İlçemizde Corona virüsü ile mücadele kapsamında maskesiz sokağa çıkanların sayısında bir azalma yok. Aksine artış var.
Sokağa maskesiz çıkanlar, ilgili mercilerce denetlenmeli. Ya da çeşitli müeyyideler uygulanmalı...
Corona ile mücadele kapsamında ilçemizde alınan önlemlere rağmen birtakım vatandaşlar hala bildiğini okumaya devam ediyor;
·Yapılan uyarı ve ikazlara riayet etmiyor.
·İşin önemini hala idrak edebilmiş değiller.
Bu durum ise büyük bir tehlike arz ediyor.
Sokağa maskesiz çıkanlar bunu kendilerine bir ayrıcalık, bir imtiyaz olarak görüyor.
Ama en yakınlarına bile zarar verdiklerinden bile haberleri yok. Olsaydı bu tür bir davranışta bulunmazlar..
65 yaş ve üstü Risk Grubu, 20 yaş üstü 65 yaş altı olup sokağa çıkanlar ise Taşıyıcı yani Bulaştırıcı...
Sokaklarda maskesiz ve Fiziksel Mesafe’ye uymadan gezenler sonuçta evlerine gidiyor.
Belki de mikrobu evlerine taşıdıklarından herhalde bihaberler. Sonuçta sorumsuzlukların faturası ise evlerde kendilerini merakla bekleyen büyüklere çıkıyor.
O zaman Değerli Büyüklerimizin evde kalmalarının bir önemi veya ehemmiyeti oluyor mu?
Evlerinde kalan 65 yaş ve üstü Değerli Büyüklerimiz ile zaman zaman konuşuyorum. Aldığım cevaplar çok ilginç.
Değerli Büyüklerimiz “Evde vakit geçmiyor. Hangi kanalı açsak Korona. Moral ve motivasyonumuz bozuldu. Evde dura dura Psikolojik Corona” olduk” diyorlar...
Corona ile mücadele kapsamında İlçe Kaymakamlığı (İlçe Jandarma Komutanlığı, İlçe Emniyet Müdürlüğü, Vefa Sosyal Destek Grubu), İlçe Belediye Başkanlığı, Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi ve İlçe Müftülüğü gibi kamu-kurum ve kuruluşları gerek çalışmaları ve gerekse ikaz ve uyarıları ile elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken ilçedeki birtakım sorumsuz ve vurdumduymazlar hala bildiğini okumakta, yasa ve kurallara uymamak için adeta birbirleri ile yarışmaktalar. (Corona ile mücadele kapsamında İkaz ve Kurallara uyanları ise özellikle tenzih ederim.)
Bu ikaz ve uyarılar bunların bir kulaklarından giriyor, diğerinden çıkıyor...
Bunların içinde virüse meydan okuyup “bana virüs bulaşmaz” diyenler bile var.
Bu sorumsuz ve vurdumduymazlar;
·Maskesiz sokağa çıkmakta.
·Maske taktıklarında ise maskeleri burunlarının altına veya çenelerinin altına indirmekte.
·Ve hatta maske ve eldivenleri rastgele yerlere atmaktan bile çekinmemekte, salgınla adeta alay etmekte...
Bunlar kimler mi? Tabii ki sokağa çıkmaları serbest olan 20 yaş üstü, 65 yaş altı sorumsuz ve vurdumduymazlar tabiri caizse yasa ve kural tanımazlar. (Bu arada 20 yaş altı olup sokağa çıkma yasağı olanları da hemen hemen her gün cadde ve sokaklarda görmek mümkün.)
Bu sorumsuz ve vurdumduymazların çoğu sokaklarda maskesiz cirit atmakta, Fiziksel Mesafe’ye riayet etmeden dip dibe yürüyerek sohbet etmekte, maske takanlarda maskeyi aksesuar olarak kullanmakta, burunlarının ya da çenelerinin altına indirmekte...
Bu sorumsuzlarda küçük çocuklarını bile gezdirenler var. Geçtiğimiz günlerin birinde Atatürk Caddesi’nde ilginç bir manzara ile karşılaştım. 25-30 yaşlarında maskesiz iki kişi ve ellerinden tuttukları 5-6 yaşlarında maskeli küçük bir çocuk ile bir kuruyemişçiye girip çıktılar. Hayretler içinde kaldım.
Atalarımız ne demiş;
“Bir sepet sağlam elma içindeki bir çürük elmayı sağlama çıkartamaz. Fakat bir çürük elma hepsini çürütür...” (İmam Gazali’nin oğluna nasihatleri)
“Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunur (vardır)”
İşte bu sorumsuz ve vurdumduymazlar ilk etapta kendi yakınlarına, sonrasında da tüm ilçe halkına zarar verdiklerinin farkındalar mı acaba?
İşte bu vatandaşlar maskeyi aksesuar olarak kullanıyorlar. Maskeyi neden burnunuzun altına indiriyorsunuz denildiğinde ise, “Sıkılıyorum. Bunalıyorum” diyorlar.
Oysa Corona virüsü solunum yoluyla geçiyor.
Yani Corona virüsü hasta insandan, diğer bir insana damlacık yoluyla bulaşıyor.
Maskeyi aksesuar olarak kullananlar yarın Allah esirgesin Corona’ya yakalandıklarında daha büyük sorunlarla karşılaşacaklarından habersizdirler herhalde...
Yüce Peygamberimiz “Önce deveni bağla ve sonra tevekkül et” buyurmuşlardır.
Resulûllah Efendimizin yanına bir köylü geldi. “Deveni ne yaptın?” buyurdu.
Köylü “Allah'a tevekkül edip, kendi hâline bıraktım!” deyince “Önce deveni bağla ve sonra tevekkül et” buyurdular.
Allahü Teâlâ herkese, tevekkülü emreylemiştir:
Âl-i İmrân Sûresi’nde (meâlen), “Allahü Teâlâ, elbette tevekkül edenleri sever”;
Mâide Sûresi’nde (meâlen), “Eğer İmanınız varsa, Allahü Teâlâ’ya tevekkül ediniz”;
Zümer Sûresi’nde (meâlen), “Allahü Teâlâ, kuluna kâfi değil midir?” buyrulmuştur.
Bizlerde salgın konusunda önce tüm önlemleri alacağız sonra da Allah’a tevekkül edeceğiz. Allah’tan sağlık, sıhhat, şifa ve afiyet dileyeceğiz.
Bu gidişle nasıl sokağa çıkarken ayakkabılar ayrılmaz bir parçamız ise, maalesef maske takmadan da sokağa çıkmayacağız. İnşallah iş işten geçmiş olmaz.
Ama ilçede durum hiç de öyle değil. Birileri hala tehlikenin farkında değil...
Bazı kentlerde Corona virüs salgının yayılmasını önlemek için önem verilen maskelerde yasaklar genişletiliyor. Birçok işletmenin özellikle AVM’lerin yeniden açılmasıyla birlikte corona virüsünün yeniden yayılmaması için birçok ilde maske kullanımı zorunlu hale getirildi.
Bunun yanı sıra ‘Fiziksel Mesafe’nin de en az 1,5 metre olması da olmazsa olmazlar arasında...
İlçemizdeki bu sorumsuz ve vurdumduymazlar yüzünden ilçemiz karantinaya alınırsa hiç şaşırmayalım...
CORONA VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR?
Corona virüsü nedir nasıl bulaşır;
Dünyadaki koskoca liderlerin fiyakasını bozdu. Karizmalarını çizdi. Burunlarını sürttü.
Şimdiden hepsi de beyaz teslim bayrağını çektiler...
Oysa virüs o kadar küçük ki...
Boyu” mikron” denilen bir ölçü birimi ile ifade ediliyor.
Bir mikron bir milimetrenin binde biri.
Corona virüs’ün boyu 30 mikron civarında.
İnsan gözü 40 mikrondan ufak cisimleri göremiyor.
İşte bu gözle görünemeyen virüs yaklaşık 8 milyar insanın yaşadığı koskoca dünyayı tuşa getirdiği gibi zengin, fakir, makam, şöhret ve unvan da ayırt etmiyor...
Corona, insandan insana bulaşıyor, damlacık yoluyla bulaşıyor, yani hasta olan kişinin 2 ila 14 gün arasında ortalama kuluçka dönemi var.
Bu dönem içerisinde hastalık belirtilerini göstermeye başladığı an da hapşırma, öksürme, tıksırma yoluyla dışarıya saçtığı solunum salgılarıyla, damlacık yoluyla bulaşıyor.
Bilim adamlarının ifadelerine göre burada 1 m. gibi bir yakınlık çok önemli.
Bu sadece Corona için geçerli değil, damlacık yoluyla bulaşan bütün virüsler için de geçerlidir. Diğer virüsler için de 1 m. ve daha yakın temas gerekmektedir.
CORONA İLE MÜCADELEDE:
- Öncelikle sokağa çıkarken maske takmalıyız. 1,5 m. fiziksel mesafeye dikkat etmeliyiz.
- Ellerimizi sık sık yıkamalıyız. Ancak burada da abartıya kaçmamak gerekmektedir. Normal su ve sabun ile yeterlidir.
- Proteinden, karbonhidrattan doğru yağlardan almalıyız.
- Yeterince C vitamini almalıyız.
- Yeterli uyku çok önemli tabi yaş grubu da bunun için önemli ama herkes için ortalama 7-8 saat gece uykusu son derece önemlidir.
- Kişinin yaşına cinsiyetine beden fonksiyonlarına göre uygun egzersiz önemli. Herkesin maraton koşmasına gerek yok ama vücudu harekete geçirecek şekilde hareket etmek önemli. Evde kalanların düzenli ritmik yürüyüşler yapması gerekmektedir.
- Corona virüsü nedir nasıl bulaşır ve nasıl kendimi korurum diyorsanız öncelikle etrafınızda öksüren, hapşıran olursa uzak durmak gerekmektedir.
- Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu tarafından alınan kararlara harfiyen uyulmalı, kişisel bakıma mutlaka uyulmalıdır.
Sevdiklerimizi tekrar görmek istiyorsak öncelikle “EVDE KALALIM”
Sokağa çıkmak zorundaysak maskesiz çıkmayalım, Fiziksel Mesafe’yi 1,5 m. olarak koruyalım.
Unutmayalım ki salgın riski hala devam ediyor...
AŞI VE İLAÇ ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR...
Ülkemizde olduğu gibi dünya genelinde hızla yayılan yeni tip Corona virüse karşı aşı ve ilaç çalışmaları sürüyor. Henüz bulunan bir ilaç ve bir aşı maalesef yok...
Temennim ilaç ve aşının en kısa zamanda bulunması ve insanlığın normal hayatına dönmesi...
Bu süreçte tabii ki bizler de üzerimize düşen görevleri yapmalı, salgınla ile ilgili ikaz ve uyarılara harfiyen riayet etmeliyiz...
Sonuçta önümüzde iki seçenek var; Ya Sağlık Bakanlığı ve Bilim adamlarının uyarılarına kulak vermeliyiz ve harfiyen uymalıyız ya da nasıl depremle yaşamaya alıştıysak, salgınlarla da yaşamaya alışmalıyız...
İlçemizde sokağa çıkanlara ivedi olarak:
- Maske takma zorunluluğu getirilmeli.
- Fiziksel Mesafe’nin ise en az 1,5 metre olma zorunluluğu getirilmeli.
- Bunlar ilgili mercilerce ciddi olarak denetlenmeli...
Yukarıdaki önlemler alınmazsa faturası ağır olur.
Bu sorumsuz ve vurdumduymazlar yüzünden vakaların artması sonucu belki de İlçemiz karantinaya bile alınabilir...
Çünkü bu işin şakası yok. Herkesin ciddiye alması gerekir...
Lütfen Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu tarafından alınan kararlara uyalım, insanların sağlığı ve hayatıyla oynamayalım...