Kitaplar; sessiz birer hatiptirler. O sessis hatipler; insanların gönül dünyasını aydınlatırlar. Kitap okumak insana mutlulk kazandırır. Konuşmasında canlılık, bilgisinde artış, kaydeder, yazmasında güç kazandırır, yararlı eserleri okumakla, ufku açılır. Cehalet hastalığından kurtulur.
‘Kitap’ kelimesinin kökü, kitabetten gelir. Kitap kelimesinin anlamı ise, yazmak demektir. Yazmak için bilmek gerekir. Bilmek içinde, okumak icap eder. Okumak ve geçmişi geleceğe taşımakdır.
Kütüp hanenin anlamı nedir? ‘Kütüb’kitabın çoğuludur.’Hane’ farsçe birdeyimdir. Kitapların bulunduğu mekânın adıdır. Okuyanlarını, o kitaplar, aydınlık dünyada seyahate götürürler ve huzurlu âlemlerde gezdirirler. Allah ( cc) ilk emrini de ‘Oku’ diye emretmiştir. (Alak süresi ayet, 1)
Neyi okumalı, insanın yarar ve zararına ait olanlarını okumalı. Yararına olanları okumalı ki, faydalanmalı, Zararına ait olanları da okumalı ki, zararından korunmayı bilmeli. Kitaplarla arkadaş ve dost olanlar, fazla dost ve arkadaş aramaya ihtiyaç duymazlar.
Hz.Ali (kv) bir sözünde ‘Alimtüşşerre la lişşerri vela kin litevakkihi/Ben şerri öğrendim, şerri yapmak için değil, şerden korunmak için’ diyor.
Eskiden her daldan anlayan insanlara’filezof’deniliyordu. Şimdi zamanımızda ise ilmin dalları genişledi. Ve o dallarda ilerleyen ve yükselenlere de ayrı ayrı Prof, Doç, gibi isimler verilmektedir.
Bilgi hangi yollardan elde edilir. I.okumakla. 2.Dinlemekle. 3.Görmekle.4.Hissi hareketlerle.5.Sormakla, bilmediğini bilenlere, sormakla elde edilir. Okumayan, konuşanı dinlemeyen, gerçekleri görmeyen ve görmek istemeyen, hissi duygusu olmayan insana ‘cahil’ insan denilmektedir.
Okumakla,İnsanın yaratılış gayesini bilmesi; her insanın önce kendisini bilmesi gerektiğini kıyame süresi ayet 36 dan öğrenelim ‘İnsan kendisini başı boş bırakılacağını mı sanıyor.’ Beyanı yer almaktadır. İnsan okumakla önce kendisini tanır, niçin var oluşunu anlar.
Varlık âleminde yaratıcımız, insanı kendisine halife olarak yarattığını kur’an-ı kerim Bakara süresi ayet 30 da bildiriyor. Sorumluluk mevkiinde olan insanında kendisine düşeni yapa bilmesi için, okuması, bilmesi ilim ışığında yürümesi gerekmezmi?
Edindiğimiz bileğiye göre dünyada en çok okuyan milletin Japonlar olduğunu duyuyoruz. Ve Japon milletinin başarılarından da hem kendileri ve hem de diğer insanlar istifade etmektedirler.
‘Eşya zıddı ile inkişaf eder/ El eşyaü tenkeşifü bi ezdadiha’ sözünden şunu anlamamız icap eder. Acının ne olduğunu bilmeyen, tatlının, değerini bilemez. Karanlığın ne odlunu bilmeyende aydınlığın değerini bilemez. Bu nedenle cahil olanlarda okumanın değerini bilmeyenlerdir.
Bilginin kaynaklarından biriside, sormaktır. Bu konuda söyle bir söz vardır ‘Bilirsin ki bilmezsin, bilmediğini sormazsın, bilirsin ki, sorunca bilmediğini bilirler’ Dinimiz de bilmediğini ehline sorulması konusunda ‘Nahl’ süre ayet 43 de ‘ Eğer bilmiyorsanız bilenlere sorun’ meali yer almaktadır. Böylece okumak ve öğrenmekle beyin depomuz doldurulmuş olur. Allah’a emanet olunuz.
Seçme sözler:
Her kütüphane bir cezaevi kapatır.
Hiçbir gemi, bizi bir kitap kadar uzaklara götüremez.
Kitapsız yasamak, kör, sağır, dilsiz yasamaktır.
İnsanlar ölür, kitaplar ölmez.
Kitaplar hiç aldatmayan dostlarımızdır.
Kitap aklın ilacıdır.
Kitabi dolaba değil, kafana koy.
Uygarlık yapısının temeli kitaptır.
Bilen unutur, kitaplar unutmaz.
En eski kitaplar bile onları okumamış kişiler için yenidir.
Beden eğitimi vücut için ne ise, okumakta beyin için odur.
Bir insanın değeri, okuduğu kitaplara eşittir.
Milletleri ilerleten ve yükselten, zengin kitaplıklardır. (H.Flecher)
Çağımızda iyi seçilmiş bir kitap koleksiyonu, gerçek bir üniversite örgenimi demektir. (Ovidius)
Bilgin unutmuş, kitap unutmamış. Gerçek bilgi kaynaklarımız kütüphanelerimizdir.
Parayı kasa, bilgileri kütüphane saklar.
Kitaplar, aklın tedavi yerleridir. (Didorus Siculus)
Kütüphaneler kültür evleridir.