3 Mayıs’ta kabına sığmayan Türk gençliğinin mücadele azmi, milli varlığa ve değerlere sahip çıkma bilinci, Türk Milliyetçiliğinin siyasi ve sosyal bir harekete dönüşümünün temellerini atmıştır.
Hiç şüphe yok ki, bizim mücadele tarihimiz, Türklüğün zorlu mücadele tarihinin bir yansımasıdır. Zaferlerle ve başarılarla dolu sayfalar kadar, zorlu ve hüzünlü sayfalar da çoktur.
Türk Milliyetçileri, mağdur olmuşlar, sıkıntıya düşmüşler, ama hiçbir zaman mağlûp olmamışlardır. Türk Milliyetçileri zaman zaman horlanmışlar, suçlanmışlar, baskıya maruz kalmışlar ama Türkiye ve Türklük sevdasından vazgeçmemişlerdir.
3 Mayıs’ta ortaya konan milli duyarlılık ve direniş, yeniden milli şahlanış açısından güçlü bir ilham kaynağı, önemli bir örnek teşkil etmektedir. Çünkü 3 Mayıs’ı kavramak, Türk’ün çilesi başta olmak üzere, Türk tarihini ve Türk Dünyasını doğru anlamaktır. 3 Mayıs’ı anlamak, geçmişten ders alıp Türk Milleti’nin onurlu geleceğini inşa etmek için daha çok çalışmanın önemini kavramak demektir.
Merhum Alparslan Türkeş’in gayretleriyle 3 mayıs 1944 tarihinden itibaren 3 Mayıs tarihinin Türkçüler günü olarak kutlanmaya başlanmıştır.Ne hazindir ki 71 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti topraklarında Türklük suç sayılmış, Türk milliyetçiliği ayaklar altına alınmış, şanlı bayrağımız tahrik unsuru olarak görülmüştür. Türkçülük davasının şanlı mensupları dün kızıl Rusya’ya ve kızıl işbirlikçilerine karşı nasıl ki zafere yürüdüyse, bugünde biz Türk milliyetçileri, Türkçülük davasının mensupları olarak Amerika’ya Pkk ya ve BOP’çu işbirlikçilerine karşı mücadele edip zafere yürüyeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle Türk milliyetçilerinin mücadele tarihine altın harflerle yazılan bu anlamlı günü kutluyor, Mustafa kemal ATATÜRK ve Başbuğ Alparslan Türkeş ,Nihal Atsız başta olmak üzere zorlu bir dönemde adını tarihe yazdıran bütün dava büyüklerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şâd, mekânları cennet olsun. "
Milliyetçi Hareket Partisi
Çubuk İlçe Başkanı
Adem KİSECİK