Ne olduysa bu yüzyılda oldu. Fıtratı inkar eden, yok saydı seni önce:
Bizdensin de farkında değilsin. Dağda kart kurt ses çıkaransın sadece. Her şeyi bizden öğrendin, zaten yabandın(!) Dilin bile yok, dilin olsa alfaben olurdu.
Cehaletten öte bir inkardı bu. Bağdat sarayında, Nizamülmülkün otağında, Ahmed Haninin Mevlidiyle Mem-u Zini okuyunca, Bu ne yüksek şaheser, dili de enfes! demeye başladı.
Yutkunarak Varsın! dedi, arsızca. Lutfetti(!) magazin basın.
Ne yokluğun üzdü seni, ne varlığın şımarttı. Üst perdeden konuştu sonra, kavmini üstün tutan şoven ağızlı:
Sana haklarını vermeyen mi var? Olamıyor musun işçi, memur, bürokrat? Kim kısıtlıyor seni? vecizesi(!) bile,
Senin özgürlüğün benim tekelimde. İstersem artırır, istersem çeker alırım! İyisi mi daha fazla canımı sıkmayla eşanlamlıydı.
Vardın hep, Ademle yazıldı adın.
İnsanlık harcının bir tuğlası da sendin. Sen de tanıştın; haramla, helalle. Vahiy, seni de muhatap kıldı. Lisanın şekillendi çok geçmeden. Elinle ve dilinle yaptıklarından sorumlu kılındın.
Hak / batıl imtihanında safını belirledin. Her kavme gönderilen Elçiler, senin şehrinde doğdu. İbrahim sendendi put kıran.
Zalim de içinden çıktı. Azer oldu, oğlunu gammazlayan. Nemrut oldu, ilahlık taslayıp da bir sineğe mağlup olan.
Kucak açtın, Hiradan gelen habere. Ömerin Orduları adalet getirdi Diyarbakıra, Batmana. Zerdüşt belasından, Sasani çilesinden, Mecusi ateşinden kurtardın coğrafyanı.
Eyüp Ensari, Istanbula yürürken sendin ön safta. Sendin, Battalın rıbatında Malatyada.
Alparslann ordusuna on bin er verdi, Molla Yahya. Bitlisli İdris ise, Doğunun çimentosu, Batının amansız korkusuydu.
İçin içine sığmadı, yürüdün Kudüse. Bir tebessüm yayıldı, Selahaddinin yüzüne. Aslan Yürekli(!) Richard, hayran kaldı düşmanına.
Devletin aslıydın, yaması değil. Irk değildi esas olan, hedefe yürüyen alperendi.
Ektin biçtin toprağını. Şükrettin Yaradana. Şehitlik bir anlamdı, içi doldurulan. Şühedaya karışan, bilirdi amacını.
Taşnaka vurulan bir tokattı, Hamidiye. Karşılıksız bir sevdaydı, Payitahta bağlılığın. Osman, ortak adındı. Osmanlı, kara sevdan.
Çanakkalede mezar taşları Hakkari, Van, Bingöl, Şırnak
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli / Ebedi yurdumun üstünde benim, inlemeli!
Lozanda Musul ile Kerkükü veren irade(!) kabahati sana attı. Fakat, yalancının mumu söndü, yatsıya kalmadan. Mızrak, çuvala sığmazdı. On İki Ada, Venizelosa armağandı.
Yeni konsept, kana doymadı. Seni sana bırakmadı. Taşeron katillerdi, musallat olan. Kompradordu, yüz bin kez cana kıyan.
BOPun Tanzimatçısı, seni yakın tehdit algıladı. Yaradanın İpine sıkı sıkı sarılmışken sen, fitne soktu arana:
Kendini, ya yok say yeryüzünde, ya da önderler bulalım sana marksistinden, ateistinden.
Yakın dostun da hazır, komşun Telavivden(!) Toprak ağaları bir yandan ezsin seni; bir yandan sokalım arana, okumuş entellektüeli(!)
Bırak Şafi ilmihali, oku Kapitali. Çağdaş ol biraz canım, sıyır başındakini. Öğrenme elif beyi. Kopsun bağın mazinle, yürü git Leninin izinde(!)
Bugün seni tartışıyor, Teksaslı Süvari. Özgürlük diyor, demokrasi diyor. Hem vuruyor kıymadan, hem de Hani merminin parası(!) diyor.
Hakemmiş Coni, kaynağını tüketen. Halepçeyi mahvedeni kov kalbinden; ötenden, berinden.
Çık yolculuğa. Tilloya git mesela. Bin yıllık rasathanede pusulanı ayarla. Yüzün aydın olsun. Gir meclisine, Cezerinin.
Sinsi sinsi yaklaşan kökü dışarıda siyasiye hesap sor, çöz niyetini:
Senin derdin Kürtü Türkten ayırmaksa boşuna. Ayrılmaz, kıblesi bir olan. Biz büyümek isterken, Mohaçta yarım kalanı tamamlamak istersen, senin bize sunduğun (!) küçülmek!
Küçüleceksen, git Enternasyonale. Bir fetret döneminden sonra, kanmayız asla sana! Ne adımızı kullan, ne rant çıkar acımızdan!
Hem bu coğrafyada siyaset yapıyor, hem de peşkeş çekiyorsunuz değerlerimizi.
Hiç de bize benzemiyorsunuz. Kürt analarının ahlakı, silinip gitmiş sizden! Ezana ayarlı değil, saatiniz! Randevunuz derinlerle!
Çözüm mü?
Çözüm Yüce Vahiyde:
Biz, sizi tanışasınız diye kavimler halinde yarattık! Dağılmayın, parçalanmayın!
Onlar inkar edenlere karşı oldukça zorlu, kendi aralarında merhametli!
İşte yol haritamız: Anadolu tutkumuz. İnancımız, gururumuz!