Osteoporozdan korunmanın başlıca yöntemi'nin tepe kemik kütlesine erişinceye kadar olan dönemde güçlü, sağlam kemik yapıyı oluşturmak ve sonraki yaşlarda kaybı engellemek olduğunu söyleyen Doç.Dr. Turhan Uslu '' Yeterli ve güçlü kemik kütlesine sahip olursak ileri yaşlardaki kaybımızı daha az problem ile atlatabiliriz'' dedi..
35 yaşına kadar mümkün olduğunca en yüksek kemik kütlesine sahip olabilecek önlemlerin alınması gerektiğini anlatan Uslu, kemik sağlığı için kalsiyum tüketiminin arttırılması gerektiğini belirtti.
Kalsiyum sadece kemik sağlığı için değil, diğer vücut fonksiyonları içinde gerekli bir mineraldir diyen Uslu'' Vücudumuz kanda belirli bir miktar kalsiyum bulundurmak zorundadır. Kaslarımızın kasılması, kalp ritmi ve normal kan akışkanlığı için kalsiyuma ihtiyaç vardır. Bunlar kalsiyumun kemik yoğunluğu üzerindeki etkisinden daha öncelikli fonksiyonlarıdır. Bu fonksiyonları yerine getirebilmek için yeterli kalsiyum almıyorsak vücudumuz depodaki yani kemikteki kalsiyumu kullanacaktır'' dedi..
Kişinin ne kadar kalsiyuma ihtiyacı olduğu cinsiyetine, yaşına ve osteoporoz riskine bağlıdır diyen Doç.Dr. Uslu ''Kalsiyum ihtiyacı ergenlikte, hamilelikte, emzirme döneminde ve menapozdan sonra artmaktadır ve günlük 1000-1500 mg’ a çıkmaktadır''dedi.
Günlük kalsiyum gereksiniminin 800 mg olduğunu belirten Doç.Dr.Uslu. Bir bardak sütte yaklaşık 250 mg kalsiyum bulunmaktadır. Ne yazık ki birçok kadın günlük 500 mg’ın altında kalsiyum alma alışkanlığındadır. Bu da gerekli kalsiyum ihtiyacının altındadır ve osteoporoz için aday kişilerdir'' dedi.