10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminin, aziz milletimize ve tüm dünyaya hayırlı olmasını dilerim. Seçime basiretle ve olgunlukla iştirak ederek başkanını seçen cumhuru tebrik ederim. Millî iradenin demokratik yoldan en belirgin tecelligâhı olan sandık, huzur ve güven içinde milletin önüne konulmuş ve millet en doğru kararı vermiştir.
Siyasetçiler, analistler çeşitli platformlarda seçim sonuçlarını değişik açılardan değerlendirmekte, farklı yorumlar ve sonuçlar ortaya koymaktadırlar. Naçiz kanaatime göre bu seçimin mesajı; MİLLETİN FERÂSETİ dir. Zira sağlı sollu çatı koalisyonuyla yıpratma kampanyalarına rağmen yıkılmayan azimli bir lideri, istikrar adına seçme ferâseti gösteren milletimiz bu tabloyu hazırlamıştır.
Tarihi şan ve şereflerle dolu kahraman milletimiz; geçmişte millî dâvâlarda farklı görüş ve düşünceleri bir tarafa bırakarak nasıl birleşebilmiş ise, bugün de şer güçlerin içeriden ve dışarıdan, ülkeyi kaosa sürüklemeye yönelik sinsî planlarını engin ferâsetiyle sezmiş, huzur ve istikrara sahip çıkmıştır.
Sayın Erdoğan, kendisine oy verenlerin değerini bilip kucaklarken, oy vermeyenlerin mesajını da iyi okuyup onları kazanmanın yolunu aramalıdır. Bu davranış zıtlaşmayı önleyerek, millî birlik ve beraberliğin güçlenmesini sağlayacaktır. Özellikle kritik bir dönemde tarihî görev üslenmiş olan Sayın Cumhurbaşkanı bunu mutlaka yapmalıdır.
Cumhuriyet tarihinin en muhafazakâr başkan adayına karşı oluşturulan cephe içerisinde en uç noktadaki soldan başlayın, en sağda görünen ve hatta dindar bilinen çevrelere varıncaya kadar rengârenk bir muhalefet yelpazesi hezimete uğramıştır. Dahası, baskıcı ve yasakçı CHP zulmünden yıllarca çile çekmiş hizmet ehli kardeşlerimizi CHP adayına oy vermeye teşvik eden kimi din baronları da hüsrana uğramış, dut yemiş bülbüle dönmüşlerdir.
Bundan böyle Yeni Cumhurbaşkanı’nın bir görevi de bu fitne odaklarını, paralel yapıları, parazitleri ve dengesizleri zararsız hale getirmektir. Balık baştan kokar. Temiz insanları sürüleştiren Ergenekon kalıntısı güç odaklarını, Müslüman gurupların başındaki dâl ve mudil kişileri bulup masum kitleyi kurtarmalıdır. Ancak çıbanbaşı temizlenirken bünyeye ve hizmetlere asla zarar verilmemelidir.
Akıl, basiret ve ferâset çok değerli bir nimettir. Allah (cc.) müteaddit ayetlerde tefekkürü, aklımızı kullanmayı emrediyor. Hatta “Siz aklınızı kullanmaz mısınız?” şeklinde uyarıyor. Ne yazık ki, ilim irfan sahibi, ama şartlanmış, basireti bağlanmış bazı gâfiller, Siyonistlerin tuzağına düşerek, İslam âleminin umut beslediği bir lideri arkadan hançerlemişlerdir. Allah hiç kimsenin aklını başından almasın, ferasetini ve basiretini bağlamasın. Çünkü insanın bu özellikleri devre dışı kalır ve bilinçsizce bir merkezi bilgisayara bağlanırsa robot gibi mekanik bir aygıta dönüşür, uyanınca “Eyvah ben ne yapmışım!” der.
Şu olanlara bir bakar mısınız? Rivayetler muhtelif ama seçimden bir gün önce bazı dînî cemaat merkezlerinden müntesiplerine gelen talimatla, İnananlara kan kusturmuş bir zihniyete oy verilebilmesi için “Biz CHP ye değil, Ekmel’e oy istiyoruz” gibi akıl ve iz'an dışı saçmalıklar sergilenmiştir. Medenî sınırlar içinde en ufak bir uyarı ve eleştiriye tahammülü olmayanlar, kendini millete ve din hizmetine adamış bir lidere olmadık küfür ve hakareti yapmışlardır.
Sonuç olarak türlü çeşit yalan ve iftiralara rağmen akl-selim galip gelmiş, Müslüman Türk Milleti ezici çoğunlukla doğrudan doğruya başkanını seçmiştir. Yani milletimiz bir kere daha ferâsetini göstermiştir. Hayırlı olsun.