Parkta oynarken kene tarafından ısırılan 9 yaşındaki M.A.E. önce taburcu edildi. Sonra da sevk edildi.
20 Temmuz 2021 Salı günü Cumhuriyet Mahallesi Nihal Sokak ile Meşe Sokağı arasındaki (Acil’in yanındaki) Çubuk Belediyesi Lale Parkı’nda oynarken sırtına kene yapışan 9 yaşındaki M. A. E. Ailesi tarafından Çubuk Devlet Hastanesi’ne götürülür.
21 Temmuz 2021 Çarşamba sabahı ise yüksek ateşle uyanan çocuk ailesi tarafından tekrar Çubuk Devlet Hastanesi Acil’ine tekrar götürülür.
Bu defa başka bir doktor tarafından muayene edilen çocuk Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi’ne sevk edilir.
Ambulansla gönderilmesi gereken çocuğu aile kendi imkânları ile hastaneye yetiştirir. Bu Hastane de yapılan tetkikler sonucu ise çocuğun Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) testi pozitif çıkar.
Çocuğun tedavisi halen Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi’nde devam etmektedir.
Çocuğun babası İ. E. yaptığı açıklamada, “Oğlum M.A.E 20.07.2021 tarihinde Cumhuriyet Mahallesi Meşe Sokak’ta bulunan Park’ta. Oynamaya gitmişti. Döndüğünde sırtına kene yapıştığını gördük.
Keneyi kendim hijyen kurallarına riayet ederek çıkarttım. Önce dezenfekte ettiğim eldiveni giydim. Temiz ince uçlu bir cımbızla keneyi derinden ve kenenin ağzına yakın yerden yakaladım. Keneyi hiç kalıntı bırakmadan yavaş ve sürekli yukarı yönlü hareketle nazikçe çekip kıvırmadan çıkarttım. Çıkarma işleminden sonra ellerimi ve ısırık alanını sabun ve sıcak suyla yıkadım ve alkolle dezenfekte ettim.
Aynı gün oğlumla birlikte keneyi de bir kaba koyarak Çubuk Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne gittik. Oğlumdan kan örnekleri alındı. Doktor götürdüğüm keneyi öldürerek çöpe attı.
Çubuk Devlet Hastanesi’nde yapılan kan tahlili sonucunu değerlendiren doktor, bir problem olmadığını söyleyerek bizleri gönderdi.
Ertesi gün durumu yüksek ateş nedeniyle fenalaşan oğlumuzu tekrar Çubuk Devlet Hastanesi’ne götürdük.
Çocuğumuzu Ankara Dr. Sami Ulus Hastanesi’ne sevk ettiler.
Yeniden yapılan tetkikler sonucu oğlumuzun Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı testi pozitif çıktı. Çocuğumuzun tedavisi halen Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi’nde sürmektedir.
Gerekli ilaçlamayı yapmayarak kenelerin varlığını sürdürmesine neden olan Çubuk Belediyesi ve kan tahlili sonucunu yanlış değerlendiren Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi’nin ilgili hekimleri hakkında gerekli tahkikatın yapılması için girişimlerde bulunacağım” ifadelerini kullandı.
ÇOCUĞUN VERİLMİŞ SADAKASI VARMIŞ...
Çocuğun ailesi, Acil’e ilk gittiklerinde 20.07.2021 Salı günü doktorun verdiği rapora itibar edip, 21.07.2021 Çarşamba günü çocuklarının yüksek ateşine rağmen tekrar Hastane’ye götürmeseydi.
Ya da çocuğu 21.07.2021 Çarşamba günü muayene ederek Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi’ne sevk eden doktor da, çocuğu ilk gün muayene eden doktor gibi “Çocuğun bir şeyi yok” diye tekrar evine gönderseydi. Çocuk belki de şimdi hastane de değil, başka bir yerde olacaktı.
Bunlar çocuğun hayatta kalmasına ve tedavisinin hala sürmesine neden olan etkenler... (Çocuğu Allah esirgemiş, ailesinin verilmiş sadakası varmış.)
ÇOCUK NEDEN ‘GÖZLEM ODASI’NDA TUTULMADI?
Aldığım bilgiye göre Çubuk Devlet Hastanesi, araştırma hastanesi olmadığı için Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) teşhisine yönelik bir test yapılmamaktadır.
Çubuk Devlet Hastanesi’nde sadece hastanın şikâyetine yönelik tahliller yapılmakta. Ön tanı konulmaktadır. Durum böyleyse KKKA şüphesi ile Hastane’ye başvuran hastalara neden boşu boşuna vakit kaybettirilir.
Çubuk Devlet Hastanesi’inde KKKA testi yoksa KKKA hastaları hızlı ve süratli bir nakil aracı (ambulans) ile direkt olarak araştırma hastanelerine neden yönlendirilmezler?
Bu nedenle kenenin ısırdığı çocuğun ailesi bu konuda bilgilendirilir. Çocuk vakit geçirmeden olayın olduğu 20.07.2021 Salı günü acilen bir araştırma hastanesine sevk edilmesi gerekirdi.
Acil’de muayene edilen çocuğun kan testleri normal çıktığı için çocuk taburcu edilip evine gönderilmiştir.
Oysa kan tahlilleri normal çıksa bile çocuğun sağlık durumunda meydana gelebilecek; Ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulguların izlenmesi amacıyla ‘Gözlem Odası’nda 1 veya 1,5 gün bekletilebilirdi.
Aslında hastane araştırma hastanesi olmadığı, dolaysıyla da KKKA testi yapılamadığı için keneni ısırdığı çocuk ambulansla hemen bir araştırma hastanesine sevk edilmeli idi. Herhalde Acil’deki doktorun bundan haberi yoktu...
Gözlem sonucuna göre de ivedi olarak çocuğun sevkine ya da çocuğun direkt olarak bir araştırma hastanesine ambulansla sevkine karar verilebilirdi.
ÇOCUK SEVK EDİLDİĞİ HASTANEYE NEDEN AMBULANSLA GÖNDERİLMEDİ?
Yüksek ateş nedeniyle Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi’ne sevk edilen çocuk, sevk edildiği Hastane’ye neden ambulansla gönderilmedi?
Çünkü yüksek ateşli bir durum olduğunda, hastanın hızlı ve süratli bir nakil aracı (ambulans) ile gönderilmesi gerekir. KKKA bulaşıcı bir hastalıktır. Hasta yolda yüksek ateşten dolayı havale geçirebilir. Bu da tedavisi mümkün olmayan arızalar ortaya çıkarabilir.
Yoksa koskoca Çubuk Devlet Hastanesi’nde ambulans mı yoktu? Allah’tan çocuğun ailesinin imkânı varmış da çocuğunu kendi olanakları ile götürmüş...
Ya da çocuk fakir bir ailenin çocuğu olsaydı Ankara’ya nasıl götürülecekti? Hani sağlıkta çağ atlamıştık? Çubuk’ta neden çağ atlamıyoruz.
ACİL DOKTORLARI KKKA VİRÜSÜ KONUSUNDA BİLGİLENDİRİLMELİ...
Çubuk Devlet Hastanesi araştırma hastanesi olmadığı için KKKA virüsü testi yapılmıyor. Tamam anladık.
Peki, Acil ‘e herhangi bir KKKA vakası geldiğinde apışıp kalacak mıyız? Ya da yukarıdaki vaka da olduğu gibi hastaya kan tahlili yaptıktan sonra kan değerleri normal “hastanın bir şeyi yok” evine gidebilir mi diyeceğiz? Veya bir araştırma hastanesine mi sev edeceğiz? İlk müdahaleyi yapmayacak mıyız?
Acil de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakası ile nasıl mücadele edilir?
Konusunda Acil’de görev yapan doktor ve sağlık görevlilerinin;
· Bu konuda bilinçlendirilmeleri,
· İzleyecekleri yol konusunda,
· “Teşhis ve Çabuk Tedavi” konusunda, Hastane Yönetimi ve Enfeksiyon Uzmanı ile işbirliği yapılsa kötü mü olur?
VATANDAŞLAR HASTANEDE PROFESÖR VE DOÇENT GÖRMEK İSTİYORUZ...
Zaman zaman Çubuklu vatandaşlardan, “Hastanemizde uzman doktorlarımızın sayıları gittikçe azalıyor. Kimi emekli oluyor, kimi görevde yükselme sınavında başarılı olanlar da Çubuk’tan gidiyor. Yerlerine ise geçici görevle gelen doktorlar bakıyor. Bunları da görevleri icabı sürekli olarak yerlerinde göremiyoruz. Bu yüzden doğru dürüst muayene olamıyoruz. Hastanemizde doçent ve profesör görmek istiyoruz.” Şeklinde şikâyetler alıyorum. Haksız da değiller hani...
Çubuklular ne zaman dört-dörtlük sağlık hizmetine kavuşacak* Üstelik 27 Temmuz 2004’den beri de “Metropol İlçeyiz”
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) sözde Çubuk’un.
Esenboğa kampusundaki Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde 7 fakülte var. Ama bunların içinde maalesef Tıp Fakültesi yok.
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Tıp Fakültesi; Üniversiteler Mah. İhsan Doğramacı Bulvarı Ankara Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Yanı BİLKENT ÇANKAYA / ANKARA adresinde. Neden acaba?
Yani Üniversite’nin adı bizim, tadı ise başkalarının...
Çubukluların Çubuk Devlet Hastanesi ile ilgili şikâyetleri gittikçe artmaya başladı...
“Doğru dürüst muayene olamıyoruz” diyenlerin çoğunluğunu ise ilaç yazdırmak için hastaneye gelip muayene sırası alanlar oluşturuyor.
Bunlar evlerine yakın Aile Hekimlikleri var iken hastaneye kadar gidip sıra alarak muayene sırası alanlar. Oysa bunlar sırf birkaç ilaç yazdırmak için maddi ve manevi yönden de mağduriyet yaşıyorlar. Hem o kadar uzak mesafeyi yürüyorlar, araçla gidenler de var. Oysa Aile Hekimliğinde muayene olanlardan 3 lira, hastaneden muayene olanlardan ise 9 lira “Katılım Payı” kesiliyor.
HASTANEMİZ FİZİKİ OLARAK ANKARA’NIN EN GÜZEL HASTANESİ...
Hastane binası fiziki olarak belki de Ankara’da ilk ve tek hastanesi konumunda. Ama içinde sağlıkla ilgili yeterli araç gereç, yeterli sayıda uzman doktor ve sağlık personeli yok. Emekli olanların ve izne ayrılanların yerleri zor dolmakta..Bu da hastanın muayenesi ile ilgili birtakım sorunları beraberinde getirmekte...
Sağlık çalışanları pandemi döneminde hem tükenmişlik, endişe, stres ve aşırı yoğun mesai saatleri ile mücadele ediyor. Ve hem de hastalarının hizmetine koşmakta...
Çubuk Devlet Hastanesi’ndeki mevcut doktor ve sağlık personeli, maddi ve manevi her türlü imkânsızlığa rağmen görevini en iyi şekilde yapmaya gayret etmektedir.
Bu yüzden bir-iki sağlık personelinin hatası kesinlikle tüm personele mal edilmemeli... Görevini layıkıyla yapan doktorları ve sağlık görevlilerini özverili çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum.
EMAR SORUNU İNŞALLAH HALLEDİLİR...
Bazı vatandaşlar zaman zaman, “Hastane de ‘Emar (MR)’ yok. Hastane imkânlarını kullanma konusunda yeterli bir hizmeti alamıyoruz.” Şeklinde şikâyetlerini dile getiriyorlar...
Ayrıca Çubuklu hastalar “Emar (MR)” için Ankara’ya veya bir zamanlar Çubuk’a bağlı bir köy iken; 1987 yılında Belde, 2008 yılı itibariyle de ilçe olan Pursaklar Devlet Hastanesi’ne gidiyorlar...
Emar (MR) için en az 200 bin nüfus gerekiyormuş. Oysa Çankırı, Akyurt ve Kalecikli hastalar da Çubuk Devlet Hastanesi’ne muayene için geliyor. Nüfuslarını topladığınızda 300 bini geçiyor.
İlçemize esnafın sorunlarını yerinde incelemek üzere esnaf ziyaretine gelen Bölge Milletvekilimiz Lütfiye Selva Çam ile geçtiğimiz günlerin birinde Kıbrıs Caddesi’nde karşılaştık. Yanında Belediye Başkanımız Av. Baki Demirbaş ve AK Parti İlçe Başkanı Erhan Kuşcu ve Belediye Meclis üyelerinden bazıları da vardı. Birlikte esnaf ziyareti yapıyorlardı.
Sayın Vekile, ilçe halkının yakından ilgilendiren Emar (MR) ve uzman doktor açığı ile ilgili sorunlarını ilettim.
Sayın vekilimiz konuyla yakından ilgileneceğini, bu konuda Sağlık Bakanı ile bizzat görüşeceklerini ifade ettiler.
Sayın Vekilimiz, inşallah Emar (MR) sorununu çözer de Çubuklular da rahat bir nefes alır. Emar için Ankara ve çevresindeki hastanelere gitmekten kurtulur...
Gerçi EMAR (MR) sorunu şimdilik çözülmüş durumda. Bu konuda Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi ile Pursaklar Devlet Hastanesi arasında yapılan bir protokol ile Çubuklu hastaların EMAR (MR) sorunu çözülmüş...
Çubuklu hastalar Pursaklar Devlet Hastanesi’nden randevu alarak EMAR (MR) çektirebiliyorlar.
Ama EMAR (MR) sistemi Çubuk’ta kurulsa daha iyi olmaz mı?.
Ayrıca Hastane’deki Emar (MR) ve uzman doktor sorununun kesin çözümü için ilçe siyasilerinin, özelliklede AK Parti İlçe Teşkilatı’nın devreye girmesi gerekiyor...
BELEDİYE SIK SIK İLAÇLAMA YAPMALI...
9 yaşındaki M.A.E.’yi, Çubuk Devlet Hastanesi Acil’inin yanındaki Çubuk Belediyesi Lale Parkı’nda kene ısırıyor. Demek ki parklar doğru-dürüst ilaçlanmıyor.
Park’ta oynayan çocuklar, Belediye görevlilerinin sadece Parkı sulamak için geldiğini, ilaçlama yapmadıklarını ifade ediyorlar. Ayrıca parklardaki ağaçların kuruyanlarının budanması, uzayan çimlerin biçilmesi ve kuruyan otların temizlenmesi gerekir.
Kent merkezinde zamansız ilaçlama yapan araçları görmek de mümkün. Bu araçları kentin tüm sokak ve caddelerinde de görmeliyiz...
İlaçlamanın yapılacağı zaman, mümkünse sabah ve akşam saatlerinde olmalıdır. Gündüz ve sıcak saatler, ilaçlama için uygun saatler değildir. Bu arada rüzgâra da dikkat etmek zorundayız. İlaçlama yaparken karşıdan esen rüzgâr, ilacı doğrudan bizim üzerimize getirecektir.
Bir sürü enfeksiyonu sinekler oluşturuyor.
Sıcakların artmasıyla birlikte sinekler de artıyor...
Belediyenin bu konuda daha etkin önlem alması ve insanların yoğun olarak bulunduğu park ve mesire alanlarında ilaçlama faaliyetlerini artırması gerekir.
Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’nün, sıcak Yaz günlerinin başlamasıyla birlikte kent genelinde (Çevre ve sağlık koşullarına uygun olarak) ilaçlama çalışmalarını aralıksız sürdürülmesi gerekir.
Ayrıca Sağlık İşleri Müdürlüğü ekiplerinin;
· Kene, sivrisinek ve haşerelere karşı şehir merkezinde bulunan tüm parklarda ilaçlama yapmaları,
· Belediyeye ait çocuk oyun parkları ve şehir merkezindeki tüm parkları haşereye karşı ilaçlamaları ve hastalıklara karşı dezenfekte etmeleri de insan sağlığı ve yaşamı için çok önemli olsa gerek...
Bazı sokaklardaki rögar kapaklarından yükselen kötü kokulara rağmen ilaçlama yapılmıyor. Bunların tespit edilerek müdahale edilmesi gerekir...
İlçemizde Ankara ve çevre ilçelerden insanların rağbet ettiği Karagöl ve Çubuk 2 Barajı gibi mesire alanlarının yanı sıra ilçe merkezinde de 60’a yakın dinlenme parkı var. Buralar şu sıcak Yaz günlerinde insanların yoğun olarak bulunduğu yerler.
Buraların günlük olarak temizlik, bakım, onarım ve ilaçlama hizmetleri ile birlikte asayiş ve güvenliğinin de sağlanması gerekir.
İlçe yöneticilerine ve siyasilerine önemle duyurulur...
M. A.E.’ ye Allah’tan acil şifalar dilerim. İnşallah bir an önce iyileşir de ailesinin ve arkadaşlarının yanına döner...