Doğru nefes alma, ayna terapisi ve özgüven çalışmalarıyla yapılan eğitim sonunda kekemeler için yeni bir hayat başlıyor. Hayatı korku ve endişe içinde geçen kekemeler eğitim sonunda özgüvenin ve rahat konuşabilmenin mutluluğunu yaşıyor.
Ahmet Sait, 14 yaşında cıvıl cıvıl bir çocuk. Konuşurken gözlerinin içi gülüyor. Daha 12 gün öncesine kadar konuşmanın kendisi için hayatındaki en büyük problem olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: Önceden insanlarla karşıkarşıya gelmek onlarla muhatap olmak istemezdim. Hele bir gazeteci, televizyoncuyla konuşacağımı hayal bile edemezdim. Ama şimdi resmen konuşacak adam arıyorum. Almanya"da yaşayan Ahmet Sait"in babası İsmet Küçükkaya ise duygularını şu cümlelerle dile getiriyor: İnanın Ahmet"in 7. günde arınma dönemi bitip konuşmaya başladığından beri bu tılsım ne zaman bozulacak diye korkuyorum. Çünkü hiç konuşamayan oğlum şimdi bülbül gibi şakıyor. Bu sebeple morali de düzeldi. Ben Almanya da çok büyük paralar harcayarak götürdüğüm hiçbir yerden sonuç alamamıştık. Böyle bir başarının kendi ülkemde elde edilmesi ayrıca mutlu etti bizi.
Burak Erkayman, 27 yaşında bir endüstri mühendisi. Hem de KPSS sınavlarında ilk elli arasına girebilecek kadar başarılı bir mühendis. Ancak Erkayman, yazılı sınavda gösterdiği büyük başarısını mülakatlarda gösteremediği için istediği işte çalışma fırsatını kaçırmıştı. Konuşmak söz konusu olduğunda başarılı mühendisin kolları yanına düşüp mahzun ayrılıyor, eli boş dönüyordu gittiği yerlerden. Ta ki bir konuşma merkezinin bu işi 15 günde çözdüğünü duyana kadar. Burak Erkayman, Kısa bir sürede kekemelik problemini yüzde yüz ortadan kaldıran Beyaz Sanat konuşma merkezini duyunca Erzurum"dan kalkıp İstanbul"a geldi.
Yıllardır hayatını karartan ve önünde büyük bir engel olan kekemeliğini 15 günde bu eğitim merkezinde ortadan kaldırdığını söylüyor Burak Erkayman: Ben hayatımı iki döneme ayırıyorum. Beyaz Sanat"tan önceki ve sonraki olarak. Bu merkezde konuşma problemimi çözmekle kalmayıp müthiş bir özgüvene de sahip oldum. Şimdi her taraftan iş teklifleri yağıyor. Yürüyüşüm değişti. Artık farklı bir Burak yaşıyor. Erkayman; Konuşabilmek ve özelliklede kaygısız yaşamak çok güzel. Şimdi çevremde problemi olan herkese bunu anlatmak istiyorum. Konuşamamak bir insan için en zor şey bunu yalnızca yaşayan kişiler bilebilir.
En büyük sebep korkular
Sivas'ta yaşayan 12 yaşındaki Zekeriya Doğan, 3 yaşındayken koluna sıcak su dökülmesiyle korkmuş ve o günden sonra söylemek istediklerini bir türlü söyleyememiş. Gaziantep"ten gelen Mustafa Açıkgöz, kendisinden 2 yaş küçük kardeşinin konuşmaya başlaması ve anne-babasının ona olan ilgisinin artması üzerine 4 yaşında iken bebek gibi konuşmaya çalışarak dikkat çekmek istiyordu. Ancak zamanla bu yanlış konuşma diline yerleşip alışkanlık haline geldi. İlkokuldan sonra buna heyecan da eklenince Mustafa, doğru konuşmayı tamamen unuttu. Trabzonlu 13 yaşındaki Öznur Kurt"ta, konuşurken nefeslerini alamıyor, ayaklarını yere vuruyor, vücudunun her yanını kasıyordu. Ailesinin söylediğine göre, bu sorunun sebebi küçükken korkmuş olmasıydı. Lise 2. sınıf öğrencisi Muhammed Karataş'ın kâbusu Anadolu lisesine adım attığı ilk gün başlamıştı. Arkadaşlarının önünde şiir okurken heyecanlanmış ve o günden beri konuşurken kekelemeye başlamıştı. Muhammed, bu yüzden okulunu değiştirmeyi bile düşünür hale gelmişti. 8 yaşındaki Latife'nin sorunu ise çok hızlı okuyup konuşmasıydı. Doğru nefes almayı bilmediği için bir nefeste her şeyi anlatmaya çalışıyordu. Onun da 2 yaş küçük bir erkek kardeşi vardı ve bu sorun 3 yaşında başlamıştı.
Toplumun yüzde ikisi kekeme
Kekemeliğin, psikolojik sebeplerle konuşmadaki ritmin bozulmasıyla ortaya çıkan bir durum olduğunu söyleyen Beyaz Sanat Kekeme Eğitim Merkezi'nin kurucusu İsrafil Hancı, özgüven eğitimi ve ciddi çaba gösterilerek sorunun 15 günde çözümlenebildiğini belirtiyor. Kekemeliğin oluşumunda ilk sebebin korkular olduğunu ifade eden Hancı, "Çocuklarımızı cinler, periler, öcüler, kediler, köpekler gibi saçmalıklarla korkutuyoruz. Doğrudan anlatmasak da ortamda duyuyor, yalnız kaldığı zaman duyduklarını hatırlayıp korkuyor. Ayrıca baskıcı bir aile ortamı da kekemeliğe sebep oluyor. Çocuğun özgüveni zayıflıyor. Yeni doğan kardeşe gösterilen ilgi büyük çocukta özgüven sorunu oluşturuyor. Bu da konuşmasına yansıyor." diyor.
Türkiye genelinde 2 milyona yakın kekeme olduğu tahmin ediliyor. kekemelik büyük oranda 27 yaş arasında oluşuyor. Eğitim programı, okuma-yazma bilenlere yönelik olduğu için 8 yaşından küçükler eğitime alınamıyor. Zaten Hancı, bu yaştan önce çocuğu eğitmenin doğru olmadığını düşünüyor: Çocukların okuma-yazma çağına kadarki dönemini genelde birinci dönem kekemeliği olarak ele aldığımız için bu sorundan kurtulma ihtimali yüksek bu sebeple bilinçli aileler yardımıyla bu dönemi kendi kendilerine atlatmalarını beklemekte yarar var. Hancı, bu yaştaki çocukların ailelerine ücretsiz danışmanlık yaptıklarını söylüyor.
Kekemelodi Programı
Merkezde, kendi geliştirdikleri KEKEMELODİ isimli bir programla 15 gün gibi kısa bir sürede yüzde yüze yakın bir sonuca ulaştıklarını kaydeden Hancı; Daha önce 27 günlük bir eğitim programımız vardı. Ancak konu üzerindeki araştırma ve uygulamalarımızı geliştirdikçe bu süreyi 15 güne kadar düşürdük ve programımızı da bu yönde dizayn ettik. Bu, bizim için çok büyük bir mutluluk. Bu konuda dünyada bir ilki başarmanın gururunu yaşıyoruz. Son iki ay içerisinde yaklaşık 20 öğrenci üzerinde yaptığımız uygulamalardan çok iyi sonuçlar elde ettik. KEKEMELODİ test edilip onaylandı yani. Şeklinde konuştu.
Beyaz Sanat Konuşma Merkezinde, yıllardır bu konuda çalışmalar yapmış ve alanında uzman isimler görev yapıyor.
Bir haftada konuşma başlıyor
Merkeze gelen öğrenciler, önce yedi gün süren arınma dönemiyle başlıyorlar. Bu dönemde eski konuşma alışkanlıklarını unutmak ve yeni bir alışkanlık kazanmak için sağ kulakları pamukla kapatılıyor ve bir hafta boyunca susma uygulaması yapılıyor. Toplumda ve aile içinde hiç konuşmuyor; sadece her gün merkeze gelerek bilgisayarda en az 3 saat yavaş ve melodik bir sesle metin okuyorlar. Bir haftalık arınma döneminin ardından öğrenciler rahat ve akıcı bir konuşmaya başlıyor. Konuşmaya başladıktan sonraki 3 günlük akort döneminde de eğitmenler tarafından konuşma ayarı yapılıyor. Kalan beş günlük senfoni döneminde ise; toplum huzurunda konuşma ve sunumlar başlıyor ve yeni konuşma alışkanlığı pekiştiriliyor; öğrencilerin özgüvenini artırmaya yönelik çalışmalar, sosyal aktivitelerin yanında diyafram, ayna uygulaması gibi teknikler kullanılarak maksimum verime ulaşılıyor. Programı ciddiye alıp tembellik etmeden çalışan öğrencilerin geçirilen bir haftanın sonunda yavaş ve melodik bir sesle normal konuşmaya başladıklarını belirten Hancı, şu bilgileri veriyor: "Bazı kekemelerde ağız hareketlerinde kasılma, el, ayak hareketleri gibi tikler oluşur. Ayna terapisiyle de kendi davranışlarını görerek bunu nasıl düzelteceklerini öğreniyorlar."
Veliler Mutluluktan ağlıyor
Susma döneminin 3. gününde olan Berkay"ın büyük ilerleme kaydettiğini okumasından anlayan anne Özlem İlhan, "oğlum çok istekli çalışıyor, burayı da çok sevdi, koşarak geliyor. Akşam olunca gitmekte istemiyor. Okumasının düzeldiğini fark edince kendisi de çok mutlu oldu. Mutluluğu gözlerinden okunuyor. Ben de bir anne olarak onun bu halini gördükçe uçuyorum adeta." Diyor, ve ekliyor: yıllardır çocuğumu götürmediğim yer kalmadı. Bir hastaneye iki yıldır gidiyoruz ama hiçbir sonuç alamadık. Burada 3 günde sonuç almak çok mutlu etti bizi.
Kekemelikten de korkularından da kurtuluyorlar
"Aslında bir gün geçeceğini biliyordum. Bundan sonra başka bir Kadir olacak." diyen Kadir, memleketine daha güzel konuşarak dönecek olmanın sevincini yaşıyor. Muhammed ise, "Susma döneminde biraz zorluk çektim; ama buna değdi. Benim ciddi bir özgüven problemim de vardı ama bakın şimdi sizinle rahat bir şekilde konuşuyorum. Buraya ilk başladığım zaman gazetecilerden kaçtım ama şimdi canlı yayına bile katılabilirim. Bu kadar güçlü hissediyorum kendimi. Buradaki hocalarımın doğru ve etkileyici motivasyonu sayesinde kaygı ve korkularımdan kurtuldum. Artık daha büyük hedeflerim var. Oraya doğru ilerleyeceğim." şeklinde konuşuyor.
HABER 7