İsrail denilen eli kanlı terör devleti; bugünlerde küstahlığını artırmış, zulüm ve vahşette haddi aşmış durumdadır. Tarihteki Nemrutlar, Firavunlar ve benzeri zâlimler gibi, Filistinlilerin hak ve hukukuna tecavüz eden bu Devletin zorbaları, kanlı postallarıyla Mescid-i Aksa’yı kirleterek âdeta İslam dünyasına meydan okumaktadır.
Bilindiği gibi, Siyonist İsrail, sudan bir bahaneyle 7 Temmuzda başlattığı katliamda Gazze’yi yerle bir etti. Dörtte biri çocuk 2.200 civarında Müslümanı katletti. 11.000 civarında Müslümanı yaraladı, sakat bıraktı. Şimdi de Müslümanların ilk kıblesi, mukaddes Mescid-i Aksa’yı tahrip ve talân etmeye çalışıyor.
Militan terörist Yahudilerin 1948 de kurduğu İsrail Devleti; 70 seneye yakın zamandan beri Filistin’de ayrık otu gibi yerleşerek, sürekli Müslüman kanı akıtırken, arkasında dağ gibi duran ve acımasız vahşî soykırımlarına açıkça siyasî, askerî, ekonomik ve medyatik destek veren ABD ve diğer haçlı müttefikleri, yine terörist devlete ses çıkarmıyorlar.
İsrail küstahlığı ve barbarlığı yüzünden dünyadaki bir buçuk milyar civarında Müslümanın yüreği yanarken ve öfkesi artarken, bunu bastırmak, perdelemek ve Orta doğuyu sömürebilmek için, ABD ve diğer koalisyon ortakları IŞİD İslâm Devleti masalını uydurmuşlar ve onunla sözde mücadele ediyorlar.
Nasıl ki? Daha önce de ABD ve ortakları El kaide, Taliban hikayesiyle Afganistan’ı işgal etmişler, Saddam’ın atom bombası masallarıyla Irak’ı işgal etmişler ve İslâmî cihad ruhuna sahip Afgan mücahidlerinden 3,6 milyon kişiyi şehid etmişler, Irakta da 1,6 milyon sünnî mücahidi yok etmişler ise, şimdi de taşeron İsrail’i perdelemek ve PYD kanalıyla diğer taşeron örgüt PKK yı resmîleştirmek için dikkatler IŞİD MASALINA çevrilmiştir.
IŞİD’in yaptığı hatalar varsa, o hataları savunmak bize düşmez. Ama kimse unutmasın ki, IŞİD bir sebep değil sadece sonuçtur.Irak'ın işgalinin sonucudur. Evcil bir kediyi köşeye kıstırıp boğmaya çalışırsanız üzerinize atılır. Mütedeyyin bir adamın canına ve namusuna uzanırsanız rahatlıkla sizi öldürebilir. Evi başına yıkılan, kutsalları çiğnenen ve yurdundan yuvasından sürülen bir Filistinli intihar komandosu olabilir. Bunu tasvip etmiyorum ama, zalimlerin işlediği zulüm, vahşet ve küstahlığı hiç kimse IŞİD perdesiyle kapatmaya çalışmasın.
35 milyon nüfuslu Afganistan, süper güç Sovyetler Birliği işgalini püskürtmüştü. Bu güçlü cihat ruhunun bir gün kendisini de tehdit edeceğini düşünen ABD ve ortakları, düpedüz gelip orayı işgal etmiş, 3,6 milyon kişiyi katledip, 7 milyon yaralı ve sakat bırakırken El kaide ve Taliban bahanesi uydurmuştu. Bu örgütler tabi ki doğacaktır.
Saddam’ın nükleer silah deposu yalanıyla Irak’a giren emperyalist güçler; 1,6 milyon kişiyi öldürmüş, milyonlarca yaralı ve sakat bırakmış, milyonlarca kişi göçmen olmuş ve Kuzey Irak Kürt Devleti kurulmuştur. Bunun sonucunda IŞİD ve benzeri örgütler türemiştir. Bir kısım iç ve dış medya sürekli olarak bu örgütü İslam Devleti diye tanımlayarak, kutsal dinimiz İslâm’ı baskılamak ve onu terör dini olarak yaftalamak istiyorlar.
Acaba kim daha katil diyerek soralım: IŞİD mi? Yoksa terörist İsrail’mi? IŞİD mi? Yoksa emperyalist ABD ve ortakları mı? IŞİD mi daha zalim ve katil? Yoksa onların taşeronu PKK mı? Savunmasız çocukları yerlerde sürükleyen ve kurşuna dizen, kadınları öldüren, utanmadan Müslümanların mabedine kanlı postallarıyla girip Kur’anları yere saçan, dünyanın fitne kaynağı Katil ve küstah İsrail, elbette daha zalim ve daha katildir.
Hz.Peygamberimiz (s.a.v.) “Mazlumun duasından sakının. Çünkü onun önünde hiçbir perde yoktur” buyurmuştur. Zulme uğrayan, ezilmiş yüreği yanık insan, kâfir de olsa ah edip yalvarınca, Allah (cc.) cevap verir. Onun önünde kabulünü engelleyecek bir perde yoktur. ZALİMLERE BİNLERCE LANET…