Geçtiğimiz hafta iki önemli günü kutladık
birincisi 20 Kasım 1989 tarihli ÇOCUK HAKLARIna dair
birleşmiş milletler sözleşmesinin kabul edilişinin 18. yıl dönümü.
ikincisi 24 Kasım ÖĞRETMENLER GÜNÜ.
kutladığımız bu iki günün aynı haftaya gelmesi de ayrı bir anlam taşımaktadır.
çocukluk dönemi eşittir eğitim- öğretim faaliyeti;
eğitim-öğretim faaliyeti eşittir; öğretmenlik mesleği
denilebilir.
Çocuk Hakları sözleşmesinin kabul ettiği en önemli husus;
"onsekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır." düzenlemesidir.
Bu ne anlama gelmektedir.
bu yaşların insanın fiziksel ve duygusal gelişiminde,
olumlu tutum ve davranışlar kazandırılmasında,
çok önemli ve ayrı bir dönem olduğudur;
tüm dünya ülkeleri tarafından kendine özgü özellikler gösteren
bu dönemin tanınması
ve bu dönemdeki çocuklara yetişkinlerden ayrı
her alanda bu dönemin özelliklerine uygun
kuralların ve yaşam koşullarının sağlanması gerektiğinin
belgelendirilmesidir.
buna göre çocuk sayılan bireylerin reşit oluncaya kadar
İçinde bulunmaları gereken ortam ve koşullar ne fabrikalardır,
ne tarlalardır, ne de her an kötülüğe, suça,
suistimale maruz kalabilecekleri sokaklardır,
bu dönemdeki çocukların bulunması gereken yer,
şüphesiz bir döneme kadar ana kucağıdır, ailedir,
devamında okuldur, eğitim öğretim faaliyetidir.
Okul ve eğitim faaliyetinin en önemli öznesi ise
tarih boyunca değişimin, bilgeliğin,
sevgi ve fedakârlığın timsali öğretmenlerimizdir.
çocukluk döneminde yazımlanmamış
tertemiz beyaz bir sayfa olan çocuklarımız,
iyi bir aile eğitimi yanında öğretmenlerimiz tarafından
titiz, dikkatli ve sabırlı çalışmalar neticesinde en güzel desenlere kavuşurlar.
maddi, manevi, ahlâki ve kültürel yönden güçlü,
toplumun değerlerini kanıksamış bireylerin yetişmesi,
öğretmenlerinin üstün çalışmalarına bağlıdır.
Aksi halde çocuklarımızı aile ortamında ve okul sıralarında
yetiştiremediğimiz ve eğitemediğimiz takdirde ayrı bir gerçekle
karşılaşırız. Sokak çocukları, tinerci ballici çocuklar,
kapkaççı çocuklar, suça bulaşmış çocuklar,
olarak adlandırdığımız ve pek yüzleşmek de istemediğimiz
ancak üzerini de kapatamadığımız,
aile mahremiyetimize kadar dayanmış ve sokakları, parkları
çepeçevre saran bu gerçek,
maalesef ayrı bir yazı konusu yapacağımız
kendi ellerimizin ürünü olan gerçekler.
ağaç yaş iken eğilir bunu hiç unutmayalım.
Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun
27/11/2007 Salı