Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır. Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür.
Peygamberimizin Mekke-i mükerremeden Medîne-i münevvereye hicretinin başlangıç kabûl edildiği tarihe, seneye "Hicrî Yıl" denir. Burada, ayın hareketi esas tutulduğu için buna, "Hicrî-Kamerî Sene" veya "Sene-i Kameriyye" de denir.
Hicrî sene de mîladî ve rûmî tarihler gibi 12 ay esasına dayanır ve Muharrem ayı ile başlar, Zilhicce ile sona erer. Ayların adları şunlardır: Muharrem, Safer, Rebîul-evvel, Rebîül-ahir, Cemazil-evvel, Cemazil-ahir, Receb, Şaban, Ramazan, Şevval, Zil-kade, Zil-hicce.
Hicrî senenin kabûlünden beri asırlardır İslam aleminde 1 Muharrem sene başı olarak kabûl edilmiştir.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 53 yaşındayken Medîne'ye hicret etti. Bir hafta yolculuk yapıp mîladî Eylül ayının 20. ve Rebîülevvel'in 8. Pazartesi günü, Medîne yakınındaki Kuba köyüne vardılar. Eylülün 23. gününü de burada geçirip, Cuma günü Medîne'ye girdiler. Bu seneki Muharrem ayının birinci günü, yani hicretten 66 gün evvel, Müslümanların hicrî-kamerî sene başlangıcı oldu. Bu da, tarihçilere göre mîladın 622. yılındaydı. Kuba köyüne ayak bastığı 20 Eylül günü Müslümanların yılbaşısı, yani hicrî sene başlangıcıdır. 20 Eylül gününü başlangıç kabûl eden güneş yılına da "Hicrî-Şemsî Yıl" denir.
Yeni hicri yılın tüm insanlığa ve İslam âlemine hayırlar getirmesini temenni ederiz.