Şuayip YAMAN
Bu nedenle apartman sakinleri kaldırımları otopark yapmak amacıyla çeviremez. Bu amaçla bozduğu, kırdığı ve döktüğü yeri de tamir etmek zorundadır.
Kaldırımlara hiçbir kimse müdahale edemez. Ama:
Apartman sakinleri genel olarak kendi otopark ve garajlarını kullanmıyor.
Apartman sakinleri otoparklarını istinat duvarı ile kapatıp, kaldırım ve yolu otopark olarak kullanıyor,
Garajı olanlar garajlarını kapatıp önünü çöp dökme yeri, yolu da otopark olarak kullanıyor,
Avlularında otopark yeri olanlar, çevrelerindeki boş arsaları oto park olarak kullanıyor,
Kimi otopark ve garajlar ise kilitli atıl durumda bekletiliyor.
Apartman içlerinde her daireye numaralı otoparkı olan araç sahipleri de bunlardan esinlenerek yollara park ediyorlar. Ne derler, “üzüm üzüme bakarak kararır”.
Üstelik bu kural tanımazlar çağdaş ve modern apartmanlarda oturuyorlar.
Metropol bir kentte böylesine sorumsuzluk ve vurdumduymazlık olur mu?
Otopark olarak genelde; Kamuya ait kaldırım ve yolları kullanılıyor. Belediye de bu konuda görevini yapmıyor, müdahale edemiyor. Bu yüzden de yayalar trafik yollarında araçlarla kol kola yürüyor.
İlçemizde duyarsız vatandaşlar araçlarını kaldırım üstlerine park ediyorlar. Bazı vatandaşlar duruma tepki göstererek, kaldırımlarda yürümekte zorluk çektiklerini ve yürüyemeyecek duruma geldiklerini söylüyorlar.
İlçemizde kaldırım işgalleri bitmiyor. Kaldırımları işgal eden sadece satıcı ve işyerleri değil, sürücüler oluyor.. Araç sahipleri araçlarını kaldırım üzerine park ediyorlar.
Şimdilerde bunlara apartman sakinleri de eklendi. Hastane arkasındaki apartmanlar daha yeni yapıldı. Sözde bunlar çağdaş ve modern apartmanlar, oturanlarda genelde elit olarak anılıyorlar.
Bunların genel olarak oto parkları yok. Olanların da göstermelik birkaç araçlık oto parkları var. Bunlarda 3-5 araçlık otopark var. Onlar da iskân ruhsatı almak için yapılmış, formalite otoparklar...
Kanuni olarak; Her bina sahibi veya müteahhidin yaptığı daire sayısının ¼’ü kadar otopark yapma zorunluluğu varmış...
Ama buna da geçici olarak riayet ediliyor. Örnek vermek gerekirse çok daireli bir apartmanın şimdilerde hiç mi hiç oto parkı yok. Bir zamanlar vardı ve istinat duvarı içerisinde idi. Oto park için ayrılan yerlere şimdilerde çim ekilmiş veya betonlaştırılmış, etrafı duvarlarla çevrilmiş.
Oto park olarak da istinat duvarının önündeki yaya kaldırımı kullanılıyor. Yaya kaldırımı bir araç genişliğinde çizgilerle ayrılmış vaziyette.. Üstelik ne gariptir ki, başka araçların buraya park etmesine de apartman sakinleri tarafından yasak getirilmiş ve istinat duvarlarının üzerindeki kafes tellerin üzerine “yabancı araçlar park etmeyiniz” levhaları asmışlar. Böylesi bir uygulama ancak Çubuk’a özgü olsa gerek..
Bu ne biçim bir uygulamadır. Yaya kaldırımı kamu malıdır. Burasının kesinlikle yayalar için kullanılması gerekir. Ama gelin görün ki, burası otopark olmuştur.
Şimdi buradan ilçede çarpık kentleşmeyi önlemek için, arsa sahiplerine haber vermeden ve de askıya çıkarmadan, bizim yasal hakkımız diyerek kendi bildiğince tevhitler yapan, ebeveynlerinden miras kalan arazilerde imar uygulaması yapmak isteyenlere tarım arazisi diye izin vermeyen, ama sıra kendi yandaşlarına gelince bu tarım arazilerinde ‘beton santrali’ kurmaya izin vererek ilçe halkını mağdur eden Belediye yetkililerine soruyorum;
· Oto parkı olmayan apartmanlara Çubuk Belediyesi tarafından nasıl iskân ruhsatı verilmiştir?
· Kamu malı olan kaldırımlar ve yollar, apartmanlar tarafından nasıl işgal edilip, otopark yapılır. Belediye buna nasıl izin verir? Sizin oto parkınız nerede diye neden sorulmaz? İnşaat yapan arsa sahibi veya müteahhitlerden inşaat ruhsatı aşamasında aldığınız oto park paralarının akıbeti nedir?
· Yollar otopark olarak kullanıldığı için, yol süpürme araçları; bordür taşları ile yol arasında ve genişliği 10 ve 30 cm. ve özellikle de mikrop yuvası olan alanı süpüremiyor. Bu durumda yapılan temizlik amacına ulaşıyor mu?
· Yine bazı binalar kendi otoparkları var iken, çevrelerinde boş arsaları otopark olarak nasıl kullanabilir? Bunlar neden denetlenmiyor?
İmardan Sorumlu ve İlçedeki çarpık kentleşmeyi ortadan kaldırmak amacıyla çalışma başlatan Başkan Yardımcısı, “o iskân ruhsatlarını biz vermedik, onlar daha önceki Belediye yetkililerinden almıştır. Bu bizim görevimiz değil, biz kendi dönemimize bakarız mı diyecek?
Belediye’nin (Meclis ve encümenlerinin) bir görevi de geçmişte yapılan hata ve yanlışları düzeltmek değil midir? Belediye adamına göre mi muamele yapıyor?
Oysa herhangi bir yanlışlığı fark eden belediye başkan ve meclis üyeleri, gerekli eksiklikleri düzeltmek suretiyle kamunun ve vatandaşların mağduriyetini önleyemez mi? yapılacak işlemlerde kamu menfaati önemli ama emsal ve mevcut durum korunarak vatandaşın mağduriyeti önlenemez mi? Başkan hani herkesin başkanı olacaktı, hani herkese eşit ve adaletli bir uygulama yapacaktı?
Burada hak, adalet ve eşitlik ilkesine göre hareket edilmeli siyasi ayrımcılık yapılmamalı...
Yani önceki yanlışları, gerekli eksiklikleri düzelterek yeni kararlar almak adaletin tecelli etmesi için yeterli değil midir?
Yanlış imar planı yapılmasıyla kamunun ekonomik bir zarara girdiği açık ve seçik belli değil midir?
Oto parkı olan apartmanlar oldukça az...
İmar yasasına göre oto park sayısının yeterli sayıda olması (1/4 oranında) gerekirken, maalesef buna uyulmuyor. Uyulmuş olsaydı araç sahipleri kaldırım ve sokağa araçlarını park etmezlerdi. Belediye de inşaat ruhsatı verdikten sonra bunları kontrol etmiyor. Masa başında iskân ruhsatı veriyor.
Belediye yeni binalara hangi kıstasa göre iskân ruhsatı veriyor? Otopark sayısı yeterli değilse bunda neden bir değişikliğe gitmiyor?
Kaldırımlar oto park mı?
İlçede çok sayıda araç kaldırım üzerine park edilirken, kaldırımlarda yürümekte zorluk çeken vatandaş duyarsızlığa sebep olanlara tepki göstererek bu durumu bir çözüm bulunmasını istiyor.
Bu durumun rezalet olduğunu dile getiren vatandaşlar, “İlçede satıcı ve dükkânların kaldırımları işgal etmeleri vatandaşa rahatsızlık verirken ve duruma halen çözüm bulunmazken, artık kaldırım üzerine araçlar park ediliyor.
Ama bu durumun üzerinde bir rezalet yaşanıyor. Sürücüler kaldırım üzerine araçlarını park etmeye devam ediyorlar. Bazı sürücüler park sorunu olduğu için araçlarını kaldırımlara park ettiklerini söylüyor. Ama vatandaşı rahatsız etmeye de kimsenin hakkı yok. Böyle bir rezalet olamaz. Biz kaldırımlarda yürümekte zorlanıyoruz. Kaldırımlar vatandaşlar için mi? Yoksa araçlar için mi? Bizde şaşırıyoruz.
Vatandaşlar, “O zaman kaldırımların tamamı kaldırılsın her yer trafik yolu olsun. Çünkü çare bulunacak gibi değil. Belediyenin bu duruma çözüm bulmasını istiyoruz. Artık böyle bir durumla karşılaşmak istemiyoruz” diye konuşuyorlar.
Belediye gerekeni yapmalı...
Kaldırımların yayalar için yapıldığını ifade eden duyarlı vatandaşlar, “Yaya yolları insanların rahatça gelip gitmeleri açısından yapılan zorunlu yollardır. Bu yerler aynı zamanda trafiğin yoğun olduğu yerlerde de insanların daha güvenle geçişlerini sağladığı yerler. Son yıllarda özellikle sokak ve caddeler de yaya kaldırımlarının bir kısmı bazı esnaf tarafından ya tamamen ya da yaya kaldırımının yarısına kadar işgal edilmiş durumda.
Bazı vatandaşlar da inşaat yapmak için kum dökerek, yaya yolunu tamamen kapatıyor. Bu görüntü Metropol olan Çubuk’a yakışmıyor. Yaya kaldırımları işgaliye yeri değildir. Bu konuda Belediyenin acilen gerekeni yapmasını istiyoruz” diyorlar.
Birçok cadde ve sokağında yayaların kullanımı için tahsis edilen kaldırımlardaki işgallerinin sona erdirilmesi isteniyor.
Vatandaşlar ilçenin birçok ana cadde ve sokağında olduğu gibi işyerlerinin önüne malzeme koyarak kaldırımları işgal eden esnafa da tepkili. Bir kısım esnaf kaldırım işgalini çatı payına kadara yaparken, bazıları da kaldırımın tamamını işgal ediyormuş, Zabıta ekipleri de bunlara müsamaha gösteriyormuş...
Esnaflar genel olarak kaldırımları kendi dükkânları gibi kullanarak vatandaşın mağdur ediyorlar. Yaşam hakları ihlal edilen ilçe halkı sorumsuz kaldırım işgalcileri olan esnaflardan ve özel araç sahiplerinden şikâyetçiler.
Vatandaşlar ilçenin rahat yaşanılır olması için, cadde ve sokaklarındaki kaldırım işgallerinin sona erdirilmesi gerektiğini belirterek, Belediye’yi göreve çağırdı.
Kaldırım İşgallerini Önleyin!!!
Çoğu esnafın bölgede kaldırımları işgal etmesi üzerine halkın cadde ortasında yürümek zorunda kaldığını ifade eden vatandaşlar, ”Bizlerde mecburen cadde de yürümek zorunda kalıyoruz..
Bazen yan yana iki insanın geçmekte zorlandığı kaldırımda, elimizi kolumuzu sallaya sallaya gezmek hayali kurarken, kimi esnafımız bakıyorum da, kaldırımları kendi dükkânı gibi kullanıyor. Bugün de malını mülkünü kaldırıma döken çok sayıda esnaf var.
Birde bunlar yetmiyormuş gibi sorumsuz araç sürücüleri tam kaldırımların ortasına araçlarını park ederek hem insanların yürüme özgürlüğünü kısıtlıyor, hem de çirkin bir görüntü oluşturuyorlar. Yayaların yürümesi için yapılan kaldırımlar işgal altında. Kaldırımlar yayalardan çok özel araçların park etmesine, esnafın stantlarını koymasına yarıyor.
Yerel yöneticiler şehrin kaldırımlarındaki işgallere son vereceği yönündeki vaatleri de sadece seçim propagandalarıyla sınırlı kalıyor” diye dert yanıyorlar.
Vatandaşlar Belediye’den bu sorunların bir an önce sonuçlandırılması gerektiğini belirtiyorlar.