Memur-Sen Ankara Kadın Kolları Başkanı Rabia Demirbaş, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, ‘’Kadına şiddete karşı herkesin elini taşına altına koyması gerekir. Şiddet virüsünün aşısı örgütlü bir şekilde mücadeledir’’ dedi.
Şiddetin tarih boyunca insanlığın temel sorunlarından birisi olduğunu vurgulayan Demirbaş, şiddetin sadece toplumun bir kesiminin sorunu olmadığını söyledi.
Şiddetin herkesi tüm toplumu etkilediğini dile getiren Demirbaş, şiddetin birçok uygulamasının da olduğunu kaydetti.
Kadın ve çocuklara karşı şiddetin önlenmesinde örgütlerin önemine işaret eden Demirbaş, pandemi döneminde kadına şiddetin arttığının görüldüğünü kaydederek, şunları söyledi:
‘’Dünyada şiddetten en ağır şekilde kadın ve çocuklar etkilenmektedir. Kadına şiddete karşı politikaların geliştirilmesinde ve uygulanmasında emek örgütlerinin önemi tartışmasızdır. Kadınların karar mekanizmalarında yer alma oranının düşüklüğü ve kariyerlerinde belli bir yerden sonra yükselmelerinin önünde görünmez engellerin çıkması, hem kamuda hem özel sektörde devam etmektedir. Çalışma yaşamında şiddet, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir iş sağlığı ve güvenliği sorunudur. Çalışma hayatının her aşamasında karşılaşılan yıldırma ve tacizler bir bütün olarak mobbing bağlamında işyerinde şiddet olarak görülmelidir. Bu bağlamda 5. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerimizin önemi gün geçtikçe artmaktadır. İş yerlerinde kreşlerin açılması, doğum izinlerinin artırılması ve kadın kamu görevlilerine yönelik mobbinge artırımlı ceza uygulanması taleplerimizin takipçisi olacağımızı yineliyoruz. Covid-19 pandemisi küresel ekonomik sistem üzerinde yıkıcı tesirinin yanı sıra çalışma ve aile hayatında da şiddeti artıran bir etken oldu. Çalışma hayatı dinamiklerinde yeni bir faktör olan pandemi bir yandan işsizlik sorununu arttırırken öte yandan kamu görevlilerinin iş yeri güvenliğini de tehdit etmektedir. 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesi ile Memur-Sen Kadınlar Komisyonları olarak diyoruz ki; Kadına karşı şiddetin karşısında durmak hayatı savunmaktır. Bu savunmanın hakkıyla yapılması için şiddeti cinsiyetler arası değil zihniyetler arası bir çatışma olarak ele almak gerekir. Biliyoruz ki, şiddete bütüncül yaklaşımın bir diğer yansıması çalışma hayatında şiddeti ortadan kaldırmaktır. Zira İş hayatında şiddet sonlanmadan toplumsal yaşamda şiddeti azaltmak mümkün değildir. Bu önemli gün vesilesiyle; Covid-19 pandemisi sürecinde görevlerini yerine getirmeye çalışırken şiddet ve kötü muameleye maruz kalan kadın kamu görevlileri başta olmak üzere tüm emekçileri selamlıyor ve şiddetle mücadelede yanınızdayız diyoruz.’’