İLETİŞİM olarak tanımlanıyor.
Comunication sözcüğünden türeyen iletişim kavramının birincil kelime anlamı ORTAKLIK SAĞLAMAK yani mesajı gönderenle mesajı alanın bir noktada buluşturulması, anlamına gelmektedir.
Bir haberin, bir görüntünün, bir bilginin, ..uygun araçla hedefe ulaştırılması eylemi olan iletişim bu yönüyle çok masum bir faaliyet olarak gözüküyor.
Oysa Çağımızın ruhanileri sayılan iletişim araçlarına hükmedenler, iletişime konu olan mesajın içeriğine de hükmediyorlar.
İletişimin doğasında olan Kaynak ile Hedef arasında oluşturulan ORTAK ALANın içerisi, insana faydalı olan ile, tüm insanlığı kuşatan, ortak insani değerler ile değil iletişim araçlarını elinde tutan hegomonik güçlerin kişisel fayda güden, bir takım gizli istek ve özel amaçları ile doldurulmaktadır.
Bu haliyle iletişim araçları da bir avuç elit zümrenin diğer insanlar üzerindeki hakimiyetini pekiştirmek ve toplumlara istenilen tarzda davranış ve tüketim kalıpları kazandırılmasının en etkin aracı haline gelmektedir.
Çağımızda; Küreselleşme/ Globalizm adı verilen ve tüm dünya insanlarına tek tip dünya görüşü ve yaşam tarzının empoze edildiği sistemin başarısında en büyük pay hiç şüphesiz kitle iletişim araçlarına aittir. Özel Merkezlerde sosyal psikolog ve propagandistler tarafından hazırlanan mesajların iletişim teknolojisinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler neticesinde evrensel bir köy haline gelen dünyamıza sürekli pompalanması neticesinde;
Toplumlar arasındaki farklılıklar, ortadan kalkmakta,
Sürekli aynı mesajların tekrarı ve bu tekrarın psikolojik sonucu alışma,
İnsan neslinin istenilen davranışları istem dışı sergiler hale geldiği bir metalaşma, başkalaşma ve kendi değerlerine yabancılaşma süreci.
Örneğin, Ülkemizdeki ciddi denilen gazetelerde dahi Magazin haberlerinin ve tabloid gazeteciliğin ön plana çıktığı bir gazetecilik anlayışı;
Ailelere ve gençlere yönelik "Kim kimle evleniyor?" , "Kim Kimi Gözetliyor", Pop Star, Alaturka v.b programlar, Türk örf-adet ve inancıyla uzaktan yakından alakası olmayan, sigaranın ağızdan, içki kadehlerinin ellerden düşmediği sözde yerli diziler;
Çocuklarımıza yönelik, bizim kültür dokumuza uymayan çizgi veya çizgisiz filmleri yayınlayarak, bu filmlerin menşei olan ülke kültürlerinin yavaş yavaş, yıllarca organize bir biçimde insanımıza enjekte edilmesi.
En kötüsü maalesef bu maksatlı faaliyetlerin başına eklenen kültürel, sanatsal ve sair yakıştırmalar altında bu faaliyetlere legallik kazandırılıp süreklilik arz eden sanatsal yozlaşmaya ve bozuşmaya, sorumluluk sahiplerince seyirci kalmalar.. Maalesef, her türlü kötü alışkanlıklara bağımlı kalabilecek hatta bağımlı olan, özgün düşünemeyen, kendisi olamayan gençlik ,omurgasız, fos bir nesil yetişmesine çanak tutmalar...
İLETİŞİM kavramından başladık
Nereye geldik?
Tüm bunları neden hatırlattık. İletişimin önemine dikkat çekmek için,
Bizlere göre İletişim çok kutsal bir faaliyet,
Bu faaliyetin özü her zaman ve her platformda iyiliğin övülmesi kötülüğün yerilmesi esasına dayanır.
İnsan olmanın gereği de budur.
Güçlünün elinde İletişimin insanlar üzerinde afyon etkisi yapmasına asla müsaade edilmemeli. İletişim faaliyeti hayrın, iyinin, güzelin aracı olmalıdır.
Bizlere, Sizler ile bir ortak noktada buluşma iletişim kurma imkanı sağlayan; bu elektronik ortamda, Sitemizi ziyaret edenlerle tek Buluşma noktamız:
Güçlünün yanında değil
Haklının ve Haktan türeyen Hukukun,
Adaletin, Doğrunun, İyinin ve Güzelin yanında olmaktır.
Buluşma noktamızdan sapıldığı anda, Bizi tekrar o noktaya döndürecek güç parmaklarınızın klavyelere dokunuşu olacaktır.