7 Haziran seçiminden koalisyon çıkmıştır. Millî iradenin bu yöndeki tercihine saygı duyarak hem ders almalı, hem de ciddî analizlerle milletin verdiği mesajı iyi okumalıdır. Sonuca sevinen veya üzülen herkes iyi niyetle ülkemiz ve milletimiz için hayır dilemelidir. Tabii ki Ak Partinin oy kaybına sevinen emperyalist dış mihrakların hayır dilemesi beklenemez.
Koalisyon, karmaşa ve kaos demektir. Ülkemizde kötü uygulamaları hafızalardan silinmemiştir. Dünyanın hiçbir yerinde mutlu koalisyon yoktur. Batı ülkeleri de artık koalisyon sıkıntısından kurtulmak için çareler aramaktadırlar. Bir önceki yazımda seçimden önce temayülü iyi okuduğum için YA İSTİKRAR, YA KAOS diye başlık atmıştım. Sitem eden dostlarım oldu. Şimdi koalisyon görünüyor. İnşallah ben yanılırım kaos yaşanmaz.
Neden ve niçin böyle sonuçlandı? Milletin tercihinde hangi faktörler etkili oldu? Her vatandaşımızın oy tercihinde kendince haklı sebepler bulunabilir. Herkes bakış açısına göre farklı analizler yapar ve değişik yorumlar getirebilir. Zaten her yerde nedenler, niçinler tartışılıyor. Ancak bir gerçek var ki; İSTİKRARDAN SIKILMIŞTIK!!!
Bal yiyen baldan bıkarmış. 13 yıldır yatırım projelerinin filmlerini ve başarı hamlelerinde aynı oyuncuların yüzünü görmekten usanan seçmenler, özellikle de sosyal medyanın gençleri; artık biraz da polisiye gerilim ve korku filmi izlemek istemişlerdi. “Durmak yok,yola devam” mantığıyla duraksamadan yol alan bir vasıta sıkıcı olur. Mola vermek gerekirdi. Eğer vasıtanın kaptanı mola vermeden baş döndürücü hızla yola devam ederse, bunalan yolcular isyan eder, zorunlu mola verilirdi.
Üstüne üstlük seçim propaganda döneminde Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan, her ildeki mitingde papağan gibi aynı şarkıyı, aynı nakaratı tekrarladılar. Hep muhaliflere hücum ederek onları kahraman yaptılar. Ne tuhaf bir akıl tutulmasıdır ki, miting yapılan yerde oraya getirilen hizmetler ve gerçekleşecek projeler halka anlatılması gerekirken, zaten medyadan dinlenen beylik sözler ve ezberlenmiş basit sloganlarla milleti sıktılar.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun “Sözüm söz, söz veriyorum” gibi altı boş konuşması gibi, Sayın Davutoğlu’nun “Söz mü, söz mü, söz mü?” diye boğuk sesiyle 3 kere tekrarlaması sıkıcı olmuş, heyecan vermemiştir.
Bugünkü bilgi ve bilişim çağında, insanların boş laflara ve basmakalıp sloganlara karnı tok. Bol keseden vaatlere kimse inanmıyor. Akıllı siyasetçiler birleştirici sevgi, saygı diliyle ve ayağı yere basan reel projelerle konuşurlar. Muhafazakâr devlet adamı siyasetçiler, dünyanın nirengi noktasındaki ülkemizde, tüm gözlerin üzerimizde olduğunu bilerek, Müslüman-Türk Milletinin Anadolu Kültür ve Medeniyetini inşa ve ihya yönündeki vitrin projeleri milletiyle paylaşır, meydanları coşturur.
Doğu ve güneydoğu illerinde şimdiye kadar Ak Parti’ye oy vermiş olan Kürt kökenli vatandaşlarımızın, bu seçimde HDP ye kaymaları ve diğer illerde 3% oranında MHP ye oy kayması üzerinde ciddiyetle durulması ve iyi okunması gerekir. Anlaşılan o ki, çözüm süreci ile terör yandaşları şımartılmadan, güvenilmez ve kaygan bu zeminde dikkatli yürümek ve enselerinde devlet gücünü hissettirmek gerekir.
SP+BBP ittifakını destekleyen kardeşlerimiz ile AKP.ye karşı kime oy verirseniz serbest diyen cemaat mensubu kardeşlerimizin mübarek oyları istikrara hizmet etmediğine göre, sepetin mutena bir yerinde saklanmalı ve mutlaka kendileri ile sağlıklı diyalog kurulmalıdır.
ŞEHİTLER ÖLMEZ,VATAN BÖLÜNMEZ sloganı unutuldu. İnşaallah analar ağlamaz. Geçmişte koalisyon pazarlıklarında yaşanan NAFİLE TURLAR sonucu hükümet krizi ve yüksek enflasyon dönemi faizler, borsada deprem gibi kötü sahneler yaşanmaması için, tüm partilerin sorumlu ve yapıcı davranmalarını yürekten temenni ediyorum.