İstişare ne demektir? İstişare danışma, fikir alış ve işinde bulunma ve ya şura diye isimlendirilmektedir. “Mus ademei efkârdan barıkaı hakikat doğar/fikirlerin çarpışmasından, şimşekler çakar,( karanlıklar aydınlığa kavuşur) denilmektir.” (T.Fikret) Diğer bir ifade ile istişare, toplanıp bir veya birkaç konu hakkında görüş birliğinde bulunmaktır. İstişare, nassı sarihın olmadığı yerlerde yapılmaktadır.
Atalarımız “kendin bilmiyorsan, bir bilene sor” demişler. İstişarenin yararları; istişare pişmanlığı önler ve insanı doğruya götürür, yararlı ve faydalı işlerin yapılmasını sağlar. Yine atasözlerinden biriside “Sen bin bilsen de yinede, bir bilene sor “demişler.
Zamanımızda bir şey hakkında birisine yol gösterecek veya bilgi verecek olsan, alacanız cevap “sen bildiğini kendine sakla ” olacaktır maal esef. İşte zamanımızda böyle bazı kimselere de rastlamaktayız. İstişare, yol arayana yol gösterme doğruyu bulmasına yardım etme demektir. İslam dininde enaniyet ve bencilliğe yer verilmemiştir.Bu nedenle akıl akıldan üstün denilmiştir.
Her şeyi ben bilirim veya her şeyin doğru olanını ben yaparım demenin doğru olmadığını Ali İmran süresi 159. Ayetinden öğrenelim. “…İş hakkında onlara danış. Kararı verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.”
Peygamber efendimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde üç şeyi yapan aldanmaz buyurmuşlardır. “ 1.İktisat yapan 2.İstişare yapan .3 İstihare yapan dır.”
Peygamber efendimiz (sav)’in istişare heyeti vardı. Onlarda: Hz. Ebu Bekir, Hz.Ömer, Hz.Osman ve Hz. Ali radıyallahu anhum hazeratıdır. Kendisine vahy gelmesine rağmen, dünyalık pek çok işlerinde bu seçkin 4 sahabesiyle istişare etmiştir. Ben peygamberim her şeyin en doğrususunu ben bilirim dememiştir.
Şura süresi 38. Ayetinde “onların işleri, aralarında danışma iledir.” Buyrulmaktadır. Her şeyin doğrusunu bilenin yanında, daha iyisini bilenin olduğunu Yusuf süresi ayet 76 ayetinden öğrenelim “ Her ilim sahibinin üstünde, daha iyi bilen birisi vardır.”
Hz. Peygamber efendimiz (sav)’in ahırete irtihalinde, yerine geçecek olanın kim olacağı hakkında sahabeler tarafından istişare yapılmış ve Hz. Ebu Bekir (ra) halife (devlet başkanı) olarak seçilmiştir. Tarihi kaynaklara göre; yıldırım Beyazıt Timürlek ile yapacağı savaş için,
Zamanın manevi lideri olarak bilinen Emir Sultan ile yaptığı istişarede, Yıldırım Beyazıt’ın bu savaşı kaybedeceğini bildirmiş ve sonuçta savaş kaybedilmiştir.
Yine İkinci Murat Hacı Bayramı veli ile İstanbul’un fethi konusunda yaptığı istişarede, bu fethin, kendisine değil oğlu Mehmet’e nasıp olacağına işaret etmiştir.
İstişare bir nevi düşünce ve fikir yönünden yardımlaşmadır. Maide süresi ayet 2 de “iyilik ve sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın” beyanı yer almaktadır.
İstişare doğruyu bulmak ve yanlıştan uzak kalmak için yapılmalıdır. İstişarede; istişare eden, istişare edilene uymak zorunda değildir. Fakat! istişare olunana uymakta yarar vardır. Allah’a emanet olunuz.