Nefis nedir? Lügatte nefis, can ve ruh anlamına gelmektedir. Nefis terbiyesi ise; itikat, ibadet, muamelat, ahlak ve adabı muaşerete uyarak sağlanır. Nefisle mücadele nerede başlar; Nefis haram ve helâlı tanımaz. Meşru olmayan işlerin yapılmasını ister. İnsana haramı veya yalanı hoş gösterir. Müminde haramdan içtinap, helal ile iştigal ettiğinde, nefse karşı bir zafer elde eder.
Nefis, ibadetlerin yapılmasını da istemez, oruç tutmak veya hayır yapmak isteyene, karşı çıkar. Uzun günlerde oruç tutarsan, açlığa susuzluğa dayanamazsın der. Müminde oruç tutulduğunda mükâfatının alınacağını, terk edildiğinde de cezasının olacağını, düşünerek ve inanarak orucunu tutar, kulluk görevini yerine getirir.
Bu doğrultuda ankebut süresi ayet 6 da “Kim Nefsiyle mücahede ( cihat) ederse kendi menfeati için mücahede etmiş olur.” buyrulmaktadır
Hak dini kur’an dili tefsirinde ‘Kıyame’ süresi; Nefsi yedi bölüme ayırmaktadır. 1.Nefsi emmare. 2.Nefsi levvame. 3.Nefsi mülhime 4.Nefsi mutmainne. 5.Nefsi radıye 6.Nefsi mardiyye 7.Nefsi safiye dir.
Bu konuyu ayeti kerimelerde yer aldığı şekilde açıklamaya çalışalım. Yusuf süre ayet 53.
- Nefsi emmare; Yusuf (as) kendisine Züleyha tarafından yapılan iftira üzerine ; “Nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder.(Nefis kötülüklerin kumandanıdır). Rabbimin acıyıp korumuş olduğu kimseler hariç. (Allah’ın Yusuf (as)’a rahmet edip emri Rabbanisi ile nefsinin isteklerini yerine getirttirmez ve nefsinin isteğini hükümsüz kılar) . Şüphesiz Rabbim çok bağışlayan pek acıyandır.”
- -Yusuf (asv) nefsine esir olmadığından Mısıra sultan oldu. Nefsini kendisine esir etti ve böylece Allah (cc) onu mısıra sultan yaptı. Nefsine esir olanlar esir, nefsini kendisine esir edenlerde sultan olmaktadırlar.
Bu konuda Peygamber efendimiz (asv) buyuruyor ki “Hakiki mücahit nefsi emaresi ile savaşan kimsedir.(Tirmizi) .Başka bir hadisi şerifte ise; “Ey Allah’ım! Gözümü açıp kapatıncaya kadar beni nefsime bırakma ve bana verdiğin iyi şeyleri geri alma.”
2- Nefsi levvame; Kıyame süresi ayet 2; ‘Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltip hesaba çekileceksiniz. Ve ahıret âleminde dünyada yaptıkları kötülüklere, yapamadıkları iyililerin mükâfatına erişemediklerinden dolayı pişmanlık duyacaklardır.)
3- Nefsi mülhime; Leyl süresi ayet 7,8,9,10 “ Nefse ve ona bir takım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömende (nefsini kötülükler batağında yüzdürende ) ziyan etmiştir.”
Bu ayetteki ‘Fucur’ hak yoldan çıkıp günaha dalmak, isyan denizinde yüzmek, günahların büyük ve küçüklerini işlemek anlamlarına gelmektedir. Takvada bunun zıddıdır. Allahın himayesine sığınarak hayır ve taatte bulunmaktır. Fucur nefse zarar vermek, takva ise, nefsi günahlardan korumak anlamlarına gelmektedir.
4- Nefs-i mutmainne:Fecr süresi ayet 27,28,29,30 ‘ Ey ! Huzura kavuşmuş insan, sen ondan, oda senden hoşnut olarak rabbine dön (seçkin) kullarımın arasına katıl ve cennete gir!’
Nefis nasıl huzura kavuşur. Bunu Ra’d süresi 28. Ayetten öğrenelim. “Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah’ın zikriyle (Allah’ı anmakla) sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki kalpler, ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” Bu nedenle Ahzab süresi ayet 41 “Ey inananlar! Allah’ı çokça zikredin” buyrulmaktadır. Taha süresi ayet 41 “ Bana kulluk et; beni anmak (zikir etmek) için namaz kıl.” Namazda huzur ve sükunet vardır. Namazda Allah’a hesap vermek vardır. Hesabını veren kimse huzura kavuşur.
5- Nefsi radıye; Allah Teala dan gelen her şeye razı olan, safa ve cezalara katlanan, narında hoş nurunda hoş diye bilen nefistir. Allah’ın razı olduğu kimseler, beyyine süresi ayet 7 ve 8 de şöyle beyan edilmektedir. “İman edip Salih ameller işleyenlere gelince, halkın en hayırlısı da onlardır. Onların Rableri katındaki mükâfatları, zemininden ırmaklar akan, içinde devamlı olarak kalacakları Adn cennetleridir. Allah kendilerinden razı olmuş, onlarda Allahtan razı olmuşlardır. Bu söylenenler hep Rabbinden korkan ( ona saygı gösterenler )içindir.”
6- Nefs-i Mardiyye: Allah Tealanın kendisinden razı olduğu kimsedir. Nefis, sebât ve istikamette devamlı olur ve bu sûrette Hakk nezdinde de hâli makbûl bulunursa mardiyyedir. Mutmainne’den sonra Râdiye’ derecesine eren nefistir.
7- Nefs-i Sâfiye: Her şeyden arınmış varlık âleminde yalnız Allah-u Teâlâ’nın varlığını tanıyan, gören, bilen nefistir. “Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir.” (Şems, süresi ayet: 9)
Naziat süresi ayet.40,41: “Rabbinin makamından korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştıran için, şüphesiz cennet yegâne barınaktır.” Necm: süresi ayet 32 “Kendinizi beğenip temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir.”
“Nefsiyle mücadele edenlerde etmeyenlerde hakkın huzuruna varacaklardır. Hakiki Mücahit, nefsi emaresiyle savaşan kimsedir.’”(Buhari edeb) . Ey iman edenler! Siz kendi nefislerinizi ıslah etmeye bakın. Siz doğru yolda bulundukça yoldan sapanların size zararı olmaz.” (Mâide: 105)
“Bizim uğrumuzda (yolumuzda ) cihat edenleri (çalışanları) elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir.” ayet Ankebut: 69) Bu ayat ve hadisler ışığında her müslümanın nefsi ile mücadele etmesi ve nefsi terbiye okulunda eğitmesi inancı ortaya çıkmaktadır. Allah’a emanet olunuz.